Siz çocukların tüm geri zekalı saçmalıkları ve benimle karşılaşmanız, bu kader. | Open Subtitles | أنتم من محبّي العلم وكل هذا الهراء و قد قابلتموني، إنه قدر |
Bütün bu saçmalıkları arkamızda bırakabiliriz ve bu yakınlık için memnun olabiliriz. | Open Subtitles | دعونا . نترك كل هذا الهراء وراء ظهورنا . هل نتستطيع ؟ |
Erkeklerin bu tür saçmalıkları istemeyen kadınlara minnettar olmaları gerekir. | Open Subtitles | لوجود امرأة مثلي تسمح لهم بتجنب فعل كل هذا الهراء |
Bu saçmalıkları dinlediğim yeter. | Open Subtitles | تعلمين، قد سمعت قدراً كافياً من التفاهات. |
Utanmadan bu tip saçmalıkları destekliyorlar, çünkü bu sponsorların hoşuna gidiyor. | TED | لأنها تدعم بلا خجل جميع أنواع الهراء من هذا النوع لأنه يرضي مقدمي الدعم. |
Bu adam yalan yere yemin ettiğini itiraf etti. Jüri bu saçmalıkları dinlemek zorunda mı? | Open Subtitles | هذا الرجل اعترف بحنثه للقسم, يجب على المحلفين الاّ يستمعوا الى هذا الهراء ؟ |
Bütün bu saçmalıkları bu adamı görebilmek için yaptım. | Open Subtitles | لقد خضت كلّ هذا الهراء من أجل أن ألتقيه. |
Sevgili Bayan McKenzie, bugünlerde konuşulan saçmalıkları göz önüne alırsak fazla bir şey kaçırdığınız söylenemez. | Open Subtitles | عزيزتى ميس ماكنزى ، باٍعتبار الهراء الذى يقال هذه الأيام يفوتك القليل يمكنك النزول الآن |
Seni dinledim ve daha önce duymadığım saçmalıkları duydum. | Open Subtitles | لقد استمعت إليك وأكثر ماسمعته هو حفنةً من الهراء |
Sana daha kaç kez söyleyeceğim, bu saçmalıkları okumanı istemiyorum diye! | Open Subtitles | قلت لك من قبل ! لا أريدك أن تقرأ هذا الهراء |
Sana daha kaç kez söyleyeceğim, bu saçmalıkları okumanı istemiyorum diye! | Open Subtitles | قلت لك من قبل ! لا أريدك أن تقرأ هذا الهراء |
Abim geri dönmedi ama! Bu saçmalıkları duymak istemiyorum! | Open Subtitles | لن يعود أخي لقد اكتفيت من سماع هذا الهراء |
- Bu tip saçmalıkları yadırgıyorum. O halde yadırga, tamam mı? | Open Subtitles | انا شخصيا مستاء من هذا الهراء اتشعر بالاستياء, حسنا؟ |
Benim zamanımda da aynı saçmalıkları yaptırmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | هذا نفس الهراء الذي حاولوا القيام به في زماني يا رجل |
Bu saçmalıkları yazarken kullandığı boya kalemleriyle ...nokta çizmeyi çok seviyor olmalı! | Open Subtitles | لا بد انه يحب وضع النقاط بالوان زاهيه عندما يشرع بكتابة هذا الهراء |
Söylediğin saçmalıkları yapabileceğine emin misin? | Open Subtitles | أتظن أن بامكانك أن تفعل كل هذه التفاهات التي قلتها للتو ؟ |
- Bailey. Koç bu saçmalıkları duysaydı ne derdi acaba? | Open Subtitles | ماذا تعتقد أن المدرب كان سيقول إن سمع هذة الهراءات ؟ |
"sonsuz hayat" muhabbetleri ve tüm o Katolik saçmalıkları? | Open Subtitles | الجانب المُشرِق من "الحياة الأبدية" و كُل ذلكَ الهُراء الكاثوليكي؟ |
Tüm bu beş sentlik para saçmalıkları beni hasta ediyor. | Open Subtitles | لقد تعبت ومللت من هذا الكلام الفارغ وهذه الترهات |
Of ya! Günde 24 saat bu saçmalıkları dinlemem mi gerekiyor? | Open Subtitles | هل يجب ان اسمع هذه الحماقة طوال اليوم ؟ |
Mantıksız olan şey onaylanmamış ve.. ...siyaset temelli olan saçmalıkları basına sızdırmak. | Open Subtitles | ما ليس بالحكمة هو إشاعة ترهات دوافع سياسية غير مستندة لأدلة إلى الصحافة |
Bence tüm bu saçmalıkları bir kenara koymanın zamanı geldi. | Open Subtitles | رأيت أن الوقت قد حان لنكفّ عن تلك السخافات. |
Siz iki süper zekânın da özgeçmişlerinden bu paçoz saçmalıkları çıkarması gerek. | Open Subtitles | كِلاكما عباقرة يحتاجْ ان يزيل تلك الفضلات مِنْ سيراتكما الذاتية |
Cenaze yarın lan at kafası ve sen bu saçmalıkları mı konuşuyorsun? | Open Subtitles | الجنازة الّلعينة غداً وأنت تتحدّث بهراء مثل هذا ؟ |
Şu yüzeye çıkma saçmalıkları falan olmazdı. | Open Subtitles | لا طيران إلى السطح, ولا أي سخافات أخرى. لا, سيدي. |
Tüm o teşekkür etme saçmalıkları... | Open Subtitles | كل تلك الخزعبلات لشكري عن الإهتمام بها. |
Tüm yaptıklarını biliyorum ve kes artık bu saçmalıkları. | Open Subtitles | أعرف كل هرائك لذا أوقفي حماقاتك |
Bu harakiri saçmalıkları ile zaman kaybetmeyelim. | Open Subtitles | توقف اذا عن اضاعة الوقت فى هذا الهراء الذى تقوله |