| Yoldan çekileyim derken kalçamı incittim sanırım, Sırtım da biraz acıyor. | Open Subtitles | اعتقد ان وركي قد خلع ، وان ظهري قد تأذي قليلاً |
| - İyiyim, Sırtım oldukça ağrıyor ama yerde yatmaktan olmalı. | Open Subtitles | ظهري يؤلمني قليلاً، لكن.. هذا بسبب نومي على الأرض غالباً. |
| Düzgün sutyen de bulamadım, bu yüzden Sırtım kötü görünecek. | Open Subtitles | لم أجد صدرية مناسبة مما يعني أن ظهري سيبدو بديناً |
| Normalde sarhoş olduğum için derdim ama bu gece Sırtım ağrıyor ve sarhoşum. | Open Subtitles | عادةً كنتُ لأقول، السبب إنّي ثملة، لكن الليلة بسبب أنّ ظهري يؤلمني وثملة. |
| Fazla uğraşamadım. Sırtım ağrıyor. | Open Subtitles | ولكنك لم تحفر كثيرا لقد آلمنى ظهرى وازعجنى |
| Bunun için parmaklarım nasır tutana ve Sırtım bükülene dek savaşacağım. | Open Subtitles | وسوف احارب من اجل هذا حتى تتلف أصابعي و ينحني ظهري |
| Sadece Sırtım ağrıdığı için mi seni buraya getirdim sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنني أحضرتكِ هنا بسبب ظهري فقط؟ |
| Sırtım beni öldürecek, Louis'e gideceğim. | Open Subtitles | فقط أحد تلك الأيام ظهري يقتلني سأذهب لرؤية لوي |
| Oh, sadece şu aptal Sırtım. Bir dakika içinde iyileşirim. | Open Subtitles | ،إنه ظهري اللعين سأكون بخير في غضون دقيقة |
| İyi misin? Sırtım. Dün gece incitmişim. | Open Subtitles | آردين، أنت بخير انه ظهري لقد أجهدته ليلة أمس |
| Sırtım hâlâ ağrıyor. Biraz çiğner misin? | Open Subtitles | إنّ ظهري مازالَ يؤلِمُني هل بأمكانَكَ أن تمشي عليه |
| Sırtım tutuldu ama hasta öldü. | Open Subtitles | , ظهري يحتاج إلى اعادة تصليح و المريضة ماتت مع ذلك |
| Tatlım, biliyorum haftasonu tatilin, ama kahrolası Sırtım. | Open Subtitles | مرحباً عزيزتي ، اعرف انه اسبوع الخاص ولكن ظهري اللعين |
| Büyük birisi. Bu yüzden beni döndürdü ve Sırtım ona dönük hale geldim. | Open Subtitles | إنه شخص كبير، فيقوم بلفي حتى يصبح ظهري في مواجهته |
| Çok isterim ama Sırtım çok ağrıyor. | Open Subtitles | . . كما تعرفين , نود ذلك انه ظهري يؤلمني بشدة |
| O yüzden bana Yalnız Kurt derler. Bakınız Sırtım. | Open Subtitles | انهم يدعوني الذئب الانفرادي انظر الى ظهري |
| Sadece Sırtım değil. Her tarafım. | Open Subtitles | أنه ليس فقط ظهري أشعر بالألم في جميع أجزاء جسدي |
| Belki dostuna bir iyilik yapıp Sırtım için bir not yazarsın. | Open Subtitles | تقومي بإسداء معروف لرفيقكِ وتكتبي لي وصفة بسبب ظهري |
| Koç, Sırtım ağrıyor. Oynayamayacağım. | Open Subtitles | أيها المُدرب ، لدي تشنجآت في ظهري لست قادراً على اللعب |
| Sırtım ağrıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أريدك أن تساعدنى لأقف لقد آذيت ظهرى |
| Ve Sırtım bütün gün kaşındı durdu ve ben uzanamıyorum bile. | Open Subtitles | وظهري يحكّني طوال النهار في منطقة لا أصل إليها |
| Ama sen almak zorundasın. Sırtım eskisi kadar iyi değil. | Open Subtitles | ولكن اذهب انت واحضرهم فظهري لم يعد يتحمل |
| Sırtım iyileşme aşamasındayken geceleri çalışırdım. | Open Subtitles | عندما كنت في إعادة التأهيل لظهري إعتدت على التمرين ليلا |
| Bu yüzden Sırtım ağrıyordu ve yaşlı, seksi bir kadınla ilişkiye girdim. | Open Subtitles | ولهذا السبب كان لديك تشنجات في الظهر وأيضاً علاقة غرامية مع إمرأة كبيرة بالسن ومثيرة |
| Sırtım gittikçe kötüleşiyor. Sende nasıl arterit yok? | Open Subtitles | مؤخرتى تصبح سيئة كيف إنه ليس لديك إلتهاب مفاصل؟ |
| - Merdivenin açılmasına aldırmayın. - Of, Sırtım ağrıyor. | Open Subtitles | ـ ترفقوا بها ـ آه,يالظهرى المُتعَب |
| Sırtım bir gece aniden oldu. | Open Subtitles | حَدثَ ظهرُي فجأة ليلُة واحد. |