ve iki - TED 2006 temasını ben seçmek istiyorum | TED | و اثنان – أريد اختيار شعار مؤتمر تيد لعام 2006. |
Biliyorum, biliyorum, fakat doğru şans tılsımı seçmek zor bir karardır. | Open Subtitles | أعلم، ولكن اختيار قطعة نقود الحظ السعيد الصحيحة قرار كبير جداً |
Corky, her zaman, en iyi olanları seçmek ama, sen, gördüğünüz gibi | Open Subtitles | , كوركي , أنت دائما تختار أفضل الأوقات , لكن كما ترى |
Hey, eğer isimleri sen seçmek istiyorsan, toplantıya sen git,... | Open Subtitles | إذا كنت تريد إختيار الإسم لابد أن تذهب إلى الإجتماع |
Öncelikle beni seçmiş olan bir adamın adını seçmek, inanılmaz özgür hissettiriyor. | TED | وقد كانت حريةً لا تصدق أن أختار اسم الرجل الذي اختارني أولاً. |
Vites seçmek bana arabanın iç dizaynını nasıl istediğimi söylemiyor ama beni seçim yapmaya hazırlıyor. | TED | بالرغم من ان اختيار ناقل الحركة لا يخبرني اي شيء عن ديكوري الداخلي مازال يجهزني الى كيفية الاختيار |
Yeni üyelerini seçmek üzereler ve ben bu seçime karşı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد أوشكوا أن يختاروا أعضاء جدّد وأنا أودّ أن أتحدّى عملية الإختيار تلك |
Parfümler, yağlar. Ayrıca üstümde parçalayacağın bir kıyafet seçmek istiyorum. | Open Subtitles | العطور، الزيوت و أريد اختيار الثوب الذي ستمزقه من عليَّ |
Askerlerden oluşan böyle iyi gruptan bir şampiyon seçmek neredeyse imkânsız bir görev. | Open Subtitles | اختيار بطل من مجموعة رائعة من الجنود هي مهمة شبه مستحيلة والفائز هو |
Onun ölümüyle bir taraf seçmek zorunda kalacaksın ve düzen eski haline dönecek. | Open Subtitles | بموتها هي سيكون لزامًا عليك أن تختار جانبًا وسيتم إستعادة النظام من جديد. |
30 adet alabileceğiniz gıda ürünü var ve siz 5 tanesini seçmek durumundasınız. | TED | لديك 30 احتمال للطعام، ويجب أن تختار منهم خمسة. |
Yanlış ortak fonu seçmek istemezsiniz, ya da hatta yanlış salata sosunu. | TED | لا تريد أن تختار الصندوق الخاطئ، ولا حتى تتبيلة السلطة الخاطئة. |
Müşterim altı farklı anne adayından bir çocuk seçmek için ödeme yaptı. | Open Subtitles | و يدفع زبائني مقابل إختيار رضيع من ستة أمهات مختلفات و لهذا |
Eğer gece zamanı söyeleyeceksen ilk yapacağın gökyüzünden bir yıldızı seçmek. | TED | إن أول شيء يتوجب عليك القيام به هو إختيار نجمة في السماء المظلمة .. إذا كنت تريد معرفة الوقت في الليل |
Evet, çok hoş. Ben de isim seçmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أجل ، جميل للغاية لا أستطيع الانتظار حتى أختار اسماً |
Çünkü bence bir seçimden en iyi sonucu elde etmek için seçmek konusunda seçici olmak lazım. | TED | لانني اؤمن أن المفتاح للحصول على الكثير من الاختيار ان تكون حسن الاختيار تجاه الاختيار |
Siz ikiniz aranızdan birini seçmek zorunda kalsam, seçeneğim açıkça belli. | Open Subtitles | حَسناً، فاس، إذا أنا يَجِبُ أَنْ أَختارَ بين إثنان منك، أَعْني، الإختيار واضحُ. |
Bir akrabanın ölümünü konu olarak seçmek elbette dostumuz Doniel'in... en doğal hakkıdır. | Open Subtitles | اختار دنيال للكتابة عن موت الجد وهذا حقه |
- Eğer sadece burada oturur ve biraz daha bekleyip görürsek o zaman belki seçmek zorunda kalmazsın ve ben de bir şey yapmak zorunda kalmam! | Open Subtitles | وإنتظرنا ورأينا لمدة أطول قليلا ربما أنتي لن يجب أن تختاري وأنا لن يجب أن أقوم بفعل بشئ |
♪ Yenilen; çirkin, kısa ve tembel... bir koca seçmek zorunda kalacak. ♪ | Open Subtitles | الخاسر يجب أن يختار زوج كسلان قبيح وقصير. |
Youtube'un hangi videoların diğerleri gibi olduğunu seçmek için onları popüler ve önerilen video yapmak için kullandığı yazılım. | TED | إنها البرمجيات التي يستخدمها اليوتيوب لاختيار أي الفيديوهات التي تشبه الفيديوهات الأخرى، لإشهارها، وتزكيتها. |
Fakat bugün neyin önemli olduğunu seçmek zorunda değiliz. | TED | ولكن ليس من الضروري أن نختار ما هو مهم الآن. |
Dolayısıyla bu az sayıdaki grubu seçmek daha zordu. | Open Subtitles | وهكذا كانت الصعوبة تكمن فى أختيار القلة المختارة |
Konuşmak istediğim temel konu şu: temel fizik alanında, güzelliğin doğru teoriyi seçmek için çok başarılı bir kriter olması ile ilgili etkileyici bir deneyimimiz var. | TED | الشئ الرئيسي الذي أرغب بالحديث عنه هو هذا: أن لدينا هذه التجربة المتفردة في مجال الفيزياء الأساسية أن الجمال هو طريقة ناجحة جداً لإختيار النظرية الصحيحة. |
Bu bir savaş ve er ya da geç, ya bizi ya da onları seçmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | هذه حرب، وعاجلا أم آجلاً سيجب عليك الأختيار بيننا أو بينهم. |
Nerede kalıp, ne yiyeceğimi seçmek için hiç fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم يكون هناك وقت لأختيار ماذا سآكل أو أين سأبقى |