"prosedürü" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإجراءات
        
    • الإجراء
        
    • إجراءات
        
    • إجراء
        
    • الاجراءات
        
    • الإجرائات
        
    • اجراء
        
    • المثقاب
        
    • اجراءات
        
    • الإجراءِ
        
    • الأجراءات
        
    • الاجراء
        
    Ama efendim, ben sadece standart prosedürü uyguluyordum. Open Subtitles لكن يا سيدي ، لم أتبع سوا الإجراءات المعتادة
    Kim olduğun ya da kime çalıştığın umurumda değil. Bana bir prosedürü zorla yaptıramazsın. Open Subtitles أنا لا أهتم من أنت أو لمن تعمل أنت لن تملي علي الإجراءات
    Orada olmama gerek yoktu. Hemşire prosedürü uygulamak için yeterli. Open Subtitles كلا، لستُ مُضطرة أن أكونَ هُناك المُمَرضَة مُؤهلَة لتقومَ بهذا الإجراء
    -Evlilik. -Christopher sunduğumuz bu prosedürü yerine getirmeye hazırdı. Open Subtitles كرستوفر كَانَ راغبَ لإتّباع الإجراء الذى عرضناه
    Acil durum kapama prosedürü. Bu sözcüklerin yarısını hiç duymadım. Open Subtitles إجراءات الإطفاء الطارئة لم أرَ نصف هذه الكلمات من قبل
    - Suç duyurusunda bulun. Meksika polis prosedürü değil mi bu? Open Subtitles -إجعل منها تهمة ، أليس هذا إجراء الشرطة فى المكسيك ؟
    Bir kitapçı dükkanı açmak için tüm bürokratik prosedürü yerine getirmek istiyorum . Open Subtitles احتاج لمعرفة كل الاجراءات البيروقراطية لفتح مكتبة
    Açıkça konuşmak gerekirse, prosedürü uygulasaydım hepiniz ölmüştünüz. Open Subtitles بصراحة تامة ، لو إتبعت الإجراءات الرسمية لكنتم جميعا فى عداد الأموات الآن
    ...hafızanı geri getirmek için her türlü prosedürü uygular. Open Subtitles لإخضاعكِ لكل الإجراءات لكي تستردي ذاكرتكِ
    Yine de prosedürü uygulayacağız, her seferinde sıra sana geldiğinde ne kadar olgunlaştığını görüyorum. Open Subtitles لكننا سنُجري الإجراءات بحيثُ في كُل مرَة يأتي دورَك يُمكنني رُؤيَة مدى نُضجِك
    CBP sizi göçmenlik mahkemesine çıkarmak için Hızlandırılmış Uzaklaştırma prosedürü'nü zorlayacak ve sığınma davası açmanıza izin verecek. Open Subtitles سيتحتم على مصلحة حماية الحدود البدء بتعجيل الإجراءات لجلبك إلى قاضي الهجرة وجعلك تبرر حالتك للجوء
    - Onları alamazsan ve treni durduramazsan... - prosedürü biliyorum, efendim. Open Subtitles إن لم تستعيده وتوقف ذلك القطار أعرف الإجراء , سيدى
    İihtiyacı olmayan hastaya bu prosedürü uygulamak çok mantıksız. Open Subtitles تجربة هذا الإجراء على مريض لا يحتاجه غير معقول
    Bunda standart prosedürü takip etmemiz gerek, tamam mı? Open Subtitles ونحن في حاجة لمتابعة مستوى الإجراء على هذا واحد ، حسنا؟
    Peki Anson, gerçekleştirme prosedürü için ararsa, ne yapayım? Open Subtitles ماذا أفعل إذا اتصل أنسن بشأن إجراءات الإثبات؟
    Acil durum prosedürü etkilendi. Open Subtitles أمر أمنى طارئ لتبدأ إجراءات الطوارئ بالعمل
    Hayır, bunun bir prosedürü vardır. Pekâlâ, sadece gücü azaltmalıyım. Open Subtitles لا، هناك إجراءات لهذا الغرض حسناً، سأخفّض الطّاقة
    Nükleer silah atışı için Acil Durum prosedürü'nü çalıştırın. Open Subtitles نشّط إجراء العمل الطّارئ لتحرير السّلاح النّوويّ
    Klinikte yerime iki saat kalırsan, istediğin prosedürü yapabilirsin. Open Subtitles غطي ساعتين أخريين من وقتي بالعيادة و يمكنك إجراء تلك العملية
    Ben bir kitapçı açmak için tüm bürokratik prosedürü öğrenmek istiyorum. Open Subtitles احتاج لمعرفة كل الاجراءات البيروقراطية لفتح مكتبة
    - Bu Maggie. - Sakın dokunma! prosedürü biliyorum. Open Subtitles إنها ماغي , لا تلمسها أنا أعرف الإجرائات , ماغي هل يمكنكِ سماعي
    Standart operasyon prosedürü her ajan 10 saatte bir kontrol edilir. Open Subtitles اجراء عمليات اعتيادي يقول ااطمئن من عميلك كل عشر ساعات
    prosedürü biliyorsunuz. Numara sırasıyla yapacağız. Open Subtitles حسنا إذا, هل تعرف المثقاب إحسبها بالأرقام, أعطوني القبعات
    Tekdüzen Anatomik Kanunu kar amacıyla yapılan insan organ değiş-tokuşunu yasaklar. Kanun organ satışını yasaklar. Boşanma prosedürü kapsamında adil bir değer biçilmesini yasaklamaz ama. Open Subtitles القانون لا ييسمح بتحديد ثمن لأي عضو بشري مهدى هذه في حالة البيع لكن ليس في حالة اجراءات الزواج
    - Yemin ederim yalan söylemiyordum. - Bildiğim tüm prosedürü anlattım. Open Subtitles ـ أُقسمُ بأنّنا لم نكْذبُ ـ أخبرتُكم جميعاً ما أَعْرفه حول الإجراءِ
    Bana demişti ki, o an geldiğinde, prosedürü sikime bile takmamalıyım. Open Subtitles وأخبرني أنه عندما تأتي تلك اللحظة لن آبه البته بشأن الأجراءات اللعينة
    Yani, bence bunu fıtık prosedürü için yeni standart haline getireceğiz. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أننا سنجعل ذلك الاجراء الجديد المتبع لعلاج حالات " الفتق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more