"taktı" - Translation from Turkish to Arabic

• ارتدى
• مهووسين
• مهووسًا
• عندما يضع
• ارتدت
• هو ضربنى

Pis pis sırıttı ve ehliyetimi alırken eldiven taktı.
و كان متقززاً و ارتدى قفازات عندما كان يأخذ رخصتي

En başta kapalı değildi. Üzerlerine yürürken atkısını taktı. Bir anlığına yüzünü gördüm.
ليس في البداية، لقد ارتدى ردائه عندما إقترب منهم، رأيته لثوانِ.

Neden herkes aniden böyle senaryoya taktı ki?
لماذا أصبح الجميع فجأة مهووسين بالسيناريو؟

Yoksa önce kafayı taktı sonra mı taşındı?
أم أنه أصبح مهووسًا ثم انتقل ؟

Bir şeyi kafasına taktı mı gerçekten pislik olabilir ama tüm bunlara rağmen iyi bir kalbi olduğunu söyleyebilirim.
في الحقيقة عندما يضع اي شئ في تفكيره .. لاكن مع كل هذا استطيع القول بأن له قلب طيب

Senin okul yüzüğünü boynundaki bir zincire taktı.
ارتدت خاتمك المدرسي في سلسلة وعلقتها حول رقبتها

- Çelme taktı. - Biliyorum.
- هو ضربنى بركبته!

Gerçekten şapka taktı.
في الواقع انه ارتدى قبّعةً للتو.

Neden? David şapka taktı diye mi?
لأن (ديفيد) ارتدى قبعة؟

Ve dahası, ne zaman herkes en büyük yıldızın kim olduğuna bu kadar taktı?
متى أصبح الجميع مهووسين بمن هو النجم الأكبر؟

Zarn kafasını bu kristallerin gücünü kullanarak evreni fethetmeye taktı.
لقد أصبح (ذا زارن) مهووسًا باستعمال طاقة هذه البلورات لاحتلال الكون

Cherry'nin kayboluşunu kafaya taktı.
أصبح مهووسًا بإختفاء تشيري.

Kafasına bir şeyi taktı mı peşini bırakmaz.
عندما يضع أمراً ما في رأسه فإنه يسعى لكي يحقق ما يريد

Ama bu çocuk kafasına bir şeyi taktı mı...
ولكن عندما يضع ذلك الفتى فكرةفيرأسه..

Hapisteyken asırlarca bunlardan bir tane taktı.
لقد ارتدت واحداً مثل هذا لعدة قرون أثناء وجودها بالسجن.

Seni bulmak için Dr Fate'in miğferini taktı ve her şeyin yoluna gireceğini söyledi.
ارتدت خوذة (دكتور فيث) لكي تجدك وقالت أنّ كل شيء سيكون على ما يرام

- Çelme taktı.
- هو ضربنى بركبته!