"sahip olduğumuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • التي لدينا
        
    • التي نملكها
        
    • الذي لدينا
        
    • الذي نملكه
        
    • التي نمتلكها
        
    • ما نملك
        
    • لدينا هو
        
    • التي نتوفر
        
    • التي نملك
        
    • ما لدينا
        
    • كان بيننا
        
    • كانت لدينا
        
    • حظينا به
        
    • روعاتنا
        
    • الذى نملكه
        
    O zaman sahip olduğumuz sorunlara ve bazı potansiyel çözümlere dalalım. TED لذا دعونا نغوص في بعض التحديات التي لدينا وبعض الحلول الممكنة.
    Kişisel ilişkiler, bence muhtemelen sahip olduğumuz en güçlü araçlar. TED أعتقدُ أن العلاقات الشخصية، هي ربما أقوى الوسائل التي لدينا.
    sahip olduğumuz bu biyokütle ile bir şeyler yapmamız gerekiyor. TED لابد أن نفعل شيئا حيال الكتلة الحيوية التي نملكها.
    Şu anda sahip olduğumuz ekonomi dahilinde bu işi nasıl çözeriz? TED كيف لكم أن تفعلوا ذلك مع الإقتصاد الذي لدينا اليوم ؟
    Bu gece öldürülen hayvanlardan biri, sabah uyandığımda onu ölü buldum ve çok kötü hissettim, çünkü o sahip olduğumuz tek boğaydı. TED هذه إحدى الابقار التي قتلت ليلآ, وعندما إستيقظت في الصباح وجدتها ميتة, وشعرت بالسوء, لأنه كان الثور الوحيد الذي نملكه.
    Müzik, sahip olduğumuz en evrensel dil, bir lehçe ve ya dilden çok daha fazlası. TED الموسيقى هي أكثر اللغات التي نمتلكها عالميةً، فهي أكثر من مجرد لغة أو لهجة محكية.
    Akıllı hizmetkarlar olmak için sahip olduğumuz bu büyük gücü kötüye kullanıyoruz ve dünyayı yok ediyoruz. TED ونستغل هذه القوة الكبيرة التي لدينا لنصبح حكماء الحكمة، ونقوم بتدمير العالم.
    Ve Platon, bizim sahip olduğumuz aynı kaygılara çokça sahipti. TED و أفلاطون ، كان لديه الكثير من المخاوف نفسها التي لدينا.
    Seviyorum. sahip olduğumuz bütün online servisleri düşünün. TED فكروا بكل الخدمات التي لدينا على الشبكة
    İşte bunlar şu anda sahip olduğumuz sosyal interneti tehdit eden şeyler. TED بالتالي، هذه بعض الأمور التي ربما تهدد الشبكة الاجتماعية التي نملكها.
    Ama sahip olduğumuz fonlarla ilgili katı kurallar vardı. Fonlar kataraktlı insanlar içindi. TED و لكن كانت لدينا تعليمات صارمة بأن التبرعات التي نملكها كانت مخصصةً لمرضى السَّاد.
    Faydalanma sahip olduğumuz bilgiyi alıp iyiyi daha iyi yapmaktır. TED الإستثمار هو الاعتماد على المعرفة التي نملكها وجعلها أفضل.
    İkinci sorun ise sahip olduğumuz gezegen fazlasıyla adaletsiz şekillerde kullanılıyor. TED المشكلة الثانية هي أن الكوكب الذي لدينا يستخدم بصورة مجحفة للغاية.
    Bir diğer ilginç şey de sahip olduğumuz beyinsapı bir dizi diğer tür tarafından da paylaşılıyor. TED وشيئ اخر مثير للاهتمام ان جذع الدماغ الذي لدينا مشترك مع اصناف من الكائنات المختلفة الاخرى.
    Çocuklarımızı ve kendimizi doğal dünyaya ve basit bir hikaye sayesinde sahip olduğumuz çocukluk sevgisine, eğlenceye ve sihre yaklaştırıyoruz. TED إننا نجلب أولادنا وأنفسنا أقرب للعالم الطبيعي وذلك السحر والفرح وحب الطفولة الذي لدينا عبر وسيط القصة البسيط.
    O, hidrolik kırılma ve kaya gazı icatlarının sonucu olarak, sahip olduğumuz doğal gazı kullanabilir. TED إنها تستطيع العمل على الغاز الطبيعي كنتيجة للاختراعات في مجال التكسير الهيدروليكي للغاز الصخري، الذي نملكه نحن هنا.
    Onu oraya yatırmak için ödeme yaparsam bu evi elimde tutamam ve bu ev sahip olduğumuz tek şey. Open Subtitles اذا دفعت لأبقائه هناك. لن أحافظ على البيت والبيت هو الشئ الوحيد الذي نملكه كاملا.
    Son olarak dünya üzerinde sahip olduğumuz en değerli kaynak tatlı sudur. Tatlı suyu kullanmayın. TED وأخيرًا أكثر المصادر النفيسة التي نمتلكها على هذه الأرض هي الماء العذب. لا تستخدم الماء النقي.
    sahip olduğumuz az parayı özel bir hastane poliçesine yatırdık. Open Subtitles جمعنا كل ما نملك وطلبنا الباقي من التأمين لندخلها مستشفى خاصة
    sahip olduğumuz doğal gaz, köprü yakıt, ben onu böyle görüyorum. TED وبالتالي ما لدينا هو جسر وقود من الغاز الطبيعي، هكذا أراه.
    Günümüzde sahip olduğumuz mikroskoplar, aslında tek tek atomları görebilmekte. Bunlar bu tek atomlara ait bir kaç resim. Her çıkıntı tek bir atomu ifade ediyor. TED والمجاهر التي نتوفر عليها اليوم، تستطيع أن ترى ذرات منفردة. وهذه بعض الصور لذرات منفردة. كل نتوءة هنا هي عبارة عن ذرة.
    İkinci sebep ise sahip olduğumuz teknoloji. TED والسبب الثاني بسبب التكنولوجيا التي نملك
    sahip olduğumuz şeyleri yok etmeyin, her şeyi açıklayamayız. Open Subtitles لا تدمري ما كان بيننا لا يمكن شرح و تفسير كل شيء
    Bu nedenle, geleneksel Afrika'da sahip olduğumuz... ...fındıkkabuğu, yani serbest-pazar sistemiydi. TED اذن ، باختصار ، ما كانت لدينا في إفريقيا التقليدية كان نظام سوق حر.
    İki gün önce sahip olduğumuz şeye hep sahip olalım istedim. Open Subtitles أنا فقطت أردت أن نحظا بما حظينا به قبل يومين. للأبد.
    Bizi koruduğu ve sahip olduğumuz her şeyi verdiği için Allah'a şükürler olsun. Open Subtitles الحمدلله الذي آمن روعاتنا و آتانا من فضله
    sahip olduğumuz öfke ve nefret, tüm bunları bu tarafta sürdürebiliriz. Open Subtitles كل هذا الكره و الحقد الذى نملكه ؟ سنحافظ عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more