"onun gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثل ذلك
        
    • من هذا القبيل
        
    • أمثاله
        
    • مثل هذا
        
    • مثله تماماً
        
    • مثلة
        
    • أمثالها
        
    • ذلك القبيل
        
    • ما شابه
        
    • مشابه
        
    • ما مثل
        
    • مثلهُ
        
    • ماشابه
        
    • مثلها تماماً
        
    • مثلهم
        
    Kendra haklıydı. Azdım, ya da Onun gibi bir şey. Open Subtitles كندرا كانت على حق أنا مثارة أو شيئ مثل ذلك
    Bu Onun gibi değil, ben daha çok Scotty gibiyim. TED هذه ليست من هذا القبيل. أنا أكثر شبها بـ سكوتي.
    Onun gibi adamlar böyle zayıflıklarınızı kullanıyorlar zaten. Open Subtitles الرجال أمثاله يعتمدون على مثل نقطة الضعف هذه
    Elinde Onun gibi parlak birşey var,... ve sen onu boşa harcıyorsun. Open Subtitles إن لديك شيئاً عبقرياً بالفعل مثل هذا و أنت تضيعه و حسب
    Bu da Onun gibi ama gönderdiğin şey kendi yüzünün küçük bir resmi. Open Subtitles أجل ، بالتأكيد هذا مثله تماماً ، عدا أنك ترسلين صورة صغيرة لوجهك
    Ama sen Onun gibi değildin. Bana babana benzemeyeceğini söylemiştin. Open Subtitles و لكنك لست مثلة لقد قلت أنك لا تحب أن تكون مثلة
    Kendra haklıydı. Azdım, ya da Onun gibi bir şey. Open Subtitles كندرا كانت على حق أنا مثارة أو شيئ مثل ذلك
    Ukalalık ya da Onun gibi bir şey yapmaya çalışmadım. Open Subtitles أنا لا أحاول أن أكون شخص ذكي أ, شيء مثل ذلك
    Demek istediğim Onun gibi birisiyle ileriye gitmeyecek kadar kafası çalışır. Open Subtitles أَعْني، عِنْدَها إحساسُ كافيُ أَنْ لا يَتدخّلَ مَع أي واحد مثل ذلك.
    İstismara maruz kalmış ya da Onun gibi bir şey. Open Subtitles هو كان من المُعتدِىِ عليهم أو شيء من هذا القبيل.
    Ben bir Midnight Cowboy ya da Onun gibi bir şey değilim. Open Subtitles أنا لست لا كاوبوي منتصف الليل أو أي شيء من هذا القبيل.
    Cevabınızın posta ya da Onun gibi bir şeyle gecikmediğinden emin olmak istedim. Open Subtitles أردت التأكد أن ردك لم يتأخر في البريد أو شيئًا من هذا القبيل
    Ama aslında... Onun gibi adamlarla ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لكن الرجال الغير عاديين أمثاله يجعلوني أبدو سيئاً
    Onun gibi doktorlar tahmin yürütmezler. İşlerini yaparlar. Open Subtitles الأطباء أمثاله لا يفترضون بل يقومون بالعمل
    Neden senin gibi kızlar Onun gibi tiplerle zamanını harcıyor? Open Subtitles كيف لفتاة مثلك تهدر وقتها مع رجل مثل هذا ؟
    Bak, bunu zaten denedim. Ailesi de Onun gibi. Open Subtitles اسمع، لقد حاولت بالفعل، لكن والديه مثله تماماً.
    Onun gibi yürümek ,konuşmak Onun gibi oturmak... herşeyi onun yaptığı gibi yapmak. Open Subtitles أمشي مثلة أتكلم مثلة أجلس مثلة ان أفعل كل شيء بنفس طريقتة
    Onu jürimde istiyorum. 11 aday daha bulalım ve Onun gibi üç yedek. Open Subtitles أريدها بين المحلفين.. أيها السادة أريد 11 محلفاً آخر وثلاثة احتياط من أمثالها
    - Onun gibi bir şey. Open Subtitles ولقد صادف بأنه كان فارغ. شيءٌ من ذلك القبيل.
    Burası cehennem, araf ya da Onun gibi biryer mi? Open Subtitles هل هذا الجحيم أو مكان التطهير أو ما شابه ؟
    Suç silahı... düzgün bir bıçak, ya da Onun gibi keskin bir alet, hala tam olarak-- Open Subtitles سلاح الجريمه كان مؤس حلاقه أو أي سلاح مشابه
    Onun gibi biriyle çalışmak ne kadar zor biliyor musun? Open Subtitles تعرف كيف بشدّة هو أن يعمل مع شخص ما مثل ذلك؟ أعرف.
    James sihre sadece Onun gibi bir ressamın hükmedebileceğini söylemişti. Open Subtitles جيمس قال أن هذا السحر لا يُمكن إرتياده إلا من قبل رسام مثلهُ
    Peki ya birbirimize sertifika ya da Onun gibi bir şey yazsak? Open Subtitles مارأيكم أن تكتب لبعضنا شهادات أو ماشابه ذلك ?
    Ve Onun gibi biriyle ne kadar çok evlenmek istediğimi yazdım. Open Subtitles كَانتْ عادلة وفقط وحول كَمْ أردتُ لزَواج شخص ما مثلها تماماً.
    Pekala, hepimizin büyüyünce Onun gibi olmak istediği bir çocukluk kahramanı vardır. TED كلنا كان لدينا أبطال في طفولتنا وددنا أن نصبح مثلهم تمامًا، أليس كذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more