Alışma süreci de risk alma ve riskin artışında önemli bir role sahip. | TED | فعملية الاعتياد أيضاً تلعب دوراً جوهرياً في الميْـل إلى المخاطرة والانتشاء بزيادة المخاطرة. |
riskin büyük ve kanıtların zayıf olduğunu söyleyenler olmasına rağmen yolculuğa çıktık. | TED | ولهذا فبرغم وجود أصوات أخرى قالت بأن المخاطرة كانت كبيرة جدًا، والنجاح غير أكيد، ذهبنا على أية حال. |
Söylediğim, bir yiyecek arama bağlamında, bunun sadece riskin azaltılması için en iyi yol olduğu. Ve gerçekten antropologlar içinde | TED | ما أقوله هو أن هذه بكل بساطة هي أفضل طريقة لتخفيف المخاطر في عملية البحث عن المؤن. |
Biliyorsun, o şey açık kaldığı sürece, enfeksiyon kapma riskin çok fazla. | Open Subtitles | كلما بقي الجرح مفتوحاً. كانت المخاطر أكبر. |
Daha yüksek bir yerde. Tamamen açık. Iskalama riskin var. | Open Subtitles | هو في زاوية حادة، رياح تعبر مع مخاطرة إرتداد الطلقة |
Bu kişiyi halen canlandırıyorum, çünkü riskin böyle bir konferansta, alınması gereken bir şey olduğunu düşünürüm. | TED | وسأؤديها لأننا نفكر في المجازفة في مؤتمر كهذا, كشيء جيد |
Evet, geriye kalan tek seçenek onu tamamen kovmak yoksa diğer binicilerin saygısını kaybetme riskin olacak. | Open Subtitles | نعم، الخيارالوحيد المتبقي هو الطرد أو فإنك تخاطر بفقدان احترامك من الفرسان آخرين |
Aldığın riskin farkında mısın? Hepimizi içine attığın riskin? | Open Subtitles | هل تعرف المخاطرة التي قمت بها المخاطرة التي قمت بها معنا جميعاً هنا |
Bak, eğer bu işte ortak olacaksak, ne kadar büyük bir riskin altına girdiğimizi bilmemiz gerekir. | Open Subtitles | إن أردنا أن نكون شركاء علينا معرفة حجم المخاطرة التي نحن بصددها |
Efendim, riskin en az olmasını sağlayabiliriz. | Open Subtitles | سيدي نحن يمكن أن نتأكد أن المخاطرة ستكون صغيرة |
riskin farkındayız, Rodney. Elinden geleni yap. | Open Subtitles | نحن نعلم حجم المخاطرة يا رودنى قم بواجبك |
Buraya gelerek almış olduğum riskin farkında mısın sen? | Open Subtitles | أتقدّرين مقدار المخاطرة التى أخوضها الآن لتكلّمى معكِ؟ |
riskin ne demek olduğunu herkesten iyi sen bilirsin, dostum. | Open Subtitles | انت تعلم المخاطر التي تنطوي على هذه العملية أكثر من غيرك يا صديقي |
Fakat, riskin çok fazla olduğu gerçekliğinin doğasının kendisine karşı. | Open Subtitles | ولكنها واحدة نحو المخاطر المحتملة الأعلى، طبيعة الواقع نفسه. |
Çünkü Everest'te, malzemeleri taşıması ve ipleri onarması için riskin çoğunu alabilecek bir Tibet yerlisini ücretle tutabilirsin. | Open Subtitles | لأنك علي جبل إيفرست تستطيع أن تأجر عامل ليحمل كل أغراضك ويصلح الحبل لك ويتحمل المخاطر عنك |
Seni oraya götürerek riskin ne kadar büyük olacağının düşünemiyorum! | Open Subtitles | لا يمكن أن تأتي، لم أكن أعرف أي نوع من المخاطر التي قد تكون موجودة. |
Ortada bazı istenmeyen sonuçlar doğuracak büyük bir riskin olmadığını nasıl bilebiliriz? | TED | كيف نعرف أن لا مخاطرة كبيرة ببعض العواقب غير المقصودة؟ |
Ama savaştan sonra yüce divanda yargılanma riskin olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | ولكن كلانا يعلم ان فى ذلك مخاطرة فى ان يكون ذلك مادة تقدم للمحكمة بعد نهاية الحرب |
- Bu riski göze alıyorum. - Bu sadece senin riskin değil. | Open Subtitles | أستطيع أن أقبل المجازفة إنها ليست مجازفتك فقط |
Tabii ki, her sesini açtığında... kalıbını patlatma ve... kendini ve adamlarını tehlikeye atma riskin var. | Open Subtitles | بالطبع ، كل مرة تشغل فيها هذا ... تخاطر بكشف هويتك ... وتضع نفسك وكل رجالك في الخطرِ |
Bir asırdan fazladır, gizlice yaşadım. Şu ana dek. riskin farkındayım, ama onu tanımalıyım. | Open Subtitles | لقرونعِدّة,عِشتفىسرّية ،إلىالآن، أعلم مقدار المُخاطرة ، و لكن عليّ أن أتعرّف عليها. |
iste yeni güvenlik avukatimiz Manny riskin. | Open Subtitles | بالنسبة لمحامينا الجديد ماني ريسكو |
Ölüm Yıldızı ile çalışan her müteahhit riskin olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | اي مقاول اشتغل في النجمه الميته كان يعلم بالمخاطر المحتمله |
Kontrolü kaybetmişlerdi, ama kimse gittikçe artan riskin farkında değildi. | Open Subtitles | وخرج عن السيطرة ولم يكن أحد مدركاً الخطر الهائل المتزايد |