"onu terk" - Translation from Turkish to Arabic

    • تركها
        
    • تركته
        
    • هجرها
        
    • أتركه
        
    • تركه
        
    • هجرته
        
    • هجره
        
    • هجرتها
        
    • تتركها
        
    • أتخلى عنها
        
    • اتخلى عنه
        
    • التخلي عنه
        
    • التخلي عنها
        
    • تخلت عنه
        
    • تخليت عنها
        
    Seni hiçbir zaman onu terk etmeye zorlamadım, böyle bir şey istemedim bile. Open Subtitles لم أرغمك أبدًا على تركها، في الواقع لم أطلب منك حتى تركها لأجلي.
    Ancak ilk yıl dönümleri arifesinde Sharon onu terk etti. TED لكن في الليلة السابقة للذكرى الأولى لتعارفهما. تركته شارون.
    Annem on yıl evli kalmış ama babam ben doğunca onu terk etmiş. Open Subtitles كلا امي تزوجت لعشرة سنوات لكن هجرها والدي عندما ولدت
    Beni tekrar görmek istemeyebilirsin, yine de onu terk edeceğim. Open Subtitles قد ترفض أن ترانى مرة أخرى لكنى سوف أتركه
    Beni o kadar seviyordu ki onu terk etmek istediğim zaman... Open Subtitles دعني أخبرك سرأً لقد أحبني بشدة لدرجة أنني عندما حاولت تركه
    Bak bakalım onu terk edersem dünyası başına yıkılır mı? Open Subtitles تحسسي مشاعره لكي تعرفي إن كان سيصاب بالدمار إن هجرته
    Belki de gizli bir acısı vardır, aşkı onu terk etmiştir. Open Subtitles ربما لديه بعض الحزن السرى, بعض الحب الذى هجره
    O yıl, kızım hamile kaldığı ve sen onu terk ettiğin için bir ay odasında ağlamıştı. Open Subtitles وهي السنةة التي جعلت أبنتي تقضي شهر في غرفتها تبكي لأنها كانت حامل وانت هجرتها
    Gelen istihbarata göre annesiyle çok yakınmış ama bu ortalama iki yıl önce, annesi onu terk etmeden önceymiş. Open Subtitles لا ندري، تشير المعلومات إلى أن علاقته بأمه كانت وثيقة لكن كان هذا قبل تركها له قبل عامين تقريبًا
    40 yaşına gelince kocası onu terk etti... Open Subtitles لقد أتت عندما بلغت الأربعين من العمر و تركها زوجها
    Robert onu terk ettiğinden beri yemekten başka bir şey yaptığı yok. Open Subtitles هي تعمل لا شيئا سوى الأكل منذ أن تركها روبرت
    fakat onla nasıl başa çıkacağımı bilirdim karısı onu terk ettiği zaman Open Subtitles آجل ، لكننى عرفت كيفية التعامل معه أثناء الوقت الذى تركته فيه زوجته
    Donanma ve sıçan kılıklı köpeği. Bu yüzden karısı onu terk etti. Open Subtitles البحرية ، و هذا الكلب الصغير لهذا تركته زوجته
    Aşıktı ama aşık olduğu adam deli çıktı onu terk etti. Open Subtitles و كانت واقعة في الحب و لكن حبيبها كان مخبول . و قد هجرها
    Babası onu terk etti ve çevresinden kopmak zorunda kaldı. Open Subtitles فقد هجرها والدها ولقد أُجبِرَت على الإنتقال من حيّها
    Ama onu terk etmek için bunun yapabileceğim tek ve onun için en iyi şey olduğuna inanmak zorundaydım. Open Subtitles ولكن كى أتركه كان علىَ ان أؤمن أنه الشئ الوحيد الذى يمكننى فعله وان ذلك كان الأفضل له.
    Lanet olsun, ben yalnız onu terk olmamalıdır. Open Subtitles اللعنة ، لم يكن من المفترض أن أتركه لوحده
    Evliymiş sonra eşi onu terk etmiş ... Open Subtitles أو بالأحرى كان لدّيه ، تركه الآن لزوجته ، فهم منفصلون
    Aptal küçük bir kız onu terk etti diye deliye dönmesini istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد أن يصاب بالجنون بسبب فتاة غبية صغيرة هجرته
    Bana, 13 yaşındaki bir çocuğun, onu terk eden babasından intikam almak istemesi gibi geldi. Open Subtitles لانه بالنسبة لي أمامي طفل في 13 من عمره يريد أن يجعل أباه يدفع ثمن هجره له
    onu terk ettin. Hayatı hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, namussuz! - Kes şunu! Open Subtitles لقد هجرتها, لا تعرف شيئا عن حياتها ايها الوغد
    O kadına ya adam gibi davran ya da onu terk et. Open Subtitles يجب أن تعامل تلك المرأة باحترام أو تتركها
    Eğer keşfedilirsek, bu böyle bilinecek. Ama ben onu terk etmeyeceğim. Open Subtitles لو أننا اُكتشفنا، فليكن لكنني لن أتخلى عنها
    - ...sonra da onu terk etmek oluyor. - Hayır, yemezler. Open Subtitles ثم اتخلى عنه مستحيل, انا لا أصدق ذلك و لو لثانية
    Fakat kalbimin derinliklerinde, onu terk ediyormuşçasına hissettim. Open Subtitles ولكن في قلبي من قلوب شعرت أنني التخلي عنه.
    Eğer bunlardan şikayet ederse kolayca, onu terk ettiğimize onu inandırabiliriz. Open Subtitles إذا تذمرت على الاطلاق يمكننا تهديدها بكل سهولة بـ التخلي عنها
    Babamın hayatına girdi, adam aniden hastalandı, şimdi de onu terk etti. Open Subtitles ، لقد اقتحمت حياته فجأة أصبح مريضاً و تخلت عنه
    Eğer onu terk edersen, geline başlık parasının iki katını ödemek zorundasın. Open Subtitles إذا تخليت عنها يجب عليك أن تدفع ضعف مهر العروس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more