"onu öldürmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • قتله
        
    • قتلها
        
    • لقتله
        
    • أقتله
        
    • لقتلها
        
    • تقتله
        
    • قتلهُ
        
    • أقتلها
        
    • أن يقتلها
        
    • أن نقتله
        
    • وقتلها
        
    • يقتله
        
    • وقتله
        
    • تقتليه
        
    • اقتلها
        
    Ve sonra Onu öldürmek istemedim. Ve sonra, onu öldüremedim. Open Subtitles ثم لم اريد ان اقتله وبعد ذلك لم استطع قتله
    Onu öldürmek için kullandığı kablo gibi gözüküyor, kabloyu iş eldivenlerine sarmış burada. Open Subtitles فيبدوا كالحبل الذي استخدم في قتله وهو ملفوف حول قفازاته التي عمل بها
    Oğluyla sikişmiş olabilirim ama bu demek değildir ki, Onu öldürmek istedim. Open Subtitles صحيح أنني كنت أضاجع ابنه ولكن ذلك لا يعني أنني أردت قتله
    Balıkçılar Onu öldürmek isteyecektir. Michael elimizde büyük beyaz var. Open Subtitles سيحاول الصيادون قتلها ,مايكل لقد جلبنا لأنفسنا القرش الابيض العظيم
    Buradan çıkmak için yapmanız gereken tek şey, Onu öldürmek. Open Subtitles كل ما عليكم فعله، هو قتلها. وتستطيعوا الخروج من هنا.
    Test pilotunun öldüğüne ve senin Onu öldürmek için sebebin olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles نظن أن طياركم الإختباري قد مات و نظن أنه لديك الدافع لقتله
    Artık onun ölmesini veya Onu öldürmek istemiyordum. Ve kendimi özgür hissettim, daha önce hissetmediğim kadar özgür. TED و لم أعد أرغب في موته أو قتله وشعرت بالحرية أكثر حرية من أي وقت مضى
    Onu öldürmek istemediğini biliyorum. Sadece biraz sertçe silkeledin, çünkü sana anlatmadı. Open Subtitles اعرف انك لم تقصد قتله انك فقط هززته بعنف
    Bazen ona o kadar kızıyorum ki Onu öldürmek istiyorum. Open Subtitles دعني أخبرك، أحيانا أغضب منه لدرجة أنني أريد قتله
    Onu öldürmek istemedim-- yalnızca kalmasını sağlamak istedim. Open Subtitles إننى لم أكن أريد قتله كنت أريده فقط أن يبقى
    Onu öldürmek istemiyoruz. Etrafına ateş edin Beline ve kasıklarına. Open Subtitles لا نريد قتله ، اطلقوا عليه حول الفخذ والبطن
    Haklısın, ama Onu öldürmek bu kadar kolay olsaydı bunu kendim yapardım. Open Subtitles صحيح, لو قتله كان أسهل لكنت فعلتها بنفسي
    Federaller Onu öldürmek isteyen kişiye karşı korumuşlar... Open Subtitles المباحث الفيدرالية فرضت عليه الحماية ضد الذين حاولوا قتله وفي المقابل
    - Hey, Onu öldürmek istememişti. - Enseme öksürüyordu. Open Subtitles هاي، هو لم يقصد قتله لقد كان يسعل على رقبتي
    Bize ilk 6 yaşındayken geldi çünkü ingilizler Onu öldürmek istiyorlardı. Open Subtitles لقد أتتْ إلينا أولاً وعمرها ست سنوات لأن الإنجليز أرادوا قتلها
    Onu öldürmek isteyen uzaylıyı yakaladığınız için Başkan çok rahatlamış olmalı. Open Subtitles لابد أن الرئيسة قد هدأت أعصابها بإمساككم بالفضائي الذي حاول قتلها
    Ama o şahane kahverengi gözleri ile sana baktığını biliyorum, ve sen yine de Onu öldürmek istedin. TED لكنني أعرف أنها نظرت إليك بهذه العيون العسلية الساحرة، وأنت لا تزال ترغب في قتلها.
    sonra diğeri silahı burnuna sokup beynine ufak bir kapsul enjekte eder ki daha sonra Onu öldürmek için kullanacak, kötü adamların yaptığı gibi. TED و يدس مسدسه فى أنفه و يطلق تلك الكبسولة الصغيرة داخل مخه الكبسولة التى سيستخدمها لاحقا لقتله ، كما يفعل الأشرار.
    Onu öldürmek istemiyor muyum sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد بأنني لا أريد أن أقتله أنا أيضاً ؟
    Onu öldürmek zorunda kalacağımı sanmıyorum. Sadece o güzel suratı iyice dağıtacağım. Open Subtitles لا أظن أننى مضطر لقتلها فقط سأحوّل هذا الوجه الجميل لقطعة هامبورجر
    Yalancı, Onu öldürmek için tutuldunuz ve ben bunu biliyorum. Open Subtitles أنت كاذب, أنت من المفترض أن تقتله وأنا أعلم ذلك
    Bana söylediklerin doğru olsa bile Onu öldürmek aileni geri getirmeyecek. Open Subtitles حتى إذا كانَ كل شئٍ اخبرتني بهِ صحيحاً قتلهُ لن يعيدَ عائلتكِ
    Tabii eger kalp krizinden gidersen genel ilkelere dayanarak Onu öldürmek zorunda kalabilirim. Open Subtitles طبعًا إن مُتِّ بسكتة قلبيّة، فربّما أقتلها وفقًا للمفهوم العام.
    O yangını çıkaran her kimse Onu öldürmek istedi. Open Subtitles لذلك أي كان من قام بإشعال حريق كان يحاول أن يقتلها
    Çünkü biz Onu öldürmek istemiyoruz, canı acıyıp, uçup gitsin yeter. Open Subtitles لأننا لا نريد أن نقتله فقط سنخيفه لكي يبتعد
    Eve gitmek istemiyorum. Beyaz meşe kazdığını alıp Onu öldürmek istiyorum. Open Subtitles لا أريد العودة للبيت، بل أريد أخذ وتد السنديان الأبيض وقتلها
    Onu öldürmek için, New York, Ottowa ve Washington'a gitti. Open Subtitles لقد إرتحل بسيارته إلى نيويورك.. أوتاوا و واشنطون لكي يقتله
    Kendimizi korumanın tek yolu, onun izini sürmek ve Onu öldürmek. Open Subtitles الوسيلة الوحيدة لحماية انفسنا بمطاردته وقتله
    konser yapmazsan, ölmek. Siz Onu öldürmek. Open Subtitles بدون هذا الحفل ، فإنه ميت، أنتِ تقتليه.
    Ama o çıldırmış gibi, Onu öldürmek istediğimi söyledi. Her zaman aşırı tepki gösterir. Open Subtitles بعد ذلك اخبرت الصحافة اني اريد ان اقتلها هذا جنون انها تحب ان يكون لها رد فعل قوي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more