"taşlarını" - Translation from Turkish to Arabic

• أحجار
• احجار
• الأحجار
• شواهد
• حجارة
• أحجاره
• الذي يمحي
• الحصى
• وحدات

Ay taşlarını ne kadar çok sevdiğini söylediğini hatırlıyorum.
أتذكر كم أخبرتينى أنكِ تحبين أحجار القمر

Dünya'dan bir adli tıp uzmanı mesela haberleşme taşlarını kullanırsa bahsettiğiniz özel teçhizat olmadan da bu konuda yardımcı olabilir mi?
الا يستطيع فريق من الأرض بأستخدام أحجار الأتصال ان يقومو بخدمتنا

Albay, bu sabah iletişim taşlarını kullanmam planlanmıştı...
عقيد ,كان من المقرر لي استخدام احجار الاتصال هذا الصباح.

Müşterek dostumuza bu evin taşlarını dikkatlice saydığımızı ve hâlâ hangilerinin bize ait olduğunu bildiğimizi söyleyin.
.. أخبري صديقتنا المشتركة .. أننا أحصينا الأحجار بحرص في هذا المنزل وأننا نعلم أيهم التي لا زالت ملكنا

Ot temizlemeyle başlayacağız, çim biçme, taş ustasından mezar taşlarını getirmek.
سنبدأ بإزالة الأعشاب وقص العشب و جلب شواهد القبور من النحّات

Duvarın son taşlarını koyarken, tanrılar zaferlerinin tadını çıkardılar.
بينما قاموا بوضع حجارة الجدار الأخيرة، احتفل الأسياد بانتصارهم.

İletişim taşlarını kullanıp... ..en donanımlı elemanları gemiye getireceğiz.
نستخدم أحجار الاتصال لنأتي بأكثر الأشخاص المؤهلين للسفينة

Geçen seferinde iletişim taşlarını kullandığım zamanki gibi değil.
إنه ليس مثل أخر مره إستخدمت فيها أحجار الإتصال

Spencer, şu satranç taşlarını verir misin?
، سبينسر) ، أعطني أحجار الشطرنج) لو سمحت ؟

Kara şeytan Prophynia taşlarını kötülüğe çağırır, ama büyücü hep kararlıdır.
جارلون يستخدم احجار بروفينيا ! لكن الساحر لا يردعة

Zenginleşir, tembelleşir, değirmen taşlarını bakımsız bırakır, sonra da sonra da bir gün, civardan biri un çuvalından tırtıkladığını fark eder ve bölgedeki kayıplarda kimin dahli olduğunu idrak eder.
اصبح غنيا غدا كسولا ترك احجار الرحي تعطل و بعدها... . ـ

Albay Young ve Chloe iletişim taşlarını kullanıyorlar.
يستخدمون احجار الاتصال

Git ve bütün hayvanları bul ve taşlarını çıkart.
اذهب للبحث عن تلك الحيوانات المسكينة و حررها من الأحجار التي علقتها فيها

Mezarın taşlarını siz dizdiniz.
وضعت تلك الأحجار على قمة قبره.

Onların fosilleşen vücutları, kabukları ve iskeletleri şu anki Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarını kaplayan kalker ve tebeşir taşlarını oluşturdu.
أجسادهم وأصدافهم وهياكلهم المتحجّرة تكوّن الأحجار الكلسيّة والجير الذي يغطي الآن مناطق شاسعة من آسيا وأوروبا والأمريكيتين.

İnsanlar durmadan mezar taşlarını çiziyorlar.
هناكَ بعض الأشخاص دائماً تُلاحق شواهد القُبور هذه

Mezar taşlarını yaşlılara indirimli satıyorum, ama uzun sürmeyecek.
إن قدمت خصومات على شواهد القبور للكبار في السن، لن ينجح عملي

Bu bilgi taşlarını sen bir araya getirirsen yol açabileceğin kötülüğü hayal edebiliyorum.
لا يسعني سوى تصور الأذى الذي كنت لتتحدثه لو تمكنت من جمع حجارة المعرفة

Sanırım, Ridge tesisi meteor taşlarını rafine etmek için de kullanılıyor.
أعتقد ان هذا المركز يستعمل لتنقية حجارة النيازك

Ayağımız takılsın da gözden düşüp ebedi lanete kapılalım diye taşlarını, yalanlarını karanlığa yerleştiriyor.
يضع أحجاره وأكاذيبه في أماكن مظلمة حتى نتعثر نحن ونقع من النعمة إلى لعنة أبدية

Marcellus Spivey'ye ne oldu? Senin taşlarını o satmıyor muydu?
ماذا حل بمارسيلوس سبايفي ، أليس هو رجلك الذي يمحي آثارك؟

Şehrin dışındaki çakıl taşlarını kullanacağız
لديك الكثير من الحصى خارج المدينه

İki-üç yıldır, tüm küresel plastik endüstrisi, yapı taşlarını fosil yakıtlardan elde etmek yerine plastikten elde etmek için geçiş halinde.
خلال عامين أو 3 أعوام، صناعة البلاستيك العالمية بأكملها يمكن أن تتحول وحدات بنائها من الوقود الأحفوري إلى وحدات بناء من البلاستيك.