demediler. Daha sonra bu veri "İnsan Hakları İzleme Örgütü" tarafından bu gibi operasyonlar üzerine yapılan son raporunda kullanıldı. | TED | هكذا بدأ استخدام البيانات من طرف جماعات مثل هيومن رايتس ووتش في تقريرها الأخير حول هذه الأنواع من العمليات الإستباقية |
Özel operasyonlar, çok gizli ya da girişi yasak bir şey var mıydı? | Open Subtitles | أي شئ فائق السرية أو عمليات خاصة أو العمليات المحظور الاطلاع عليها ؟ |
Ölen kişi, Ortak Özel operasyonlar Komutanlığı için beklenmedik olaylar tasarlıyordu. | Open Subtitles | لقد تسبب هذا فى فرض حاله الطوارئ لقياده العمليات الخاصه المشتركه |
- Verax, Irak Savaşı'ndan beri güçlü psikolojik operasyonlar yapıyor. | Open Subtitles | وقد استخدمت فيراكس عمليات العمليه النفسيه منذ الحرب مع العراق |
Artık ufak buharlı motorlar üretilmiyor, sadece büyük operasyonlar için büyük ölçekli üretiliyorlar. | TED | والقليل جدا من المحركات البخارية الصغيرة فقط محركات عملاقة للعمليات الكبيرة |
Burası da iç kısmı. Hawa Abdi : Sezeryan ve farklı operasyonlar yapıyoruz çünkü insanların yardıma ihtiyacı var. | TED | هذا بالداخل. حواء: نحن نقوم بعمليات ولادة قيصرية وعمليات مختلفة لأن الناس بحاجة للمساعدة. |
Rus gizli servisi daha önce de böyle operasyonlar düzenledi. | Open Subtitles | قوات الأمن الفيدرالية قامت بهذا النوع من العمليات من قبل |
Ama ağır topçu, terörist operasyonlar için yeni bir şey değil. | TED | ولكن استخدام الأسلحة الثقيلة ليس جديدا على العمليات الإرهابية. |
Bu tür gizli operasyonlar zevklerine kalmış. | TED | هذه الأنواع من العمليات انتقلت من نكهة إلى نكهة |
Bizim operasyonlar başkan yardımcısı levhayı öpüyor. | TED | نائب رئيس العمليات يقبّل اللوحة. بطبيعة الحال متشوق جداً جداً |
Bence bütün bu operasyonlar birer gösteri. | Open Subtitles | ان كنت تريد رأيى هذا المسرح من العمليات هو مجرد استعراض |
Onları adamızın savunması için istiyoruz, ve ayrıca saldırgan operasyonlar için. | Open Subtitles | نريدهم للدفاع عن جزيرتنا وأيضاً لدعم العمليات الهجومية |
Gizli operasyonlar, yani suikastlar, darbeler... seçimlerde hile, propaganda, psikolojik savaş. | Open Subtitles | العمليات السوداء . الاغتيالات . الانقلابات |
Bölümlerarası operasyonlar Ortak Merkezi Operasyon Müdür Yardımcısıyım. | Open Subtitles | أنا نائب مدير العمليات للأجهزة الموحدة لقيادة العمليات بين الأقسام |
Bütün operasyonlar yarın saat 12:00'den itibaren durdurulacak. | Open Subtitles | سوف يتم إيقاف كل العمليات اعتبارا من الثانية عشر غدا |
Dosyaları nete yüklerse operasyonlar açığa çıkar ve insanlar ölür. | Open Subtitles | إذا قام بنشر هذه الملفات ستتعرض عمليات للخطر، وسيموت أناس |
Ondan iki sene sonra geliştirdiğimiz aracın incelik ayarlarını yapmak, mesela Irak'taki veya diğer ülkelerdeki operasyonlar için. | TED | ثمّ كان هنالك سنتان بعد ذلك، من صقل وتنفيذ هذه الأداة، كما هو الحال في عمليات في العراق وبلدان أخرى. |
Kimseye cevap vermediğin operasyonlar. | Open Subtitles | عمليات .. لا تجيب علي أي شخص الا علي نفسك |
Bugünkü operasyonlar kentsel alanlar için toplam yoketme miktarı yayınlar için 2750 pound. | Open Subtitles | الأرقام اليوم للعمليات في المناطق الحضرية وحدها تم القضاء على ما يعادل ألفان وسبعمائة وخمسون رطل من الطبعات التقليدية |
Onların bazı bilinen kalelerine karşı operasyonlar yapmaya başlamıştık. | Open Subtitles | بدأنا بالقيام بعمليات ضد معاقلهم المعروفة |
operasyonlar icin buraya girdigim bir sir degil. | Open Subtitles | ليس من السرّ أنّني قدّمت طلباً للانتساب إلى قسم العمليّات الخاصة |
Özel operasyonlar için ajan yetiştirip onlara gizli görevler veririz. | Open Subtitles | نحن ندرب ونرسل عملاء تحت سن البلوغ في عملياتنا الخاصة |
Güvenliğinizi tehlikeye atacak operasyonlar da yapmayı düşünüyorlar. | Open Subtitles | هم أيضاً يعدّون عمليّات خاصّة من شأنها أن تضع سلامتك على المحك |
Ben yaratmış olabilirim ama onları gizli operasyonlar için isteyen sizdiniz. | Open Subtitles | نعم قد تكون هذه تجاربي ولكن انت من حولها لعمليات سوداء |