"sent" - Translation from Turkish to Arabic

    • قرش
        
    • بنس
        
    • سنت
        
    • سينت
        
    • قرشاً
        
    • فلس
        
    • قروش
        
    • سنتاً
        
    • بنسات
        
    • نيكل
        
    • النيكل
        
    • سنتات
        
    • سنتا
        
    • سينتات
        
    • بنساً
        
    Bir sent bile paranızı almayı tereddüt bile etmeden reddiyorum efendim. Open Subtitles وأنا رفضتُ تماماً أن أخذ أيّ قرش من نقودك، يا سيدي.
    Hakikaten, sayfa başına 1 sent ücretle, bölümlere göre fiyatları değişen, iyi görünümlü kitaplar elde edebilirsiniz. TED يمكنك حقاً الحصول على كتب جميلة المظهر بتكلفة بنس واحد للصفحة كنوع من تكلفة الأجزاء اللازمة لعمل ذلك
    Bu arada, söylemeyi unuttum: Bunu üretmenin toplam maliyeti sadece 20 sent. TED نسيت أن أخبركم بأمر، وهو أن كل ذلك كلفني 20 سنت لصنعه.
    Ama haraç için bir sent verilmez. - Her zaman bunu söylemez miyim? Open Subtitles ملايين للحماية , ولا سينت واحد للشرف أليس هذا ما أقوله دائما؟
    Benden 4.000 Liret borç istemişti, ama ben 1 sent bile vermedim. Open Subtitles لقد طلب مني إقراضه 4.000 ليرة ولكني لم أعطه قرشاً واحداً تصرف جيد
    Cepte bir 10 sent bile yok önce kırmızı kalenin nerede olduğunu bil. Open Subtitles لا يوجد فلس في جيبة ويريد ان يعرف كل شيء
    - Sorun değil. Otobüsteyken beş sent buldum. Keşke ceplerim olsaydı. Open Subtitles عندما كنت في الحافلة ، وجدت 5 قروش ليت لي جيبًا
    3 Avromuz vardı. 4 şişe süte 2 Avro, 76 sent verdik. Open Subtitles لدينا ثلاثة, 2 يورو و 76 سنتاً لأجل 4 زجاجات من الحليب
    Beyazların bir dolar kazanırken siyahi ailelerin altı sent Latinler yedi sent kazanıyor. TED إذ لكل دولار واحد يمتلكه البيض، يقابله ستة بنسات للعائلات السود وسبعة بنسات لمن هم من الأصول اللاتينية.
    Shutterspeed'in kazandığı her dolardan Joey'nin cebine doğrudan bir sent giriyor. Open Subtitles لكل دولار يجنيه شتر سبيد قرش واحد سيذهب لجيب جوي
    - İyi görünüyor. 40 sent. - Frank, galiba göreceğim. Open Subtitles هذا يبدو جيداً 40 قرش على الأغلب فرانك سيزيد
    240 peni 80 sent. Open Subtitles مئتان وأربعون بنس إثنا عشر نيكل وعشرين سنت
    O halde kendine sor, kim berduşların ne kadar iyi insanlar olduğunu duymak için 5 sent verir? Open Subtitles و بالتالي أسألي نفسك , من سيدفع بنس لكي يسمع ما اذا كانت طبقة الهوبو جيدون ؟
    10 ve 11 ham şeker, bir ay öncesine kadar pound başına 7.65 ile 8 sent arasındayken son açılışta, fiyat verilmedi. Open Subtitles قبل شهر 10 و11 من السكر الخام حددت بسعر 7 وخمسة أثمان الى 8 سنت للرطل في الافتتاح الاخير لم يحدد سعرها
    Dan, Tommy'e daha önce söylemiştim adamım Jack bugün Briggs'le buluştu ve Brigss'de dolar başına 55 sent ödemeye hazır olduğunu söyledi. Open Subtitles دان , لقد كنت أخبر تومي قبل قليل أني صديقي جاك أتلقى ببريجز اليوم وان بريجز قال أنه جاهز لدفع 55 سينت للدولار الواحد
    35 sent'e aldığı uçurtma ağaca takılınca kurtarmam için beni ağaca çıkmaya zorlamıştı. Open Subtitles كلفتها 39 قرشاً وحين علقت في شجرة جعلتني أتسلق وألحق بها
    - Hiçbir şey değişmemiş. İnan bana, hesaptan tek bir sent bile çıkmamış. Open Subtitles لم يتغير شيء، أؤكد لك لم يُفقد فلس واحد
    200 dolar, 15 sent ve açık tribünün altında bulduğum meyve suyum oldu. Open Subtitles لقد ربحت 200 و ثلاث قروش و علبة عصير وجدتها تحت المدرج
    Peki. İki bozuk para 30 sent ediyor. Beş sent yok. Open Subtitles قطعتان نقديتان مجموع قيمتيهما 30 سنتاً وليس فيهما قطعة خمس سنتات
    Birkaç sent yüzünden küçük kız kardeşimin incinmesini istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد لأختي الصغيرة التعرض للاذى من أجل بضع بنسات.
    Ne zaman salak bir şey söylersen kavanoza beş sent koyacağız. Open Subtitles كلّ مرة تتفوّه بشيء غبي ستضع عملة نيكل في تلك الجرّة
    Keşke her şaşırtması için beş sent verselerdi! Open Subtitles إذا لم يكن لدي سوى النيكل في كل مرة انه حيرة لنا.
    Rıhtıma giren veya çıkan her 50 kilo başına altı sent alacaksın. Open Subtitles الراتب هو 6 سنتات عن كل كيلوغرام بضائع تدخل او تخرج 50
    Ama 500 milyon çocuğa birçok defa ulaşıyorsanız -- bir çocuğa ulaşmak 20, 30 sent -- bu pek fazla bir para değil. TED و لكن عندما تصل إلى 500 مليون طفل ، عدة مرات 20 ، 30 سنتا لتصل إلى طفل فإنه ليس بالمبلغ الكبير جدا.
    Bekle bir dakika, yani burada 5 sent alıyorsun orada 10 sent mi? Open Subtitles انتظر , هل هذا يعني أنك تحصل على خمسة سينتات هنا وعشرة هناك
    Bu sadece bir peni değil, bu 1943 bronz bir sent. Open Subtitles إنه ليس بنساً فحسب إنه قظعة نادرة لسنت برونزي من عام 1943

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more