söylediğimiz, yaptığımız her şeyi kendi çıkarımız için söyler, yaparız. | Open Subtitles | هذا ما يجعل كل ما نقوله ونفعله ذو حافز أناني |
Ne söylediğimiz ve nasıl söylediğimiz daha önce düşündüğümüzden çok daha zengin bir durum ortaya koyuyor. | TED | ما نقوله وكيف نقوله يخبران حكاية أكثر تفصيلا مما كنا نعتقده. |
O evdeyken söylediğimiz, yaptığımız her şey, sadece, bizim aramızda kalmadı. | Open Subtitles | كل شيء قلناه منذ جئنا هذا البيت كان شيء بيننا |
Onlar diğer insanlar kendini daha iyi hissetsin diye söylediğimiz yalanlar. | Open Subtitles | إنها تلك الأكاذيب التي نقولها كي يشعر الآخرون أنهم أفضل حالاً |
Ali öldüğünden beri söylediğimiz her yalanı anlatmayı göze alıyor musun? | Open Subtitles | هل انت على إستعداد لشرح كل كذبة قلناها منذ وفاة الي |
Duygusal doğruluk tondur, histir, söylediğimiz şeyi nasıl söylediğimizdir, birbirimize gösterdiğimiz saygı ve şefkattir. | TED | الصحيح عاطفيا هو الأسلوب، الإحساس كيف نقول ما نريد ان نقوله الإحترام والشفقة الذي نظهرها لبعضنا |
- Bu işte bizim söylediğimiz şey. | Open Subtitles | لقد تمت إدانته ـ هذه نقطة رائعة ـ هذا ما نحن نقوله |
Bütün söylediğimiz farklı davrandığı. Kendisi gibi değil. | Open Subtitles | كل ما نقوله أنها تتصرف بطريقة مختلفة وليست كعادتها |
Bu bizim her ayrılışımızda yeniden biraraya gelmek için birbirimize söylediğimiz bir laftı | Open Subtitles | هذا ما نقوله لبعضنا البعض بعد كل خصام عندما نجتمع مجددا |
Bu odada söylediğimiz şeyler aramızda kalacak... değil mi? | Open Subtitles | كل ما نقوله في هذه الغرفة يكون سري تماماً .. أليس كذلك ؟ |
Yapma, anne. söylediğimiz hiçbir şeye önem vermiyor zaten. | Open Subtitles | بحقكِ يا أمي انها لا تهتم بما نقوله على أيّ حال |
söylediğimiz yere koyacaktık. | Open Subtitles | لقد كنا سنضعه تماماً فى المكان الذى قلناه لك |
- Abe belki bir gün burada ne söylediğimiz hatırlanmayacak ama ne yaptığımız asla unutulmayacak. | Open Subtitles | إذا كنت لا تذكر ما قلناه هنا، ألا ننسى أبدا ما فعلناه. |
Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyi. | Open Subtitles | كل ما فعلناه وكلّ شيءٍ قلناه الأحداث القريبة |
Kendimize söylediğimiz yalanlar göllerdir, kıyılarından taşarlar, su, aşındırıcı ve acıyla sözlerimize taşar. | TED | الأكاذيب التي نقولها لأنفسنا هي البحيرات، تفيض على ضفافهم، يغمر حديثنا بالمياه اللاذعة والعفنة. |
Bir yabancıyla veya yanımızdan geçen bir komşumuzla göz göze geldiğimizde, söylediğimiz şeyler vardır: | TED | هناك أشياء نقولها عندما يُلفتُ نظرنا شخص غريب أو جار يسيرُ بالقرب منّا. |
Birbirimize söylediğimiz her kelimeyi hatırladığımı biliyor musun? | Open Subtitles | انت تعرف أنني أتذكر كل كلمة قلناها لبعضنا؟ |
Dün restoranda söylediğimiz her şeyi duymuş. | Open Subtitles | كان يستمع إلى كل شيء قُلناه في المطعم أمس. |
söylediğimiz şeyleri unutma Çünkü gün boyu insanlarla konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | تذكر الأشياء التي أخبرناك إياها لأنه يجب علي رؤية أشخاص خلال اليوم |
Yani aşk soyumuz tükenmesin diye kendimize söylediğimiz bir yalan mı? | Open Subtitles | إذن الحب هو الكذبه التي نخبرها بعضنا البعض لكي لا ننقرض؟ |
Sana söylediğimiz şey, bizim evimiz dışarıdakilere yasaktır. | Open Subtitles | الموضوع غير قابل للنقاش كما قلنا لك منزلنا هو خارج حجود الغرباء |
Ve aslında kendimize söylediğimiz hikayeler arasında bundan sonra nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda çok büyük bir hikaye kıtlığı var. | TED | والواقع أنّ من بين القصص التي نحكيها لأنفسنا، لدينا نقص هائل من القصص التي تحكي كيفية المضي قدما بشكل خلاق. |
Tek yapman gereken onu, söylediğimiz yere sürmek, park edip uzaklaşmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليكِ فعله هو قيادتها للمكان الذي أخبرناكِ عنه، حيث تركنين جانباً، وتخرجين مشياً |
Karılarımıza en son söylediğimiz küçükken babamın bize az sevgi göstermesini konuştuğumuzdu. | Open Subtitles | اخر شيء أخبرناه للزوجات بأنّنا كنا نعمل على أبي لانه كان يحجب المودة عنا حين كنا صغارا |
Sana söylediğimiz tüm akrabalar için minnettar olmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن بعض الامتنان عن كل الاقارب الذين اخبرناك عنهم |
Müzik koyma. Küçükken söylediğimiz şarkı neydi? | Open Subtitles | لاتشغلي المسجلة، ماهي الأغنية التي كنّا نغنيها عندما كنّا صغار؟ |
Tıpkı izci kampında söylediğimiz gibi. | Open Subtitles | على الأقل يقولون أن بوسعهم القسم. |