Babanın rızası olmadan gitmeyeceksin. | Open Subtitles | كما أنّهُ لا يمكنكِ الذهاب بدون موافقة والدكِ. |
Senin pürüzüsüz, beyaz tenin nasıI dayanır o annesinin rızası olmadan birşey yapamayan adamın terine? | Open Subtitles | كيف سيتحمل جلدك الأبيض الرقيق الإحتكاك بعرق ذلك العجوز الذي لم يقم بشيء قط دون موافقة أمه |
Çünkü eğer yoksa, onun bu işe rızası yok. | Open Subtitles | لأنه إن لم يكن لديك فقطعًا لن تحصلي على موافقته |
2077'i rızası dışında terk etti ve Özgürlük'ün yapabileceğinden çok daha fazla geleceği değiştirdi. | Open Subtitles | غادرت 2077 ضد إرادتها أنها فعلت المزيد لتغيير مستقبل ليبرا 8 يمكن أن يكون من أي وقت مضى |
rızası olan yetişkinler arasındaki ilişkiler kendi aralarında özel kalmalıdır, | Open Subtitles | العلاقات بالتراضي بين البالغين يجب أن تبقى سرّاً بينهم |
Onun rızası olmadan bana dokunduğunu öğrenirse, çok kızar. | Open Subtitles | لن تسر أن ترى يديك توضعان عليّ ،بدون موافقتها |
Bu işlemin yapılmasında üçüncü kişinin rızası yoktur ve bir rolü olmamıştır. | Open Subtitles | بين شخصين. الطرف الثالث الذي لم يوافق عليها |
Mümkün olsa bile, kızın rızası olmadan böyle bir şey mümkün değil! | Open Subtitles | حتى إن حدث هذا، فسيكون هذا مستحيلاً بدون رضاها |
Ancak, orada rızası dışında tutulduğuna dair bir kanıtımız olursa hükümetten destek alabiliriz. | Open Subtitles | لكن لو أن هناك دليل على احتجازها ضد رغبتها فربما نحظي بدعم حكومي |
Buyruldu ki, iki tarafın da rızası olmadan... ne iyilik yapılabilir, ne de kötülük. | Open Subtitles | وهو قال من ذلك الوقت ليس للخير ولا للشر يمكن أن تكون بدون موافقة متبادلة |
Biliyorsunuz, rızası olmadan tıbbi kayıtlarını gösteremem. | Open Subtitles | انت تعلمين اني لا استطيع اظهار تقاريره الطبية لك بدون موافقة ارجوك , ساعدني يا دكتور |
Koma hastanın geniş mi geniş dosyasına gömülmen hastanın akrabalarının direkt rızası olmadan tedaviye izin vermeyen bir yöntemdir. | Open Subtitles | مدفون داخل الملف البالغ الضخامة لمريضكِ المصاب بغيبوبة استمارة لا تسمح بمعالجته بدون موافقة واضحة من الأقارب |
Müvekklimin rızası olmadan konuşamam. | Open Subtitles | لايمكنني التحدث معك حيال هذه مسألة من دون موافقة موكلي |
Evet ama hastanın rızası olmadan hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | نعم، ولكننا لن نفعل أي شيء بدون موافقة المريض. |
Kusura bakma, seni hüsrana uğrattım ama diğer tarafın rızası olmadan sevişmek tarzım değildir. | Open Subtitles | آسف لتخييب ظنكِ، لكن.. لست مهتماً بعلاقة بدون موافقة الطرف الأخر. |
Üzgünüm,ama rızası olmadan onun spermlerini kullanamayız. | Open Subtitles | آسفه لكننا لانستطيع أستخدام سائله بدون موافقته |
Onun rızası olmadan koyduğum teşhisi size söyleyemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني التحدث إليكِ عن تشخيصه بدون موافقته |
- rızası dışında tutulduğuna inanıyorlar ve güvenli bir şekilde dönmesi için yalvarıyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أنها حُبست ضد إرادتها وينشدون عودتها سالمة |
Karşındakinin rızası olsa bile bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم لو كان بالتراضي |
Biri, halanızın rızası olmadan çeklerini bozduruyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | لديّ ما يجعلني أظن بأن شيكات عمتك تصرف من قبل شخص آخر وبدون موافقتها |
Ve eğer babamın rızası olmazsa, aynen böyle olacak. | Open Subtitles | واذا كان ابي لن يوافق هذا ماسيحدث بالضبط |
Kızını içinizden birine evlenmesi için verdin, rızası olmadan ve koruyucusu burada olmadan. | Open Subtitles | من أنكم زوجتكم ابنتها صفية من أحد أفرادكم دون رضاها ودون حضور ولي أمرها |
Hannah ona ilaç verip rızası olmadan onunla seks yaptığınızı söylüyor. | Open Subtitles | هانا قالت أنك قمت بتخديرها ومارست الجنس معها ضد رغبتها |
rızası kıvrılıp bükülebilir. | Open Subtitles | -من الممكن الالتواء حول رغبته. |
Belinde sakatlık olan bir insan evlâdı kendi rızası dışında alıkoyuldu. | Open Subtitles | ثمة إنسان ذي تشوه في العمود الفقري محجوزاً رغماً عن إرادته. |
Halinizi anlıyorum Bay Webrey, ama insanların rızası olmadan çitlerini kesmeniz doğru bir şey değil. | Open Subtitles | آقدر موضعك , السيد / ويبلي لكن لا تستطيع الذهاب وقص سياج نآس آخر , بدون آذن |