"takıntın" - Translation from Turkish to Arabic

    • هوسك
        
    • الهوس
        
    • هاجس
        
    Ama herkese ödetme takıntın insanların hayatını mahvediyor yani bebeğimin hayatını. Open Subtitles ولكن هوسك بجعل الجميع يعاني يؤدي إلى تدمير الكثير من الأشخاص
    Çünkü bu takıntın devam ederse sonunun kötü olacağını bir şekilde biliyordum. Open Subtitles لأنّي شعرت أنّك إذا تابعت هوسك به، فستنتهي لما لا يحمد عقباه.
    O senin takıntın ve açıkçası İmparator seni serbest bırakacak. Open Subtitles إنه هوسك ومن الواضح أن الإمبراطور سيكافئك
    Dean hakkındaki çılgın takıntın nedir? Open Subtitles ما هو هذا الهوس الجنوني الذي لديكِ اتجاهه ؟
    Asıl senin Dean hakkındaki bu çılgın takıntın nedir? Open Subtitles ما هو هذا الهوس الجنوني الذي لديك أتجاهه ؟
    Çikolatalı süte takıntın bir tür zamansal kırılma yaşadığını simgeliyor olabilir. Open Subtitles هاجس حبك للشكولاته بالحليب يشير الى انك متورط بكسر الحاجز الزمنى ماذا تقصد
    Birini vurman, özel dedektif arkadaşın, yeni takıntın Open Subtitles إطلاق نار على الشاب ، صاحبي إنه هوسك الجديد
    Yani, kadın iç çamaşırı takıntın biraz korkutucu. Open Subtitles اعنى ان هوسك بملابس النساء التحتية مخيف؟
    Bu yüzden o hapishaneye artık telefon açmak yok ve bu ofisi ufak takıntın için bir daha kullanmak yok. Open Subtitles لذلك لا مزيد من المكالمات للسجن ولا إستعمال للمكتب لتوسيع هوسك الصغير
    Ve bu arada senin yemek takıntın düşündüğün kadar sevimli bir şey değil. Open Subtitles وبالمناسبة، هوسك الغذائي يرعب أكثر ممّا تظنين
    Belli ki tedaviyi bulmak için olan takıntın bir zamanlar ailene karşı hissettiğin sadakat duygusunu bastırıyor. Open Subtitles جليّ أنّ هوسك لإيجاد الترياق أودى بأيّ وفاء أخويّ شعرت يومًا
    Beni geri getiren şeyin o kadına olan takıntın olması ne kadar ironik. Open Subtitles كما تعلم، فإنه من المثير للسخرية أن هوسك الخاص مع هذه المرأة هو ما جلبني مرة أخرى
    En azından senin tank savaşı takıntın işe yaradı. Open Subtitles على الأقل هوسك في حرب الدبابات قد جنى ثماره
    Zaman takıntın bu deneyin ne kadar faydalı olduğunu ortaya koyuyor. Open Subtitles هوسك بالوقت وكأنه يقول لم هذه التجربة تستحق الجهد
    Bu intikam takıntın hiç iyi bir şey değil. Open Subtitles هذا الهوس الذي يتعلق بإنتقامكِ ليس مُناسباً.
    Kemiklere dönelim. Çünkü bugünlük kemikler benim olduğum kadar senin de takıntın. Open Subtitles نعود للعظام التي أعرف بأنها الهوس المتفرد لهذا اليوم
    - Çok komik. Senin de takıntın olduğunu sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت هذا الهوس الخاص بك أيضا.
    Şimdi de bu çello olayına takıntın. Open Subtitles الآن هذا الهوس الغريب بالتشيلو
    Bak, bu kızla ilgili olan takıntın çılgınlık. Open Subtitles أنظري, هذا الهوس بتلك الفتاة يعد أضطراب
    Yaş takıntın hakkında ne hissettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أتعرفين ماذا أشعر عن هاجس عمرك.
    Yani 30 yıllık takıntın var... ama kanıtının izini süremedin mi? Open Subtitles إذن ، كان لديكَ هاجس لـ 30 عاماً... لكنّك لم تتبع أدلّتكَ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more