Benim atalarımın taşındığı zaman | Open Subtitles | ذلك هو الوقت الذي انتقل فيه أجدادي للمنزل |
Robbie'nin yeni evine taşındığı geceyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر الليلة التي انتقل بها روبي إلى شفته الجديدة؟ |
O Paris'e taşındığı ve bana aşık olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف انتقل إلى باريس وسقطت في الحب معي. |
Ağabeyim San Diego'ya taşındığı için pek göremiyorum. | Open Subtitles | إنتقل أخي الى سان دييغو لهذا لا أراه كثيرا |
- Muhtemelen dört yıl önce, taşındığı zaman. | Open Subtitles | -على الأرجح قبل 4 سنوات. تقريباً وقت انتقاله |
Lynette Scavo'yla, Wisteria Lane'e taşındığı ilk gün tanıştık. | Open Subtitles | جميعنا قابلنا (لينيت سكافو) في اليوم الذي أنتقلت فيه لشارع ويستيريا |
Gabrielle, Eddie'yle bir salı günü tanıştı mahalleye taşındığı gün. | Open Subtitles | قابلت "غابرييل" إيدي يوم ثلاثاء في اليوم الذي انتقلت فيه للحيّ |
Buraya taşındığı günden beri bir "mayişe"ler geçididir gidiyor. | Open Subtitles | منذ أن انتقل هنا وهناك عرضٌ مستمر من العاهرات |
Fırını üç yıl evvel Portland'a taşındığı zaman açmış. | Open Subtitles | افتتح المخبز من ثلاث سنوات لما انتقل الي بورتلاند |
Adam buraya taşındığı günden beri bunun için yanıp tutuşuyor. | Open Subtitles | إنها تلاحقه بشغف منذ انتقل إلى هنا |
Onun evime taşındığı gün her şey bitmişti. | Open Subtitles | في ذلك اليوم الذي انتقل فيه إلى المدينة, كان الأمر قد انتهى! |
Ve Paul ve Stu taşındığı için, üzgünüm ama tek... - ...ek gelirim sensin. | Open Subtitles | تعلم, منذ أن انتقل (بول) و (ستو), آسف, انت زيادتي. |
Yanına taşındığı. | Open Subtitles | التي انتقل معها |
Paul'un taşındığı günü düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكر باليوم الذي انتقل فيه (بول) إلى هنا |
Peter, Quagmire taşındığı için üzgünüm ama bütün gün evde oturup içki içemezsin. | Open Subtitles | أنظر، (بيتر) أنا آسفة لأن (كواغماير) قد انتقل ولكن لا يمكنك البقاء في المنزل وحسب والشرب طوال اليوم. |
Bir yerlere taşındığı hissini atamıyorum. | Open Subtitles | ـ إحساسي يقول بأنه إنتقل إلى مكانٍ آخر |
Onunla eve taşındığı ilk gün tanışmıştım. | Open Subtitles | قدمتُ نفسى فى اليوم الذى إنتقل فيه |
Kaliforniya'ya taşındığı halde... ruhu şad olsun, doğduğu toprakları hiç unutmadı. | Open Subtitles | رغم انتقاله ل(كاليفورنيا) كان يعود دائماً لمكانه الأصلي |
Wendell'ın takıntısı neden şehirden şehre taşındığı, New York'a geldiği, takma bir ad kullandığı ve neden protez göz kitabı olduğu belli. | Open Subtitles | هوس (ويندل)... سبب انتقاله من مكان لآخر، سبب قدومه لـ(نيويورك)، وسبب استخدامه اسماً مُزيّفاً |
Üç hafta önce, Suzanne taşındığı zaman Craig's List'e bir reklam koydum. | Open Subtitles | منذ ثلاثة أسابيع، عندما أنتقلت (سوزان)... وضعتُ إعلان علي (كريغسليست). |
California'ya taşındığı için ayrılmıştık. | Open Subtitles | أنه أنتقلت الي (كاليفورنيا) |
Emma'yla oğlanların uzaklara taşındığı güne dek ona yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدته حتى اليوم الذي انتقلت فيه (إيما) والأولاد. |