Ama ikimiz de yapmayı planladığın şeye izin vermeyeceğimi biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا نعلم أنني لن أسمح لك بفعل ما تخطط له |
Kaveh, bu fotoğrafı paylaştığında açıklama olarak şunu yazdı: "Bu, yazmayı planladığın şiiri evrenin çoktan yazdığının bir başka hatırlatıcısıdır." | TED | وعندما شارك كافيه هذه الصورة على الانترنت علق عليها "هذا تذكير آخر أن الكون كتب القصيدة التي كنت تخطط لكتابتها." |
Hayatım, bak, biliyorum bizim için planladığın bir şey değil ama bak, Dana ne kadar mutlu, ve bütün bunlar senin sayende. | Open Subtitles | اوه حبيبي، انتظر، اعلم ان هذا ما خططت له اليلة لكن دانا سعيدة جدا وهذا بفضلك |
Bu daha çok bir şeyi ispat etmek için senin planladığın bir şeydi. | Open Subtitles | كأنك خططت لهذا لكى تحاول و تثبت شيئاً ما |
Kulak zarlarını mı patlatacaksın? On yıldır planladığın intikam bu mu yani? | Open Subtitles | ستفجرين طبلة أذنها هذا هو الأنتقام الذي كنت تخططين له في عشر سنوات |
Baksana baba, niçin seçmenlere bu şehirle ilgili yapmayı planladığın gerçekleri anlatmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تُخبرُ الناخبين بماذا تُخطط حقاً للعمل بهذه البلدة ؟ |
Bilmiyorum ama planladığın beyzbol oyunu iyi bir adım gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا أعلم ياسيد لكن مباراة البيسبول التي تخطط لها , خطوة بالطريق الصحيح |
Bize planladığın her neyse onu durdurmamız için gerekenleri söyle. | Open Subtitles | وأنت تخبرنا بكل ما نحتاجه من أجل منع ما تخطط له. |
Biliyorum, planladığın gibi olmadı ama böyle istedin, değil mi? | Open Subtitles | أنا أعرف أنك لم تخطط لهذا لكن هذا ما أردته ,أليس كذلك؟ |
planladığın şeyin sonu darbeydi. O görevini yaptı. | Open Subtitles | ما كنت تخطط له وصل إلى إلى حد الإنقلاب, لقد كانت تؤدي مهمتها |
Görüşmeyi planladığın kişinin yüzünü bir daha göremeyeceksin. | Open Subtitles | الشخص الذي تخطط لقائه لن تقابله أبداَ من جديد |
Şimdi, kiminle konuştuğun veya ne planladığın umurumda değil. | Open Subtitles | الآن، لستُ أحفل بمَن تحادثه، أو إلامَ تخطط. |
-Aynı senin planladığın gibi. -Hayır. Lex,hayır. | Open Subtitles | كما خططت بالتمام لا ليكس لا لقد كانوا والداي |
Bugünün planladığın gibi gitmediğine üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف اليوم لم أحسب الطريق التي خططت لها |
Tam da planladığın gibi büyülü bir gece olmadı galiba. | Open Subtitles | ليست بالضبط الليلة السحرية التى خططت لها |
Sen planladığın gibi, Şerif'e tutsaklarını satacaksın. | Open Subtitles | . بيع سجنائك إلى عمدة البلدة كما انت خططت |
Yatağının altında sakladığın çizim defterinde, ...hep planladığın gibi Nate'le beraber balonun tadını çıkar. | Open Subtitles | مثلما خططت دائماً في ذلك الكشكول الذي تضعينه أسفل السرير |
Tatlım, bazen hayatta işler senin planladığın gibi gitmeyebilir. | Open Subtitles | حبيبتي , تعرفين, في الحياة, الأشياء نادرا ما تسير كما تخططين لها. |
Ama planladığın şeye bir son vereceğim. | Open Subtitles | لكنني سأضع نهاية لأيا كان ما تُخطط لفعله |
planladığın gibi mi gitti? | Open Subtitles | إذاً ، هل جرى الأمر كما خططتَ له تماماً ؟ |
Fakat mezun olduktan sonra öğreniyorsun ki hayat her zaman planladığın gibi gitmiyor. | Open Subtitles | لكنه شئ واحد تتعلمينه وقت التخرج بأن الحياة لا تسير دائما كما خططتي |
Eğer bunu yapabilirsen, yine buradan ayrılırken, üç bebeğin olacak, ama planladığın şekilde olmayacak tabi. | Open Subtitles | إنفعلتَهذا.. ستكون رحلت من هذه المستشفى لمنزلكبثلاثةأطفال.. فقط ليس بالصورة التي خطّطتَ لها |
- Evet. İşler planladığın gibi yürümese bile sonuç iyi olabilir. | Open Subtitles | نعم.لانه حتى وان لم تمضي الاشياء كما نخطط لها,فانها قد تنفع بشكل ما. |
Biliyor musun, herşeyin planladığın gibi, gitmemesi durumundaki şu paniğini izlemek çok eğlenceli. | Open Subtitles | أتعرفين أنه من المسلي رؤيتك ترتعبين عندما يتبين أن الأمور لا تصبح كما خططتِ لها |
planladığın şey her neyse, Kahlan seni durduracaktır. | Open Subtitles | -أيـّاً كان ما تُخطتي لأجله ، (كالين) ستوقفكِ . |