"oyalama" - Translation from Turkish to Arabic

    • المماطلة
        
    • إلهاء
        
    • الإلهاء
        
    • الهاء
        
    • تأخير
        
    • مماطلة
        
    Evet, çocuğumu beslemek benim için oyalama taktiği. Open Subtitles نعم إنه تكتيك بغية المماطلة حتى أقوم بإطعام طفلتي
    - Evet, bilirsin işte, sana karşı oyalama taktikleri katil kadına ulaşmak için seni takip etmek. Open Subtitles .نعم ، انتي تعرفين ،،،تكتيكات المماطلة عليك .ملاحقتك حتي قبضنا علي القاتلة المأجورة
    Bir çeşit oyalama tekneyi almamıza yardımcı olabilir. Open Subtitles أي إلهاء قد يساعدنا في الاستيلاء على تلك السفينة
    Başka bir ev temizliği bazı tatlı kulis rekabetleri devrilmek üzere olan çam için kurban üretilen oyalama. Open Subtitles عملية تنظيف أخــــــــرى للدار نزاعات تافهة وراء الكواليس إلهاء يُفضي إلى كبش فداء لعمل غير مُتقن على وشك الانفجار.
    Ben oyalama ya da hobi amacıyla Deri asla olduğunu söylemek için gidiyorum düşünüyorum Open Subtitles أعتقد أني سأقول درعي لم يكن ابداً لغرض الإلهاء أو الهواية
    - Sadece bir bekçi vardır. - İyi. Casuslar oyalama kullanılır. Open Subtitles هناك حارسٌ واحد فقط - حسناً، 90% من الأعمال التجسسية هو الإلهاء -
    Kesinlikle bir oyalama aynı zamanda ikimiz için de hoş bir eğlenceydi. Open Subtitles بالطبع، كان الهاء لكن الهاء مرحباً به لكلانا
    Sanırım barış görüşmeleri sözleşmenin şartlarını tamamlamak için zaman kazandırmak adına yapılan bir oyalama muhaberesiymiş. Open Subtitles محادثات السلام كانت إجراءات تأخير لشراء الوقت لإستكمال شروط العقد، أعتقد
    Biri bir soğuk bir sıcak davranmaktır, ki ilişkinin net olarak tanımlanmamış doğasını vurgulayan ve bir çeşit kalıp oluşturan fakat aynı zamanda da size rahatlık veren bir tutarlılıkla tanımlanmamış sınırların özgürlüğünü veren güzel bir oyalama taktiğidir. TED الأولى هي التثليج والتأجيج، والتي هي تكتيكات مماطلة كبيرة تقدم نوع من الحجز الذي يُفسر طبيعة العلاقة الغير مُعرّفة ولكن في نفس الوقت يعطيك تماسك مريح وكافي وحرية متوفرة للحدود الغير مُرّسمّة.
    oyalama taktiği uyguluyor Sayın Hâkim. Open Subtitles هذا تكتيك بغية المماطلة ... . يا حضرة القاضية
    oyalama ne olur, senatoya yazık olur. Open Subtitles فقط أوقف المماطلة السياسية، يا محطّم.
    Pekala, o zaman umalım da Cabe'in oyalama taktiği işe yarıyor olsun. Open Subtitles نعم، حسنا، دعونا نأمل يعمل تكتيك المماطلة Cabe فليكس آنذاك.
    Sorun değil. Bu toplantı gereksiz bir oyalama. Open Subtitles الأمر على ما يرام هذا الإجتماع مجرد إلهاء غير ضروري
    Bu sözde şampiyon, sadece bir oyalama. Open Subtitles هذا مايسمى ببطل إنه مجرد إلهاء أخر.
    Ara sıra işimizin ortasındayken sevdiğimiz birisinin varlığı bile bir oyalama olabiliyor. Open Subtitles أحيانا، عندما نكون منشعلين بالعمل... قد يكون أحباؤنا مصدر إلهاء...
    - Bütün bu oyalama çalışmıyor hem de l'd umut, Phoebe üzerinde özellikle de. Open Subtitles الإلهاء كله لا يعمل كما تمنيت (بالأخص ليس لـ (فيبي
    Frank'in ihtiyacı olan bir tür oyalama taktiği. Open Subtitles ما يحتاجه (فرانك) هو نوع من الإلهاء
    - Evet, bir oyalama. Open Subtitles -نعم، إنه الإلهاء!
    Kesinlikle bir oyalama aynı zamanda ikimiz için de hoş bir eğlenceydi. Open Subtitles بالطبع، كان الهاء لكن الهاء مرحباً به لكلانا
    Bununla alakalı oyalama ya da parti numaran var mı? Open Subtitles هل لديك الهاء او حيلة حفل يكون فيها ربطة عنق مع هذا؟
    I sadece bu son birkaç yıldır keyifli bir oyalama olmuştur Open Subtitles هل صرت فقط الهاء لطيف خلال السنوات القليلة الماضية،
    Bu bir oyalama taktiği. Open Subtitles إنَّها إستراتيجيّةُ مماطلةٍ و تأخير
    Daha fazla oyalama istemiyorum. Open Subtitles كفـى لا مماطلة بعد الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more