"pek çok şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكثير من الأشياء
        
    • أشياء كثيرة
        
    • العديد من الأشياء
        
    • الكثير من الأمور
        
    • الكثير من الاشياء
        
    • أمور كثيرة
        
    • الكثير مِنْ الأشياءِ
        
    • الكثير في
        
    • كثير من الأشياء
        
    • عدة أشياء
        
    • الكثير لم
        
    • الكثير من الامور
        
    • بالكثير من الأشياء
        
    • أشياء عديدة
        
    • أن الكثير مما
        
    Bu karakteri ve kişiliğini tamamladığını düşünebileceğiniz pek çok şey var, bu yüzden süper kahraman sadece bir veya iki boyutlu değil. TED هناك الكثير من الأشياء التي يمكنك التفكير بها يدور حول الشخصية، لكي لا يكون لدى البطل الخارق بُعد واحد أو اثنين فقط.
    Birlikteyken benim için kötü olan pek çok şey yaptık. Open Subtitles فعلنا الكثير من الأشياء التي كانت سيئة بالنسبة لي معا.
    Evet, kitaplar harikadır ama pek çok şey deneyimle öğrenilir. -Sahi mi? Open Subtitles لكن هناك أشياء كثيرة نتعلمها من التجربة ولا يمكن تعلمها من الكتب
    Bu işte bilmediğim pek çok şey var. Bazılarını hiç bilemeyeceğim. Open Subtitles هناك العديد من الأشياء التى لا اعلمها وبعضها لن اعرفه ابدا
    Tamam mı? Ve buna yardımcı olan pek çok şey vardır. TED أليس كذلك؟ وهناك الكثير من الأمور التي تساهم في ذلك.
    Amerika'lı erkeklerin Burada Tayland'da yapmak isteyeceği pek çok şey vardır. Open Subtitles هناك الكثير من الاشياء الجال الامريكيين يحبون فعلها هنا في تايلاند
    Sevgili gelinim, kültürümüzde asla anlayamayacağın pek çok şey var. Open Subtitles هناك الكثير من الأشياء بشأن ثقافتنا أخشى أنك لن تفهميها
    pek çok şey yaşandı fakat nihayetinde Konoha Köyü'nü korumaya geldim. Open Subtitles هنالك الكثير من الأشياء حدثت ولقد قررت أن أحمي قرية كونوها
    pek çok şey yaşandı fakat nihayetinde Konoha Köyü'nü korumaya geldim. Open Subtitles هنالك الكثير من الأشياء حدثت ولقد قررت أن أحمي قرية كونوها
    Şimdiye kadar pek çok kişiye pek çok şey yaptım. Open Subtitles لقد فعلت الكثير من الأشياء للكثير من الأشخاص حتى الآن
    Bugünlerde yeşil diye adlandırılan pek çok şey var. TED هنالك الكثير من الأشياء تسمى الآن خضراء.
    Endüstriyel tasarımcı birbirine benzeyen pek çok şey yapar. TED التصميم الصناعي هو عبارة عن جعل الكثير من الأشياء متطابقة.
    Ve gerçek şu ki, bu geçiş döneminde pek çok şey bizim için epey iyi gidiyor. TED والحقيقة هي أن أشياء كثيرة تسير في مصلحتنا خلال هذا التحول.
    Olmo, sen yokken pek çok şey değişti. Open Subtitles أولمو, عندما لم تكن هنا أشياء كثيرة تغيرت
    pek çok şey tatlım. Open Subtitles أشياء كثيرة ، يا عزيزتى إجتماع تحول إلى جلسة تبادل الرصاص
    Yani, pek çok şey olarak çağrıldım ama "sıkıcı" onlardan biri değil. Open Subtitles أعني، تم تسميتي العديد من الأشياء لكن الملل ليس واحداً منهم ..
    Hâlâ hakkında bilmediğimiz pek çok şey var. TED هناك العديد من الأشياء التي لا نعلم عنها بعد.
    Yapmak istediğim pek çok şey var. Open Subtitles يوجد الكثير من الأمور التي أريد أن أفعلها
    Gördüğünüz gibi, o dairenin içinde başka pek çok şey de vardı. TED و كما ترون، هناك الكثير من الاشياء الاخرى داخل الدائرة
    Aynı bakış açısını paylaşabilirdim ama artık kafamı dolduran pek çok şey var. Open Subtitles كنت أشاركك نفس الرأي ولكن الآن عندي أمور كثيرة تشغل عقلي.
    Doğru olanı yapman için pek çok şey denedim, tamam mı? Open Subtitles النظرة، حاولتُ الكثير مِنْ الأشياءِ المختلفةِ للحُصُول عليك لتَعمَلُ الذي صحيحُ.
    Hayatta pek çok şey yaşadı birkaç kötü şey onu kırdı da. Open Subtitles لقد عانى الكثير في حياته بضع تعاويذ سيئة أعتقد أنها حطمته
    Anlaması gereken pek çok şey var Open Subtitles كثير من الأشياء عليها أن تفهمها
    Fakat eski Mısırlılarla ilgili pek çok şey öğrendim. Open Subtitles لكن تعلمت عدة أشياء عن القدماء المصريين
    Söylediğin gibi, bilmediğin pek çok şey varmış. Open Subtitles مثلما قلت ، هناكَ الكثير لم تعلمهُ
    Darcy ile konuştuktan sonra pek çok şey artık daha mantıklı gelmeye başladı. Open Subtitles .. حسنا, بعد ان تحدثت مع دراسي . الكثير من الامور وضحت الامور
    İnsanlar hayatları boyunca pek çok şey düşünür. Open Subtitles يفكّر الناس بالكثير من الأشياء طوال حياتهم.
    Sana pek çok şey verebilirim. Sana her şeyi verebilirim. Open Subtitles يُمكننى أن أعطيك أشياء عديدة يُمكننى أن أعطيك كل شئ
    Sanırım Sara'nın söylediği pek çok şey beni ve neler yaşadığımı ifade ediyor. Open Subtitles (أعتقد أن الكثير مما قالته (سارة قد حدث معي أثناء تجربتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more