"sokmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • إدخال
        
    • تهريب
        
    • حشر
        
    • لإدخال
        
    • أضعك
        
    • اضعك
        
    • التطفل
        
    • غرس
        
    • لتهريب
        
    • تدخل الكرات في
        
    • أدسها
        
    • أضعكِ
        
    • محاولة ادخال
        
    • لا أَقْصدُ
        
    • إقحامك
        
    Ablanı dinleme. Boğazına parmağını sokmak, adamı kusturmaz. Open Subtitles لا تستمع الى أختك، إدخال إصبعك الى حلقك لا يجعلك تتقيأ
    Şehre nükleer başlıklı silah sokmak isteyen bir grup IRK ayrılıkçısı var. Open Subtitles توجد خلية ناشطة للجمهورية الإسلامية تحاول تهريب يورانيوم عسكري إلى داخل المدينة
    - Kıvırmak veya içeri sokmak yok. - Sıra bende, sıra bende. Open Subtitles لا ثني ولا حشر قمصان به عندما نرتديه - دوري, دوري -
    Onun da malzemeyi ülkeye sokmak için bir yola ihtiyacı vardı. Open Subtitles كان هُو بحاجة لطريقة لإدخال المنتج إلى البلد.
    Bu şey canımı yakıyor. Beni bu yola sokmak istememiştim... Open Subtitles هذا يؤلمني أنا لم أقصد أن أضعك في واجهة الطريق
    Aradığınız için teşekkürler, biraz bekleyebilir misiniz? Sizi Dünya'nın en büyük anneanne külotuna sokmak için ne demeliyim? Merhaba, beklettiğim için özür dilerim. Open Subtitles شكراً لاتصالك هل تمانع ان اضعك على الانتظار ؟ شكراً من اجل طلبك
    Burnumu sokmak istediğimden değil de Mike ile aranızda bir sorun mu var? Open Subtitles لا أقصد التطفل ، ولكن هل هناك مشكلة بينك و بين مايك ؟
    Mumyalayanların ilk işi burnundan kancalı bir çubuk sokmak ve burun deliklerinden beynini çıkarmak. Open Subtitles أول شيء كان يفعله المحنطون، كان غرس خطاف في أنفه، ثم سحب مخه من خلال فتحات الأنف.
    Bakın bu ülkeye bir biyolojik silah sokmak ne kadar kolay. Open Subtitles انظري كيف كان من السهل إدخال أسلحةً بيولوجيةً لهذه البلاد
    Arabayı garaja sokmak için bililerini bulun. Open Subtitles أحضر من يساعدك في إدخال السياره في الجراج هيا
    Aslında, oğlanı araca sokmak düşündüğünüzden de kolay olmuştu. Open Subtitles فى الواقع ، كان الأمر سهلاً كثيراً عما تعتقد إدخال الولد إلى العربة
    Bunları içeri sokmak kolay mı sandın? Open Subtitles لكن ماذا ستفعل لأجلي ؟ تظن أنه كان سهلا تهريب هذا للداخل ؟
    Gereçleri içeri sokmak için aldığın riskten sonra sen de kaçışa neredeyse bizim kadar yatırım yapmıştın. Open Subtitles بعد أن أخذت الخطر في تهريب تقنيتنا للداخل أنت كان عندك نفس قدر أستثمار . في الاستراحة كما فعلنا
    Sana bir yerlere burnunu sokmak konusunda ne demiştim? Open Subtitles ماذا قلت لك عن حشر انفك في العديد من الاماكن؟
    Meksika kokain merkezidir. Uyuşturucuyu ülkeye gizlice sokmak için arkeolojik bir nakliyattan daha iyi ne var ki? Open Subtitles ما هي أفضل طريقة لإدخال المُخدّرات إلى البلاد غير داخل شُحنة أثريّة؟
    Sizi rahatsız edici bir konuma sokmak istemem ama, ...bazı araştırmalar yaptım. Open Subtitles لا أقصد أن أضعك في موقف غير مريح, لكني قمت ببعض البحث.
    Ben de seni benim için yalan söylemek zorunda kalacağın bir duruma sokmak istemedim. Open Subtitles لأني لم أرد أن اضعك في موقف يجعلك تكذب من أجلي, حسناً؟
    Burnumu sokmak istemem ama emrinde çalışanlara hep böyle mi davranırsın? Open Subtitles أنا لا أقصد التطفل لكن أهكذا تعامل كل من هو دونك؟
    Başkalarının zihnine izinsiz rüya sokmak terörizmdir. Open Subtitles غرس أحلام في عقول الناس هو إرهاب
    Ada, içeriye modern kaçak silahları sokmak için mesafe kaydediyor, siz ise hala bekliyorsunuz ve sonucu olmayan bir devinim içindesiniz. Open Subtitles والاهالي كلهم مستعدون لتهريب الاسلحة الحديثة وانت ماتزال تطبخ المرق بدون نتيجة
    Topları deliklere sokmak. Beyaz top hariç. Open Subtitles تدخل الكرات في الثقوب كلها ما عدا الكرة البيضاء
    Sizi bu duruma sokmak benim için doğru değildi ama çok özür dilerim bebeğim. Open Subtitles لم يكُن من العدل أن أضعكِ في ذلكَ الموقف.
    Dilimi adamın boğazına sokmak yerine normal bir iyi geceler öpücüğü verebilirdim. Open Subtitles كان من الممكن ان اعطية قبلة لطيفة بدلا من محاولة ادخال لساني الي حلقة
    Burnumu sokmak istemem ama ölümüne mi dövüşeceğiz? Open Subtitles أنا لا أَقْصدُ التَحْديق لكن هل سنقاتل حتى الموت؟
    Son gelişlerinde kötü davranmışlardı. Seni tekrar o duruma sokmak istemedim. Open Subtitles تصرفوا بشكل سيء المرة الماضية فلم أود إقحامك معهم مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more