| Çocuklar, borçlar ve sorumluluklar. Hepsi bir araya gelince her gün aynılaşır. | Open Subtitles | بعد الأطفال , الديون , المسؤوليات فقط نفس الشيء يوما بعد يوم |
| Düzgünce anlaşılmış hakların aslında sorumluluklar olduğunu bize hatırlatıyor. | TED | وتذكرنا في الواقع، أن تلك الحقوق المفهومة كما ينبغي هي المسؤوليات. |
| Kendimizi, haberimiz dahi olmayan sorumluluklar yüklenmiş bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا أنفسنا نتحمل مسؤوليات لم نعتقد أبداً أننا سنتحملها |
| Faturalar, sorumluluklar randevuya yetişememek. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل مسؤولية أو الحفاظ على موعد |
| Sezgilerin için sorumluluklar alarak hayatındaki olayların kurbanı olmadığını kanıtlayabilirsin. | Open Subtitles | بتلقي المسؤولية لأفعالك إذاً أنت لست ضحية الأحداث في حياتك، |
| Yeni güçlerin yeni sorumluluklar getirdi. | Open Subtitles | مع قدراتك الجديده هناك مسئوليات جديده آتيه |
| Krabappel, Kalmak isterdim ama bu üniforma kati sorumluluklar taşıyor. | Open Subtitles | لكن هذا الزيّ يحتمني على القيام بمسؤوليات أخرى |
| Olumsuzluğum asılsız değil ve Profesyonel sorumluluklar Ofisi ile hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | سلبيتي ليست كذلك وهى ليست مُوجهة نحو مكتب المسئولية المهنية |
| Üzerine binecek bütün o sorumluluklar seni endişelendiriyor,... maddi sorumluluklar, 'artık risk alamam' - sorumlulukları... | Open Subtitles | أنت قلقة من كل المسؤوليات التي ستكون على عاتقك |
| Belki bir gün gelir, sen de kendine bazı sorumluluklar edinebilirsin. Ama şu anda sorumluluk benim üzerimde. | Open Subtitles | يوم ما سيأتي عندما تكسب لنفسك بعض المسؤوليات |
| Ben dışarıya çıktığımda tüm sorumluluklar sana aitti. | Open Subtitles | حينما أخرج لقضاء بعض الأعمال أترك كل المسؤوليات فى يديك |
| Savcı vekili deneyimlerini de göz önünde bulunduracak olursak, ...bazı yönetimsel sorumluluklar da almandan memnun oluruz. | Open Subtitles | و نظراًً إلى خبرتك كمساعد نائب العام نوَدُّك أن تتولى بعض المسؤوليات الإدارية |
| Geri adım atmak zorunda kaldı. Ona yeni sorumluluklar verildi. | Open Subtitles | كان عليه أن يخطو خطوة إلى الوراء، وقد أؤتمن على مسؤوليات جديدة |
| Lider olmak istiyorum, ama sonra bütün o sorumluluklar... 2011 yılında, Katy Perry kariyerinin en büyük turuna başladı. | Open Subtitles | أريد أن أكون في الصدارة, ولكن هناك مسؤوليات كثيرة. في عام 2011, بدأت كاتي بيري أكبر جولة من حياته المهنية. |
| Rahiple evlenmek de belli sorumluluklar getiriyor. | Open Subtitles | وهناك مسؤوليات معينة التي تتماشى مع الزواج |
| Ama ben ve baban gibi iki erkek bu kadar zaman aynı yazgıyı paylaşırlarsa birbirleri için belli sorumluluklar alırlar. | Open Subtitles | لكن عندما يكون هناك رجلان في موقف مثل الذي كنا فيه انا واباك طوال هذه المدة يصبح دائما لديك مسؤولية كبيرة تجاه الاخر |
| Oynamak için daha çok zamanın var. Ama ben fatura ve sorumluluklar boğuşuyorum. | Open Subtitles | -أنا لست في 12 من عمري أنا أعرف العالم بواسطة الفواتير إنها مسؤولية |
| Bana öyle geliyor ki, bu buluttan çok bahsediyoruz, ancak her seferinde buluta birşeyler ekliyoruz, üstüne sorumluluklar yüklüyoruz. | TED | ويبدو لي أننا نتحدث كثيرا عن الخدمة السحابية، ولكن في كل مرة نضع شيئا على السحاب، نتنازل عن بعض المسؤولية عنها. |
| Büyük göğüsler, büyük sorumluluklar getirir. | Open Subtitles | ومع الصدر العظيم تأتي المسؤولية العظيمة. |
| Eh, Biggs, yüksek güç yanında saçma sorumluluklar ile geliyor. | Open Subtitles | مع السلطة الكبيرة تأتي مسئوليات سخيفة |
| Aklının alamayacağı sorumluluklar var üstümde. | Open Subtitles | أنا مثقل بمسؤوليات التي ربما لا تستطيعين فهمها. |
| Sevmediğin sorumluluklar konusunda biraz rahatlarsın. | Open Subtitles | ستعفيك من المسئولية التى لا تحبها |
| Evle alâkalı bazı sorumluluklar çıktı. | Open Subtitles | بعض المسؤليات القريبة من المنزل قد تطورت |
| Büyük güçler, beraberinde büyük sorumluluklar getiriyor. | Open Subtitles | مع القوّة العظيمة تأتي المسؤوليّة العظيمة. |
| Programlar kurabiliriz, kurumsal sorumluluklar.. | Open Subtitles | يمكننا إنشاء بعض البرامج ونتشارك المسئوليات ونعيد التشجير والتعليم المدرسي |