"saray'da" - Translation from Turkish to Arabic

    • في البيت
        
    • في القصر
        
    • في البلاط
        
    • فى البيت
        
    • يُديرون بها البيت
        
    • لدى البيت
        
    'demiştir. Hatırlıyorum da, bir keresinde Beyaz Saray'da yemekte Sayın Gorbachev'in yanına oturmuştum. TED وأذكر مرة أني جلست إلى جانب السيدة غورباتشوف في عشاء في البيت الابيض
    Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. Open Subtitles لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض
    Jackie Kennedy'nin Beyaz Saray'da giydiği çok özel bir elbiseyi mi satmak istiyor? Open Subtitles أتريد بيع البردة التي ارتدتها جاكي كيندي في البيت الأبيض؟ اعلم منتهى الغباء
    Ben de Beyaz Saray'da tek başıma kalmaya alışık olmadığım için buraya geleyim de kongre konuşmasının nasıl gittiğine bakayım, dedim. Open Subtitles لقد غادر الأطفال إلى المدرسة الداخلية، ولم أعتد على البقاء لوحدي في البيت الأبيض بعد، ففكرت، لم لا آتي إلى هنا،
    Hiçbir fikrim yok ama bu kararı almak için Saray'da Bir şeylerin döndüğüne eminim. Open Subtitles أنا ليس لدي أي فكرة . لكن يجب أن يكون هنالك شئ مايحدث في القصر لإتخاذهم هذا القرار
    Beyaz Saray'da şarkı söylüyor, ama benim için iptal edecek. Open Subtitles ،كان سيغنّي في البيت الأبيض لكنّهُ سيلغي ذلك من أجلي
    ve seni Beyaz Saray'da gördüğüm zaman neredeyse özür diliyordum. Open Subtitles وكنت على وشك الإعتذار لك عندما رأيتكِ في البيت الأبيض
    Buna senin sayemde Beyaz Saray'da elde ettiğin nüfuz da dahil. Open Subtitles و الذي يترجم التأثير الذي لديك في البيت الأبيض من خلالي
    Seni her konuda bilgilendireceğim, ama burada değil. Beyaz Saray'da. Open Subtitles ،سأطلعك على كل شيء لكن ليس هنا في البيت الأبيض
    Dokuz yıl önce, ben daha gençken ve 20 yaşındayken Beyaz Saray'da stajyerdim. TED كنت أصغر سناً منذ تسع سنوات، كان عمري 20 سنة، وكنت متدرباً في البيت الأبيض.
    Stanford'da olmamın amacı neydi, Beyaz Saray'da olmamın amacı neydi, aileme yardım edemeyecek kadar güçsüz olduktan sonra? TED ما المغزى من كوني طالباً في جامعة ستانفورد، وما المغزى من أنني أعمل في البيت الأبيض إذا كنت عاجزاً عن مساعدة عائلتي؟
    Ve benim annem, hayatımda örnek aldığım en önemli kişi, bizimle birlikte Beyaz Saray’da yaşıyor ve iki küçük kızıma bakmamda yardımcı oluyor, Malia ve Saşa'ya. TED وأمي، أهم قدوة في حياتي، التي تعيش معنا في البيت الأبيض وتساعدنا في الإعتناء ببنتينا الصغيرات، ماليا وساشا.
    Beyaz Saray'da, oturduğu bir masası var. Kararlı masa deniliyor. TED في البيت الأبيض، هناك المكتب الذي يجلس عليه. يسمى المكتب الحازم.
    Adam Beyaz Saray'da danışman ve kimse onu tanımıyor. Open Subtitles إنه مستشار في البيت الأبيض و لا أحد يعرف ذلك أنت محق
    Beyaz Saray'da şimdiye kadar 42 başkan yaşadı. Open Subtitles سنواصل التقدم عاش 42 رئيساً وزوجاتهم في البيت الأبيض
    Beyaz Saray'da kim olursa olsun, tüm ihtiyaçlarınızı karşılar. Open Subtitles تلبي جميع احتياجاتك أيا كان من في البيت الأبيض
    Ölümünde Beyaz Saray'da başka bir Başkan olabilir. Open Subtitles نعم ولكن سيكون هناك رئيس اخر في هذا الوقت في البيت الابيض
    Beyaz Saray'da iki yakın arkadaşımın istifasını kabul ettim, Open Subtitles قبلتُ استقالة اثنين من أقرب مساعدي في البيت الأبيض
    Saray'da herşey çok gergin, veliaht prensinin evliliği yaklaşıyor. Open Subtitles كل شئ متوتر في القصر بسبب الزواج المقبل لـ ولي العهد
    Ne Saray'da ne de hükûmette bunu destekleyen biri vardı. Open Subtitles أي شخص سواء في البلاط أو في الحكومة
    Bu bir casus. Onu Beyaz Saray'da yakaladık. Open Subtitles هذا جاسوس . لقد أمسكنا به فى البيت الأبيض
    Kimin Beyaz Saray'da olduğu beni hiç ilgilendirmez. Open Subtitles التي يُديرون بها البيت الأبيض ليست محل إهتمام بالنسبة لي
    Herneyse, Beyaz Saray'da çalışıyorum. Ne bok yiyorsunuz? Open Subtitles على أية حال، أنا أعمل لدى البيت الأبيضِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more