"seni daha" - Translation from Turkish to Arabic

• المزيد عنك
• عليك بشكل
• عليك أكثر
• بك فيما
• بك لاحقا
• سيجعلكِ
• أن يجعلك
• يجعلك أكثر
• مكان ما من
• لا يجعلك
• لن يجعلك
• عليكِ مِن
• أكثر عندما كنت
• بك أكثر
• بك اكثر

Sen gibi görünüyor ama seni daha iyi tanıdıkça neden olduğunu çözeriz belki.
، إنها تبدو مثلك ، لكن عندما نفهم المزيد عنك . ربما سوف نعرف لماذا

Senden hoşlanmadığımdan değil, ama seni daha iyi tanımam gerekiyor.
ليس أني لا أحبك و لكني بحاجة لأن أعرف المزيد عنك

Sadece seni daha iyi tanımak istedim.
حسنا، أنا أردت فقط أن أتعرّف عليك بشكل أفضل

Elbette seni daha iyi tanımak isterim. Ne var, Perry?
بالتأكيد أريد أن أتعرف عليك أكثر ماذا تريد بيري ؟

seni daha sonra ararım, şimdi Gitmeliyim.
سأتصل بك فيما بعد. يجب أن أذهب الآن

Şu telgrafı gönder, Mary. seni daha sonra çağırırım.
ارسلى هذه البرقية يا مارى سأتصل بك لاحقا

Şu anda seni daha iyi hissettirecek bir şey varsa o da doğru olanı yapmaktır.
الشيء الوحيد الذي سيجعلكِ تشعرين بأنكِ أفضل هو إذا فعلتِ ما هو صحيح.

Bu seni daha iyi hissettirmeli.
هذا ينبغي أن يجعلك تشعر بحال أفضل

-Hayir bu dogru. -Ve seni daha fazla tanimak istiyorum.
لا، إنها الحقيقة وأريد معرفة المزيد عنك

O yüzden seni daha iyi tanımak istiyorum.
لذالك احاول معرفة المزيد عنك.

Keşke seni daha çok tanıma şansım olsaydı.
أتمنى لو حظيت بفرصة للتعرف عليك بشكل أفضل

Evet ama seni daha çok etkiledi çünkü ilk kurbanı tanıyordun.
نعم، لَكنَّه أَثّرَ عليك أكثر لأن عَرفتَ الضحيّة الأولى.

seni daha sonra Ararım, selamlar.
وسأتصل بك فيما بعد. سلام

seni daha sonra arayacağım seni daha sonra arayacağım bir dakika,seni daha sonra arayacağını söylüyor ama telefon numaramı bile almadı numarasını almadın mı ?
سأتصل بك لاحقا سأتصل بك لاحقا لحظة ، يقول أنه سيتصل بك لاحقا

Peki. Kalbimden gelen bu iyilik sayesinde seni daha mutlu yapacak beni daha çok arzulamanı sağlayacak ve daha çok seks yapmamızı sağlayacağım.
حسناً، من منطلق طيبة قلبي، وهو ما سيجعلكِ سعيدة

Bu seni daha az mı çekici yapıyor?
أيُفترض بهذا أن يجعلك أقل إثارة؟

Bu adamların ne yapmak istediğini biliyorum ama bu seni daha emniyetli yapmıyor.
وأنا أعرف هؤلاء الرجال ماذا يريدون فعله ولكن هذا لا يجعلك أكثر أماناً

Süvari Thorn, tabii ya! seni daha önce gördüğümü biliyordum.
الملاكم (ثورن) ، بالطبع أعرف أنني رأيتك في مكان ما من قبل

Ama senin gerçeklere arkanı çevirmen seni daha iyi casus yapmaz.
ولكن الحقيقة هي، تجاهلك لعواطفك لن يجعلك جاسوسة أفضل

seni daha evvel yendim. Unuttun mu yoksa?
لقد تغلّبت عليكِ مِن قبل، أم أنكِ نسيتِ؟

Sadece bir beyzbol oyuncusuyken seni daha çok seviyordum.
لقد أحببتك أكثر عندما كنت مجرد لاعب كرة

seni daha çok beğenmemim sakıncası var mı?
أنت لا تمانعين لو أُعجبت بك أكثر منها؟

- Ne var biliyor musun sanırım benden korktuğunda seni daha çok sevmiştim.
اعتقد انني كنت معجبة بك اكثر عندما كنت خائفة مني