"organ" - Translation from Turkish to Arabic

    • العضو
        
    • الأعضاء
        
    • بالأعضاء
        
    • الاعضاء
        
    • عضواً
        
    • للأعضاء
        
    • لعضو
        
    • اعضاء
        
    • عضو
        
    • العضوية
        
    • عضوي
        
    • متبرع
        
    • أعضاء
        
    • الأورغن
        
    • أعضاءً
        
    Seni organ alımı için Twin Falls, Idaho'ya götürecek helikopter ayarlandı. Open Subtitles لدينا خطة لأخذك إلى مستشفى توينز فالس في إيداهو لإسترداد العضو
    Birkaç hafta içinde ürettiğiniz organ hastaya nakledilmeye hazı hale geliyor. TED بعدها ببضعة أسابيع، سيصبح معك العضو الذي تمت هندسته الذي يمكن لنا أن نقوم بزراعته مرة أخرى في المريض.
    hatta tedavilerde model oluşturuyorlar, ve bir domuzdan insana organ nakli yapabiliyoruz. TED إنهم يعتبرون نماذج للدواء. ويمكننا حتى زرع الأعضاء من الخنزير إلى الإنسان.
    Hastanenin mesuliyet kabul etmediğine dair formlar ve organ bağışı kısmı. Open Subtitles تعليمات المستشفى, إخلاء المسؤولية, تصريح بالسماح بوضعك على قائمة المتبرعين بالأعضاء
    Bu yüzden, insanların organ naklini reddetmelerini önlemek için kullanılır. TED فالاشخاص الذين يتناولونه يمنع جسمهم من رفض الاعضاء المزروعة.
    Yeni bir organ icat edilmedikçe, kanser falan yok. Open Subtitles لا يوجد سرطان إلا إن كانوا اخترعوا عضواً جديداً
    organ nakli bekleyen üç hastamız vardı ve donör bulmaya çalışırken onları hayatta tutmak için elimizden geleni yapıyorduk. Open Subtitles كان لدينا ثلاثة مرضى ينتظرون عمليات زرع للأعضاء وكنا نفعل ما في وسعنا لنبقيهم أحياء لحين العثور على متبرعين
    Yani beyin, aşırı derecede aktif bir organ olması nedeniyle etkili bir şekilde temizlenmesi gereken büyük miktarda atık üretir. TED أعني، المخ هذا العضو النشط للغاية ينتج في المقابل قدر كبير من المخلفات التي يجب التخلص منها تمامًا.
    Eğer bağışıklık sistemimiz yeni ve yabancı bir organ görürse onu hemen reddedecektir. TED عندما يحدد جهاز المناعة لدينا العضو الجديد كعضو غريب، فإنه سوف يرفضه.
    Aslında, bu organ Leonardo da Vinci'nin aklını o kadar karıştırdı ki kalp üzerinde çalışmayı bıraktı. TED في الواقع فإن هذا العضو قد حيَّر ليوناردو دافنشي، لدرجة أنه تخلى عن دراسته.
    Koruyucu zarının ve kafatasının sert tabakasının içinde, bu hassas organ çoğunlukla iyi korunmaktadır. TED داخل أغشية واقية والغطاء الصلب للجمجمة، هذا العضو الحساس عادةً ما يكون محميًا بشكل جيد.
    Merak ediyorsan söyleyeyim annem cinsel organ sakatlıklarıyla ilgili bir belgesel bitirdi de. Open Subtitles إذا كنت تتساءل، أمي انتهيت للتو من فيلم وثائقي عن تشويه الأعضاء التناسلية.
    Kyle, üç sene senin organ nakli listesinde yukarı tırmanmanı bekledikten sonra, elimde, üzerinde adın yazan bir karaciğer var. Open Subtitles أتعلم يا صاح ، بعد ثلاثة سنوات طويلة وأنا أشاهدك تتسلق قائمة زرع الأعضاء أخيراً وجدت كبد مكتوب عليها إسمك
    Ve aniden, istese de istemese de, bir organ bağışçısı oluyor. Open Subtitles وفجأة , وهو متبرع بالأعضاء سواء أن أحب ذلك أم لا
    Ancak tekrar biraz konudan organ bağışına doğru saparak. TED لكن مرة أخرى، لننحرف قليلا نحو موضوع التبرع بالأعضاء.
    Cerrah ekipleri organ nakli için taşıdıkları organları kuru buzda tutar. Open Subtitles الفريق الجراحي يستخدمون الثلج الجاف لحزم الاعضاء و شحنها للزرع
    Bir organ çalmış biri olarak hem de uzun zaman olmadı sen de ne olacağını bilirsin. Open Subtitles بما أنّ بينكما من سرقت عضواً بنفسها منذ فترةٍ قريبة
    Farklı bölgelerdeki polis kayıtlarına göre son birkaç ayda birçok organ hırsızlığı olmuş. Open Subtitles اتضح من استعراض سجلات الشرطة وقوع عدة حالات سرقة للأعضاء خلال الشهرين الأخيرين
    Yeni bir organ beklerken Tanrı'nın işine müdahale etmiş oluyorsun. Open Subtitles إذا كنت منتظرا لعضو جديد, أنت تعترض على القضاء والقدر
    Mayo kliniğinde rahim organ nakli üzerinde çalıştım ve imkansız değil. Open Subtitles عملت بحوث في العيادة سابقاً من إمكانية زراعة اعضاء مثل الرحم
    Başka hiçbir organ, insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil. TED لا يوجد أي عضو آخر، وربما لا يوجد أي شيء آخر في حياة الإنسان، كالقلب البشري من حيث استعماله في المجاز.
    Eğer bunu tersine çeviremezsek organ iflası meydana gelecek. Open Subtitles إن لم نعكس هذا سيدخل في مرحلة فشل أجهزته العضوية
    "Kaynağın ve uçuşan yıkımın neticesinde organ yetmezliği." Open Subtitles أنا يمكن أن أخبرك السبب حتى بدون النظر إليه فشل عضوي حاد بسبب التعرض لمصدر ما أو تحطم
    Aynı kan grubundan organ bulan kalp hastası gibi ve uygun "kromozomik anomali". Open Subtitles كمريض فى حاجة لزرع قلب يبحث عن متبرع يطابقه فى الدم والطفرات الوراثية
    Bu yapıyı çevreleyen diğer birkaç organ hep birlikte boşaltım sistemini oluşturur. TED ويحيط بهذا الهيكل عدة أعضاء أخرى والتي تشكلُ معاً الجهاز البولي بالكامل.
    Hayır, değilim. Ben sadece organ müziğini dinlemeyi ve çığlıkları seviyorum. Open Subtitles لا أنا لست كذالك , أنا فقط أحب الإستماع إلى موسيقة الأورغن وأصرخ
    organ nakil listelerinde şu anda yüz binlerce insan böbrek, kalp ve karaciğer gibi hayatlarını kurtaracak organı bekliyorlar. TED إن مئات الآلاف من البشر على قوائم انتظار زراعة الأعضاء، ينتظرون أعضاءً حيوية هامة مثل؛ الكلُى، القلب، الكَبد لا تستمر حياتهم دونهـا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more