"söyledim" - Translation from Turkish to Arabic

• أخبرتك
• قلتُ
• أخبرتها
• اخبرتك
• أقول
• لقد قلت
• قلته
• أخبرتكِ
• اخبرته
• أخبرتُ
• اخبرت
• أخبرتكم
• لقد أخبرت
• قُلت
• اخبرتها

Diyelim ki, Ed Bailey'nin çizmesinde... ufak bir tabanca sakladığını sana söyledim.
ماذا لو أخبرتك أن إد بايلى معه مسدس صغير مخبأ فى حذائه

Dün gece söyledim ya, bunlar Direnişçiler için şifreli mesaj.
كما أخبرتك من قبل هذه رسائل بالشفرة إلى رجال المقاومة

Ona tüm eski dosyaların kutulanıp belediye binasına götürüldüğünü söyledim.
قلتُ بأنّ جميع الأغراض القديمة مخزّنة بصناديق بقبو مبنى البلدية

Ona bu akşam oldukça önemli bir mevzu konuşacağımızı söyledim.
أخبرتها أنني سأتحدّث إليها عن مسألة مهمة جدًا هذا المساء.

Daha öncede söyledim ! Orayı kiraladım, karımdan da ayrıldım.
لكنني اخبرتك اني استأجرت تلك الشقه لانني فصلت عن زوجتي

Onun bu adamla kişisel bir ilgisi olduğunu sana söyledim.
أنا أقول لك، انها لديها مصلحة شخصية مع هذا الرجل

Buna izin vermemeliydiniz. Benim suçum değil. Sir Wilfrid'a ceza davası almamasını söyledim.
انه ليس خطأى ، لقد قلت لسير ويلفريد بوضوح ، لا قضايا جنائية

Söylediğim şey, bu soruya cevap olarak, Snowden'a karşı herhangi bir hafifletici eylem ile ilgili tartışmaların gülünç olduğudur. Konuşmaya değer olduğunu söyledim.
ما قلته في الحقيقه, كرد على سؤال هل سترد على اي نقاش حول تخفيف العقوبات على سنودين, قلت نعم, يمكن الحديث حل الامر,

Kafayı yemişsin sen. Sana defalarca söyledim, bunu yapmış olamazlar.
أنت مجنون.لقد أخبرتك مرارا وتكرارا أنهم لا يمكنهم فعل ذلك.

Ne fark eder ki? Size nerede ve hangi zamanda olduğumuzu söyledim.
و فيم كان سينفعك ذلك ، لقد أخبرتك أين أنت و متى

Jim, kim olduğunu söyledim sana... American Express'in başkan yardımcısı.
جيم لقد أخبرتك من هو إنه نائب مدير أميريكان أكسبريس

Sana elimden geleni yapacağımı söyledim. - Adını yarışmacı listesine soktum.
أخبرتك بأنّني سأبذل جهدي، وقد فعلت قمت بوضع اسمك في القائمة

Sana yüz defa söyledim, balkabağı teslimatlarını Cadılar Bayramı'ndan önce yapmalısın.
أخبرتك مئة مرة ، يجب بيع اليقطين قبل الهلوين ، قبله

Hayır, onu öldürdüğümü söyledim ki öldürdüm. Ustaya, adamı nerede bulacağını söyledim.
كلاّ، قلتُ أنني قتلته، وهو ما فعلتُه أخبرتُ السيّد بمكان إيجاد الرجل

Ona bunu halletmek zorunda olduğumuzu söyledim ve o bunu kaldıramadı.
قلتُ له بأنّنا أبرمنا اتّفاقاً بذلك، و لم يستطع التعايش معه.

Ona ölürken söyledim. Ailenin buraya varmak zorunda olduğunu söyledim.
أخبرتها بينما كانت تحتضر أخبرتها بأن العائلة يجب أن تمر

Lütfen, geri çekilin. Gerçi çekilmeniz gerektiğini iki kere söyledim
من فضلك فولكس تراجع لقد اخبرتك للتو مرتين ان تتراجع

Size söyledim, beni daha çok dinlerseniz daha uzun yaşarsınız.
كنت دائماً أقول لك إستمع إليّ أكثر تعيش مدة أطول

Kilosu hakkında aptalca şeyler söyledim ve sanırım onu birazcık üzdüm.
لقد قلت تعليقاً غبياً حول وزنها وأعتقد أني لربّما أزعجتها قليلاً

Ve Debra hakkında söylediğime gelirsek, yalan söyledim, tamam mı?
وما قلته عن ديبرا كان كذباً ، حسناً؟ أنا كذبت

Sana daha önce de söyledim, önemli olan sözler değil, hisler.
، لقد أخبرتكِ من قبل، الموضوع لا يتعلّق بالكلمـات بل بالمشـاعر

Ona Pago Pago'ya gideceğini ve bu yüzyılın sonuna kadar geri dönmeyeceğini söyledim.
لقد اخبرته انك سافرت الى باجو باجو وغير متوقع عودتك حتى نهاية القرن

Hayır, Debra'ya geri ödemesi gerekmediğini söyledim. O da aileden.
أخبرتُ ديبرا هي ما كَانَ عِنْدَها لإنتِقام منني، هي عائليةُ.

Jessi'ye sana anlatmayacağımı söyledim ama tüm bunlar beni biraz ürkütüyor.
لقد اخبرت جيسي اني لن اخبرك لكن الموضوع كله افزعني للغايه

söyledim size. Şimdi lütfen hepiniz beni rahat bırakır mısınız?
لقد أخبرتكم ، الآن هل يُمكنكم تركى بمفردى فقط ؟

Dr. Gillman'a bir gün izne çıkmasını söyledim o da çıktı!
لقد أخبرت الدكتور جيلمان بأن آخذ عطلة فقالت خذ عطلة إذاً

O yüzden ona 3 gün boyunca onu cinayet yüzünden sorguladığımızı söyledim.
لهذا قُلت لها أننا قمنا بإستجوابه لمدة 3 أيام بتهمة القتل العمد

Benimle nerede iletişim kurabileceğini bilmesi gerekiyor. Ona aylar önce söyledim.
وكان يجب أن تعرف كيف تتصل بي لقد اخبرتها منذ أشهر