Kendini suçlamayı bırak yoksa tekrar başlayacak. | Open Subtitles | يجب أن تتوقفى عن لوم نفسك عند حدوث أى شئ لعين |
Belki de suçlamayı bırakıp, onlar hakkında endişelenmenin vaktidir! | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنكف عن لوم بعضنا و نبدأ في الاهتمام بمواجهتهم. |
Belki de, birbirimizi suçlamayı bırakıp onlar hakkında endişelenme zamanı gelmiştir! | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنكف عن لوم بعضنا و نبدأ في الاهتمام بمواجهتهم |
Aslına bakarsanız, delil yetersizliğinden suçlamayı düşürdük. | Open Subtitles | وفي الحقيقة نحن أسقطنا التهم بسبب نقص الأدلة |
Ve yapmak zorunda değilsin çünkü beni suçlamayı tercih ediyorsun. | Open Subtitles | ولست مضطراً إلى ذلك لانك تستطيع إلقاء اللوم والتهمة علي. |
Oberst hakkındaki suçlamayı kaldırman fena bir fikir gibi gelmiyor bana. | Open Subtitles | ستكون فكرة طيبة لو برّأت اوبيرست من التهمة |
Ayrıca size her ne söylemiş olursa olsun... bu suçlamayı destekleyecek bir ifade vermeyecektir. | Open Subtitles | وأياً ما كان قد قاله لك فلن يُعطى دليلاً يؤيد هذا الإتهام |
- Sen sadece af bekliyorsun. - Beni suçlamayı bırak! | Open Subtitles | أنت فقط تبحثين عن أعذار - توقف عن لومي - |
İçinde bulunduğunuz durum için kaderi, kötü şansı... veya kötü seçimlerinizi suçlamayı seçebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم اختيار وضع لوم ظروفكم على القدر او الحظ السيء .. او الاختيارات الخاطئة |
Hala yaşarken geçmiş için kendimi suçlamayı asla bırakmam... | Open Subtitles | لن أتوقف طالما حييت عن لوم نفسي عن الماضي |
Kendini suçlamayı bırak hayatım. Bu senin hatan değildi, anladın mı? | Open Subtitles | توقفي عن لوم نفسك، عزيزتي لم يكن خطأك اتفقنا؟ |
O yüzden aileni suçlamayı bırak, patronunu suçlamayı bırak eşini, köpeği, komşuyu, sorunun olan her kimse onu suçlamayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن لوم أهلك و رئيس عملك أو زوجتك أو كلبك أو جارك أو أي أحد أخر على مشاكلك |
Burada olan her şey için kendini suçlamayı bırakmalısın. | Open Subtitles | عليك التوقف عن لوم نفسك لستِ مسؤولة عن كلّ ما يحدث |
Kendini suçlamayı bıraktığın gün Anjana'yı görmemeye başlayacaksın. | Open Subtitles | اليوم الذى ستتوقفين فيه عن لوم نفسك ستتوقفين عن رؤية انجانا أيضاً |
Hizaya gelirsen suçlamayı düşürmeyi kabul ettiler. | Open Subtitles | ولقد وافقاً على إسقاط التهم إذا وافقت على إحسان التصرّف |
Tanrı'yı suçlayabilirim veya hava olaylarını ama ama kendi aptallığımı suçlamayı tercih ederim. | Open Subtitles | قد أضع اللوم على القدر أو على الطقس السيء ولكني أفضل أن أضع اللوم على غبائي |
Yarasını tedavi ettirdi ve bankayı ikna edip suçlamayı geri aldırdı. | Open Subtitles | الطبيب اعاده الى الحياة البنك اسقط التهمة عنه |
Birbirimizi suçlamayı bırakabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا التوقف عن الإشارة بأصابع الإتهام لبعضنا البعض |
Birisi fotoğrafını posta kutusuna koymuş yani bunun anlamı Beyaz Saray'da sızıntı var ve onu hizada tutamadığım için beni suçlamayı kesebilirsin. | Open Subtitles | شخص ما وضع الصورة في صندوق بريدها وذلك يعني بأن لديك خيانة في البيت الأبيض لذلك عليك أن تتوقف عن لومي بأنني لم أجعلها تفعل ما نريد |
Evet ama sen suçlamayı düşüreceğini söylemedin mi? | Open Subtitles | أجل ولكن الإتهامات التى أخبرتنى أنك ستُسْقِطها ؟ |
O adam hakkındaki gerçeği bilseydin böyle bir suçlamayı da yapmazdın. | Open Subtitles | ان عرفت حقيقة الرجل يجب ان تعيدي النظر في اتهام كهذا |
Müvekkillerim katil değil. Böyle bir suçlamayı hakaret sayıyorum. | Open Subtitles | زبائني ليسوا قتلة، ووأنا أستاء من أيّ من هذا الإتّهام. |
Öyle ki, bu suçlamayı HPD'den istifa etme noktasına kadar reddedip onunla savaştınız. | Open Subtitles | هذا الاتهام الذي نفيته و صممت إلى حدّ ما تمت استقالتُـك من الشرطة... |
Kendinizi suçlamayı bırakmalısınız ki doğru olan da bu. | Open Subtitles | لا تلومي نفسك هذا كان قرار زكي |
Ama şu anda bu noktaya geldiniz artık oğlunuz konusunda başarısız olduğunuz için birbirinizi suçlamayı bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن الآن وبما أنكما وصلتما ،لهذه النقطة ربما عليكما التوقف عن ملامة بعضكما الآخر عن كل الطرق التي خذلتما طفلكما فيها |
Danny, kes şunu! Nikki yüzünden beni suçlamayı kes! | Open Subtitles | " توقف يا "داني " لاتلومني من أجل "نيكي |
Davanın çözülmesi için her türlü suçlamayı yapar o. | Open Subtitles | يمكنه توجيه الاتهامات التي يريدها ليحصل على إذن |
O yüzden beni suçlamayı kes... ve kendini suçla. | Open Subtitles | لذا كف عن لومى ولوم نفسك. |