"sadakatini" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولائك
        
    • ولاء
        
    • ولاءك
        
    • ولائه
        
    • الولاء
        
    • إخلاصك
        
    • ولاءه
        
    • ولائها
        
    • مخلصة
        
    • بولاء
        
    • بولائك
        
    • بولائه
        
    • إخلاصه
        
    • وفاء
        
    • ولائكِ
        
    O zaman bana olan sadakatini ispatlamak senin için bir sorun olmamalı. Open Subtitles اذن لا يجب أن يكون عندك مشكلة فى اثبات ولائك لى.
    sadakatini sorgulamıyorum Ronon. Sadece ayrılmadaki doğruluğu sorguluyorum. Open Subtitles أنا لا أستجوب ولائك , رونن الحكمة الوحيدة من الرحيل إذا, كما تقول
    Goa'uld'un gücünün dayandığı bir grubun ... sadakatini zayıflatabilirsek. Open Subtitles لو تمكنا من زعزعة ولاء نفس الفريق الذى يعتمد عليه الجواؤلد في إستمرار تفوقهم
    Ancak, Japonya'nın savaştaki yenilgisinden sonra sadakatini değiştirdin. Open Subtitles وبعد ذلك غيرت ولاءك بعد هزيمة اليابان في الحرب
    Onun üstleri, onun düzenbaz olduğu, sadakatini sattığı konusunda ikna oldular, bu yüzden de gizli görevini bitirmesi emrini verdiler. Open Subtitles ولكنه للأسف أصبح شريرا وإقتنع رؤسائه بذلك وبأنه بدل ولائه و لهذا اعطوا اوامرهم ليزيلوا الغطاء عنه ويكشفوه
    Karşımızda olan herkes, Başkan Mao'ya sadakatini sundu. Open Subtitles اي شخص لا يتفق مع الرئيس ماو الذي قدم الولاء
    Britanya'ya sadakatini gösterme zamanı, Yüzbaşı Kururugi Suzaku. Open Subtitles أظهر ولائك إلى بريطانيا، الملازم أول كوروروجي سوزاكو
    Bu yüzden sana Japon İmparatorluk Ordusuna sadakatini sunman için ... bir şans veriyorum. Open Subtitles لذلك سأعطيك فرصة اخرى لتعطى ولائك للإمبراطورية اليابانية
    - Stres insanın sadakatini de etkiliyor olmalı. Open Subtitles وأفترض أن الضغط يؤثر على ولائك أليس كذلك؟
    Bu adama boyun eğmem ve bunu önermen sadakatini sorgulatıyor bana. Open Subtitles لن أخضع لهذا الرجل، وحقيقة إقتراحك بالتقاعد... تجعلني أشكّك في ولائك.
    Daha önce sadakatini sorgulama gereği görmemiştim, yanılmış mıyım? Open Subtitles لم يكن لدي أي سبب للتشكيك في ولائك . أكنت مخطئاً ؟
    Peder Sam'i Leo vurduysa, sadakatini hak etmiyor. Open Subtitles إذا كان ليو أطلق النار على سام , فإنه لا يستحق ولائك
    Müşteri sadakatini teşvik etmek için ürünümüzün denemesinde sizin yardımınızı istiyoruz. Open Subtitles نحن نقدّر ولاء زبائننا ونريد منكم مساعدتنا في اختبار منتوجنا الجديد ..
    Hayır, pek değil, çünkü mükemmel bir varlık inananların sadakatini elinde tutmak için yalan söylemez. Open Subtitles لا، ليس تماماً، لأنّ الكائن الكامل ..لن يضطر إلى الكذب كي يضمن ولاء أتباعه
    Her nedense sadakatini benden çok karıma adamayı seçtin. Open Subtitles للسبب الذي دفعك لتجعل ولاءك لزوجتي وليس لي
    ve böylece kaybedeceksin, kaybedeceksin, kaybedeceksin, ta ki İsa'ya olan sadakatini bırakmadığın, ve politikaya rehin olmadığın sürece. Open Subtitles وسوف تخسرين، تخسرين، تخسرين إلا إذا تخليتِ عن ولاءك للمسيح وتعهدتِ بالولاء للسياسة
    Kim ister onun sadakatini değiştirmesini dürüstlüğünü, zeka ve merhametini? Open Subtitles ، من سيطلبُ منه أن يغيّر ولائه ، صدقَه ، ذكائه و تعاطفه ؟
    Tek bildiğim bu. Birbirimizi kollarız. sadakatini göstermek zorundasın. Open Subtitles هذا كل ما أعرفـه , نحن نحمي ضباطنـا , عليك أن تظهر لي بعض الولاء هنـا
    Bu büyük projeye olan sadakatini kanıtlarsan ara sıra çıkmana izin vermeyi konuşabiliriz. Open Subtitles ولو أثبت إخلاصك إلى المشروع العظيم سوف نتحدث عن إخراجك في بعض المناسبات
    Efendim, Teal'c bize sadakatini defalarca gösterdi. Open Subtitles سيدي، أثبت تيلك ولاءه لنا في العديد من الأوقات
    Ama bana olan sadakatini kanıtlayana kadar liste dışında. Open Subtitles ولكن حتى تبرهن لى على ولائها فهى ليست بالحسبان
    Annene sadakatini anlıyorum ama yarın düğünümde yanımda durmayı düşünür müsün? Open Subtitles انا مدرك انك مخلصة لامك هلا جلستي بجانبي في الزفاف غدا؟
    İşte o zaman yurttaşlarının hem sadakatini hem de sevgisini kazanmış olur. Open Subtitles سيكون عظيمًا ، ليس فقط ، سيحظي بولاء شعبه . ولكن حبهم أيضًا
    Tabii eğer bu yüzükleri yapmaya başlayarak bana olan sadakatini sağlarsan. Open Subtitles إن عهدت لي بولائك بدءًا بصنع هذه الخواتم.
    Bunu yapmak zorundaydı, böylece onun sadakatini sorgulamayacaklar! Open Subtitles حسنا لقد تحتم عليه فعل ذلك لكي لا يرتابوا بولائه
    Senin çıkmana onun sadakatini test etmek için izin verdik. Open Subtitles أطلقتُ سراحكِ لأنني أردت إختبار إخلاصه لي.
    Eğer 16 yıl önce öğrendiğin bir şey varsa insanların sadakatini sorgusuz sualsiz kabul etmemendir. Open Subtitles إذا كانَ هناكَ شئ واحد تعلمتهُ قبلَ 16 سنة هوَ أنهُ لا يجب عليكَ أن تأخذ وفاء الناس كهبةٍ
    Bununla ilgilenerek bize sadakatini ispatlaman lazım. Open Subtitles ونحتاجكِ أن تـُـثبتي ولائكِ وذلك بتحمل مسؤولية هذا العمل بنفسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more