suratını telefon defteriyle dağıtmadan sana buradan çıkman için 10 saniye veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيك 10 ثواني لتخرج من هنا قبل أن أصفع وجهك بدليل الهاتف |
Eğer suratını tekrar görürsem, Bomba olsun olmasın seni öldürürüm. | Open Subtitles | إن رأيت وجهك ثانية سأقتلك، بقنبلة أو من دون قنبلة |
Kantinden de bir şeyler alabilirdim ama o zaman senin şirin suratını göremezdim. | Open Subtitles | كان بامكاني ان آكل شيئا من الكافتيريا عندها لن يمكنني رؤية وجهك الظريف |
Eğer birinin suratını yumruklamak sizi rahatlatacaksa... ben buna gönüllü olurum. | Open Subtitles | إن كان لكم أحدهم في وجهه يساعدك سأدلك على الشخص المناسب |
Gidip ona soracağım. Ya bize söyler ya da suratını dağıtırım! | Open Subtitles | سوف اذهب و اسأله و اذا لم يخبرنا سوف احطم وجهه |
Bu, tozlu Doğu Şehri' nde Albay'ın sinsi suratını görmekten iyidir. | Open Subtitles | إنها أفضل كثيرا من مشاهدة وجه ذلك الرائد المغرور ,الوقح, الساخر |
İşte yakında evlenecek olanlar. Sevdiğim kız ve suratını yemeye çalışan adam. | Open Subtitles | هناك منهم من سيتزوج قريباً وهناك فتاة أحبها ورجل يحاول أكل وجهها |
"Artık suratını her gördüğümde beni bambaşka bir yere götürüyor. | Open Subtitles | الأن عندما ارى وجهك تأخذيني بعيدا الى ذالك المكان المميز |
Güzel suratını bir kere istasyonda gördü de hayatının aşkı mı oldun? | Open Subtitles | رأى وجهك الوسيم في المحطة في أحد الأيام والآن أصبحت الفتى المناسب؟ |
Eğer gitmezsen, köpek o pis suratını parçalar. | Open Subtitles | لا تفعل و إلا سيعض الكلب وجهك اللعين و يشوهه |
Gelecek sefer suratını dağıtırım. Kardeşimden yürüttüm. | Open Subtitles | في المرة المقبلة سوف احطم وجهك هذه نيابة عن أخي |
Bak şuna, her kim ise, kapıyı suratlarına çarp, yoksa, ben senin suratını kapıya çarparım. | Open Subtitles | أنظر من بالباب, وكائناً من يكون، أصفق الباب بوجهه، وإن لم تفعل, لصفقت وجهك بالباب. |
Efendim, bana şu herifle tek bir maç ayarla suratını dağıtıvereyim. | Open Subtitles | سيدى من فضلك , دعنى الاكم هذا الرجل سوف احطم وجهه |
Ona yaklaştıkça heyecanı artıyor. Burnunda tomurcuklanmakta olan sivilce tüm suratını kaplayacak kadar büyüyüyor. | TED | كلما إقترب منها , كلما غدا أكثر توتراً المسام الدهنية على أنفه تبدأ بالنمو لتكون البثور .. وتستمر حتى تغطي وجهه |
Hulk bize bakıyor şu anda, suratını ekşitmiş biraz. | TED | فهو كما ترون يحدق ولديه تكشيرة على وجهه |
Papazın yarı ölü suratını, yıldırım çarpmış gibi... yüzünden fırlamış gözlerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر وجه الكاهن وهو يحتضر وتلك النظرة الحولاء التي جعلته يبدو ضحيةً لصاعقة؟ |
Benim kadar değil. Hoş olmayan gitar suratını yeni bir seviyeye taşıdım. | Open Subtitles | اوه, ليس بقدر شرّي, لقد اخذت وجه القيتار الشرير الى مرحلة جديدة. |
suratını göremiyorum. Elbise askısının arkasında oturuyor. | Open Subtitles | لا أتمكن من رؤية وجهها إنها تجلس خلف حامل الملابس |
Bütün gün birbirinizin suratını mı yalayacaksınız yoksa içeri gelecek misiniz? | Open Subtitles | هل ستقومون أيها الرفاق بمص الوجه طوال اليوم؟ أم ستقومون بالدخول؟ |
Lanet amcık, senin çirkin sikik suratını görmek istemiyorum... | Open Subtitles | أيتها الهاعرة اللعينة. لا أُريدُ رُؤية وجهكِ القبيح |
Kurbanlarının suratını yüzerek... görmezden gelinme hırsını... bir vazifeye dönüştürüyor. | Open Subtitles | ازالة وجوه ضحاياه و نقل مشاعره بالتجاهل الى مهمة و ذلك يمنحه شعورا بالقوة |
Beni programdan atmayacak olsan o acınası suratını dolaba geçirirdim. | Open Subtitles | سأحطم وجهكَ الصغير المثير للشفقة مباشرة على تلك الخزنية |
Hiç bir zaman suratını asma, bu sadece kötü haberler getirir. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق هذا. لاتذهب بوجه حزين سيحمل فقط الأخبار السيئة. |
- Kaybol gözümden, yoksa suratını çizmelerimle parlatırım, bok herif! | Open Subtitles | ابتعد عني قبل ان ألمع حذائي بوجهك ايها السمين القذر, اذهب |
Annemin suratını yemeyecek. | Open Subtitles | هو لَنْ يَأْكلَ وجهَ أمِّي مِنْ. |
12 yıl, gün doğumundan gün batımına senin o soğuk suratını seyrettim. | Open Subtitles | اثنتا عشر عاما، مع كل شروق شمس ومغربها، اضطر للنظر لوجهك المتبلد |
Şaşkınlığı geçmeden suratına sağlam bir oturttum." suratını tekmelemeye kafasını ezmeye başladım. | Open Subtitles | بعدها وجهتُ له لكمة غير متوقعة. عندما انحني، ركلتُه بوجهه ورأسه عدّة مرّات. |
Bir tuğla alıp yüzünü ezmeyi ve suratını hamburgere çevirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | ويُحطّمُ وجهَكَ الداعرَ إلى المُمَارَسَة الجنس مع الهامبرغرِ. الموافقة. |
Büyük ihtimalle... suratını zımbaladığındandır. | Open Subtitles | هذا من المحتمل بسبب وَضعك المشابكَ في وجهِه. |