| Bütün ruhlar bir vücuda bürünür ve başarısız olunca saklanacak yer bulurlar. | Open Subtitles | كل الأرواح تتخذ أشكالاً مادية و عندما تنهار تبحث عن مكان للاختباء |
| Ve bundan sonra, tek ihtiyaciniz olan olay basladiginda saklanacak bir yerdir. | Open Subtitles | وبعد ذلك كل ما تحتاجه هو مكان جيد للاختباء عندما يبدا العرض |
| Muhtemelen bir günlük mesafede, yiyecek ve saklanacak yer arıyorlardır. | Open Subtitles | قد يكونوا على مسيرة يوم يبحثون عن طعام ومكان للإختباء |
| Kütüphaneler tozlu kitaplarla dolu olmalı, kuytular, köşeler saklanacak yerler olmalı. | Open Subtitles | المكتبات يفترض أن تكون مليئة بالكتب و الزوايا المغبرة أماكن للإختباء |
| Lemon 7'de burada olacak, herkes sürpriz yapmak için saklanacak bir yer bulsun. | Open Subtitles | حسناً ليمون ستكون هنا عند السابعه أبحثوا عن اماكن للأختباء من أجل المفاجأة |
| Aslında benim araştırmam da Riley'yi destekliyor. Dracula saklanacak bir tip değil. | Open Subtitles | في الحقيقة رأيي يدعم رأي رايلي دراكولا ليس من النوع الذي يختبئ |
| Artık hiç bir yer güvenli değil. saklanacak bir yer kalmadı. | Open Subtitles | ليس هناك مكان آمن بعد الآن لم يعد هناك مكان للاختباء |
| Her taraf ağaçlık, kulübe, yazlık ev, saklanacak bir yer. | Open Subtitles | إنها مليئة بالغابات هناك، أكواخ، منازل ثانوية، أفضل مكان للاختباء. |
| Herkesi ve çocuklarımı al ve tarlada saklanacak bir yer bul. | Open Subtitles | ،أن تأخد الجميع وأطفالي ،و أن تذهبوا للاختباء في الميادين اتفقنا؟ |
| Bütün bu şeffaflık, insanlar için tedirgin edici olabilir çünkü aniden, saklanacak bir yer kalmamıştır. | TED | يمكن أن تكون كل هذه الشفافية غير مريحة لبعض الأشخاص، لأنه فجأة، لم يعد هناك مجال للاختباء. |
| Monica, saklanacak bir yere ya da bir şeye ihtiyacın olursa ara. | Open Subtitles | مونيكا، إذا كنت في حاجة من أي وقت مضى مكان للاختباء بها أو أي شيء. |
| Çünkü biri beni tanıyacak olursa uçakta saklanacak yer yok. | Open Subtitles | لأنة لا يوجد مكان للإختباء على الطائرة لو تعرف على أحد |
| Yukarıda binlerce saklanacak yer var. | Open Subtitles | و فيما تبقى امامنا توجد الآلاف من الأماكن المناسبة للإختباء |
| Tek sorun, bu işte saklanacak bir yer olmaması. | Open Subtitles | والمشكلة الوحيدة فى هذه الوظيفة أنه لا يوجد مكان للإختباء |
| Aç kapıyı Julie. saklanacak yeriniz yok. | Open Subtitles | إفتحي الباب، جولي ليس عندك أي مكان للإختباء فيه |
| Kaçmaya çalışabilirsin, ama saklanacak hiçbir yer yok. | Open Subtitles | يمكنكي ان تحاولي الهرب ولكن لا يوجد مكان للأختباء |
| İnsanın onunki gibi çocukları varsa saklanacak bir yeri olmasını ister tabii. | Open Subtitles | وبأولاد مثل أولادة لا عجب أنة كان يريد أن يختبئ |
| Kaçacak ya da saklanacak yerin kalmadı çünkü seni bulacaklar. | Open Subtitles | وليس لديك أيّ مكان للهرب أو بقعة لتختبئ فيها، |
| - Evet. - Ben olsam, saklanacak yer arardım. | Open Subtitles | أجل إن كنت مكانك فسوف أبحث عن مكان أختبئ فيه |
| İçeri sızacak, derinlerde saklanacak ve nükleer savaşın arifesinde vereceğimiz işareti bekleyeceklerdi. | Open Subtitles | إنهم يتسللون ...ويستغرقوا في الإختباء ...وينتظروا الإشاره للضرب في حالة الحرب النووية |
| bütün bunlar unutuluncaya dek saklanacak bir yer bulmalıydım. | Open Subtitles | وجدتُ مكاناً للإختفاء فيه حتى تنتهي كُل الأمور البائسة |
| Zaman Savaşı'ndan kaçtıysa, saklanacak en güzel yer evrenin sonudur. | Open Subtitles | لو أنه قد نجا من حرب الزمن، فنهاية الكون هي أفضل مكان ليختبئ فيه |
| saklanacak bir yer kaldığı için şanslıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعتبر أنفسنا محظوظين، لا يوجد اماكن بقيت لنختبئ بها. |
| Ardına saklanacak annem ya da Beyaz Saray olmadan, insanlar sonunda gerçekte ne olduğunu gördü. | Open Subtitles | أجل بدون أمي أو البيت الأبيض تختبئ خلفه الناس أخيراً ترى حقيقتك |
| saklanacak bir yer bulduğum için onun yanında olmaktan mutlu oldum. | Open Subtitles | لقد كنت سعيدة جداً إلى جانبه، بعدما وجدت مكان لأختبئ بهِ |
| Ayrıca doğaüstü şeylerin gerçek olduğunu bilince saklanacak hiçbir yer yoktur. | Open Subtitles | كما أنّك حالما تعلمين أن الخوارق حقيقيّة، فلا مخبأ ولا مفرّ. |
| Güvende olacağını düşündüğü bir yere gidecek. Ve orada saklanacak. | Open Subtitles | سوف تجد مكاناً تعتبر نفسها فيه آمنة، وتختبئ به |
| Götürülüp ifade verirse hiç birimizin saklanacak yeri kalmaz. | Open Subtitles | إذا أمسكوا به وأدلى بشهادته لن يكون هناك مكان لكي نختبئ به |