"suçluyu" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجرم
        
    • مجرم
        
    • المذنب
        
    • الجاني
        
    • المجرمين
        
    • المذنبين
        
    • المُجرم
        
    • مجرماً
        
    • مُجرم
        
    • المشتبه
        
    • مجرمين
        
    • الجانى
        
    • المجرمة
        
    • مجرما
        
    • مجرمان
        
    Tanık, suçluyu tam olarak görmemiş ama koyu renk bir eşofman giyiyormuş. Open Subtitles الشهود لم يروا المجرم لكن قالوا أنه كان يرتدي بزة رياضية قاتمة
    suçluyu gözaltına aldın ve sanırım buradaki de cinayet silahı. Open Subtitles المجرم لدينا في الحجز، وأظننا ننظر إلى سلاح الجريمة الآن
    Silahlı bir suçluyu kaçıracak pilotları bulmak biraz vakit alır. Open Subtitles يأخذ بعض الوقت إيجاد طيارين مستعدين للإقلاع مع مجرم مُسلح
    Peki, bu felaketin arkasındaki suçluyu nasıl bulabiliriz? TED حسنا، كيف يمكننا إيجاد المذنب وراء هذه الكارثة؟
    Polisler arazi aracında, suçluyu gösterecek kanıt bulamayacak. Open Subtitles لمْ تجد الشرطة أيّ أدلّة في السيّارة للإشارة إلى الجاني.
    Madem ki bilinen bir suçluyu yakalayamıyorsunuz hepinizin maaşları ceza olarak benim olacak. Open Subtitles انت لا تستطيع القبض حتى على المجرمين العاديين ، جميع رواتبك رهينة لي.
    - Polisten daha çok gerçek suçluyu bulmak istiyorum. - Ablamı öldürdüğü için. Open Subtitles أريد معرفة المجرم الحقيقي بشدّة أكثر من الشرطة بما أنّه قتل أختي
    Daha önemsiz bir suçluyu böyle sorgulasaydım, gazetelere çıkardı. Open Subtitles أنا اتعامل مع المجرم القاصر بهذه الطريقة الأمر كله بالأوراق
    O suçluyu serbest bırakmak savaş mahkemesine aykırıdır, asker. Open Subtitles ترك ذلك المجرم طليقاً عقوبته ، المحاكمة العسكرية أيتها المجند
    Bak sen, içindeki suçluyu yönlendiriyorsun. Open Subtitles انظر إلى نفسك، تستغل قدرات المجرم الكامن داخلك للخير
    - Şimdiden beni bir polis ve bir suçluyu iyileştirdin.Bence yeterince iyi. Open Subtitles لقد انقذت لي شرطي و مجرم. أقول بان ذلك كان شيئ جميل.
    Şehri dağıttığınız yetmezmiş gibi bir de en önemli suçluyu elinizden mi kaçırdınız? Open Subtitles ليس فقط قد جعلتم المدينة في فوضى بل تركتم أهم مجرم أن يهرب؟
    Benim anlamadığım sen geçmişinin her detayını bilmene rağmen mahkum olmuş bir suçluyu evime, yatak odama niye yerleştirdin? Open Subtitles ولكن أنا لا أفهم لِمَ أدخلت مجرم مُدان في بيتي، وفي غرفتي في حين كنت على معرفة بتفاصيل ماضيها
    suçluyu cezalandırma fikrinin yanlış bir tarafı olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إننى لا أجد شيئاً خطأ فى فكرته عن معاقبة المذنب
    Adaletin amacı suçluyu cezalandırıp masum olanı serbest bırakmaktır. Open Subtitles هدف العدالة هو إثبات الذنب على المذنب. وإطلاق سراح المظلوم.
    Asıl suçluyu orada bulacağını düşünerek Britanya Elektrik'e girdi. Open Subtitles انه حصل على نفسه في بيك التفكير الجاني الحقيقي هو شخص هناك.
    Kanın, kurbana ait olduğuna dair adli tıp raporunu ve kurbanın, suçluyu teşhis etme görüntülerini delil olarak sunuyorum. Open Subtitles أقدّم نتائج الطب الشرعي التي تفيد.. أنّ الدم عائدٌ للضحية و فيديو الضحية وتعرّفها على الجاني
    Daha fazla suçluyu öldürmeden önce bu adamı durdurmamız gerek. Open Subtitles علينا بإيقاف هذا الشخص قبلما يردي بسهام مزيدًا من المجرمين.
    suçluyu hapsederek, adalete hizmet edebilirdim. Open Subtitles ووجدت أنني سأخدم العدالة أكثر بوضع المذنبين بالسجن
    Hayalet bile suçluyu korumak istiyorsa onu yakalamak zor olacaktır. Open Subtitles إذا كان هُناك شبح يحمي المُجرم فسوف يكون من الصعب القبض عليهِ
    Şüpheli bir suçluyu yanlış tanımlamak gülünç bir mesele veya sivil özgürlükleri ihlal değil. TED لكن عدم تحديد مجرماً مشتبهاً به ليس أمراً مضحكاً، ولا انتهاكاً للحريات المدنية.
    Hiç kimsenin bir suçluyu işe almayacağı için, karısının ona baktığını bilen komşulara gülümsemek ve kafa sallamak? Open Subtitles الإبتسام والإيماء للجيران الذين يعرفون أن زوجتك هي المُعيلة لأنك مُجرم ولن يستأجرك أحد؟
    Demek plânlanmış bir şeydi ve sen de suçluyu tanıyorsun. Open Subtitles إذًا كان ذلكَ مخططٌ له, و أنتَ تعرف المشتبه به؟
    Sıradan bir yolculuk olmadı, ama bu ekip 4 uluslararası suçluyu etkisiz hale getirdi ve bu arada bir çocuğun da hayatını kurtardı. Open Subtitles هيئة المحلفين لم تكن تقليدية لكن هذا الفريق قضى على 4 مجرمين دوليين و انقذ حياة فتى شاب خلال هذا
    Bu suçluyu yegâne kılan şey bölünmüş zihni. Open Subtitles ما يجعل هذا الجانى فريد من نوعه هو نفسيته المنقسمة
    Polisler ve yetkililer, azılı suçluyu yakalamak için gece-gündüz devam eden soruşturmayı sürdürüyor. Open Subtitles الشرطة والسلطات لازالا يجتهدان في البحث للقبض على هذه المجرمة الشهيرة
    Dahası bu suçluyu size teslim ettiğimiz için kendinizi şanslı sayıp bize teşekkür etmeniz gerekir. Open Subtitles بل من الأحرى,أن تشكرنا و تعتبر نفسك محظوظا لأننا جلبنا مجرما إليك
    İki beyaz yakalı zararsız suçluyu aynı hücreye koydular. Open Subtitles وضعوا مجرمان أبيضان عديمي الإيذاء بنفس الزنزانة ، ما هذا الحظ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more