Maalesef bu süreçte polis ile uyuşturucu kartelleri arasında bir savaş daha çıktı. | TED | لسوء الحظ خلال تلك الفترة، اندلعت حرب أخرى ما بين الشرطة وعصابات المخدرات. |
Bu süreçte hiç kimse ölmeden ona ulaşmana yardım edebiliriz. | Open Subtitles | بوسعنا مساعدتك للنيل منه بدون موت شخص آخر خلال العملية |
Burada evrimin milyonlarca yıllık süreçte tasarladığı sıvıdan söz ediyoruz. | Open Subtitles | ذلك هو السائل الذي تمّ تصميمه بالتطور خلال ملايين السنين. |
Ki öyle yaptı bu süreçte de öldü. | Open Subtitles | وينهي الصفقه. وهو ما فعله, مات في العمليه. |
Bu süreçte zihni o kadar karışacak ki yalan söyleme güdüsü kaybolacak. | Open Subtitles | إنّه مُرتبك جداً بسبب العمليّة التي تجعله يفقد الإرادة للكذب. |
Bir de bu süreçte tanıştığınız işsiz bir casus. | Open Subtitles | و جاسوس خارج نطاق الخدمة التقيته على طريقك |
Bu süreçte hiç kimse ölmeden ona ulaşmana yardım edebiliriz. | Open Subtitles | بوسعنا مساعدتك للنيل منه بدون موت شخص آخر خلال العملية |
Onların kesinliğine, güven vermelerine onların katiliğine bağımlı hale geldik, ve süreçte, sorumluluğumuzu devrettik, onların varsayılan bilge sözleri için zekamızdan ve bilgimizden feragat ettik. | TED | أصبحنا مدمنين على يقينهم، على تأكدهم، على حتميتهم، و خلال هذه العملية، تنازلنا عن مسؤليتنا، مستبدلين عقلنا و ذكائنا بما يفترض فيه الحكمة من كلامهم. |
Ama bu süreçte beynimizi, başka birinin sorunu olduğunda ve başkasının sorunu yardım ve desteğimize ihitiyaç duyduğunda, duymazdan gelmeye alıştırır. | TED | ولكن خلال ذلك، يتم تدريب عقولنا على عدم الاكتراث عندما تطرح قضية شخص آخر وتحتاج للمساعدة والدعم. |
Müziğin kanalize olduğu araç oluyorum, ve bu süreçte herşey yolundayken, müzik değişim geçiriyor benim gibi. | TED | اصبح الوسط الذي تتوجه عبره الموسيقى و في خلال العملية ,عندما يكون كل شيئ صحيح الموسيقى تتحول و انا كذلك |
Ve eğer yaşadığınız süreçte hastalıklar söz konusu oluyorsa tahta olması gerekenden daha ince. | TED | واذا كنت مريضا خلال الوقت الذي تعيش فيه، اللوح أرق قليلا. |
Ama asıl soru, tüm bu süreçte bizde tam anlamıyla söz verebilir miyiz? | TED | لكن السؤال فعلًا هو، خلال هذه العملية هل سنصبح كلنا ملتزمين؟ |
Bu çok basit süreçte hayret verici çeşitlilikte biçimler yaratabiliriz. | TED | من خلال هذه العملية البسيطة جداً، يمكننا إنشاء مجموعة من النماذج. |
Bu süreçte, insan gücüyle yapılan en uzun kutup yolculuğu rekorunu 650 kilometren fazla bir farkla kırdık. | TED | خلال العمليّة، حطّمنا الرقم القياسي لأطول رحلة مشي قطبية في التاريخ بأكثر من 400 ميل. |
Hesap vermelerini sağlayarak, onları bu sözü tutmaya zorlamalıyız, bu 15 yıllık süreçte onları sürekli takip etmeliyiz. | TED | ونحن في حاجة لأن نفي بالوعد، بالمحاسبة، متابعة التقدم خلال 15 سنة القادمة. |
Beni ikna sahip olduğumuz için şanslıyız Bu süreçte Bbakaúk | Open Subtitles | أنت محظوظ فلقد أقنعني ببقائك في هذه العمليه |
Bu süreçte hiçbir ordu mensubundan yardım almadığınızı söylüyorsunuz. | Open Subtitles | انت تقول, انك شرعت في هذه العمليه من دون مساعده من أي جهه اخرى من افراد الجيش؟ |
Ve kullanıcılarda bu süreçte zarar görenlerdendi. | Open Subtitles | و "المستهلكين" أيضاً, تأذّوا من هذهِ العمليّة. |
Ve bu süreçte hedefi parçalamamaktir. | Open Subtitles | -وليس تحطيم الهدف في خضم العمليّة . |
Bir de bu süreçte tanıştığınız işsiz bir casus. | Open Subtitles | و جاسوس خارج نطاق الخدمة التقيته على طريقك |
Ve bu süreçte 50 milyonluk zulasına bağlanması gerekecek. | Open Subtitles | نعم، وفي خضم العمليّة، سيضطرّ للوصول إلى مخبأه ذي الـ50 مليون دولار. |
Risk, bu süreçte beynin başka bir bölgesine zarar vermek. | Open Subtitles | الخطر هو تعريض جزء آخر من المخ للتدمير في العملية |