Komutanım, ateşkesi müzakere etmek için kaptanınızın burada bulunmasını talep ediyor. | Open Subtitles | مرحباً قائدي يطلب حضور قبطانكم للتفاوض من أجل وقف إطلاق النار |
İşgalinin maliyetini karşılamak için 400 bin duka haraç talep ediyor. | Open Subtitles | أنه يطلب رسوم قيمتها 400 ألف دوكات مقابل الإحتلال إلى الآن |
Önce işimize ortak olmak istedi, şimdi ise uyuşturucu işi için para talep ediyor. | Open Subtitles | لقد سألني ان يصبح شريك في الاعمال والان يطالب بالمال في صفقات المخدرات |
Müslüman toplum, camilerdeki işgalin sonlandırılmasını talep ediyor. | Open Subtitles | المجتمع المسلم يطالب بإيقاف غزو الجيش للمساجد |
AYGTK: Mary Talbert, Siyahi Sergisi'nin fuara gelmesini ısrarla talep ediyor. | TED | أ ي ج ت ك: ماري تالبرت تطالب بنجاح بإحضار عرض الزنجي للمعرض. |
Adamlar Simmons ve Conrad'ın bırakılmasını talep ediyor. Bunun bir korsan NID operasyonu olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | الخاطفون يطلبون إطلاق سراح سيمونز وكونراد |
İyi niyetin göstergesi olarak, şu ailelerden rehine talep ediyor. | Open Subtitles | يطلب رهائن من العوائل التالية كرسائل تعبير عن حسن النوايا |
Anlaşılan şu yavşak dul kadından onu nehirden geçirdiği için para talep ediyor. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الوغد يطلب تعويضًا من المرأة الأرملة لمساعدتها على عبور النهر |
Sayın Yargıç, savunma görüşmek üzere bir dakika talep ediyor. | Open Subtitles | حضرتك، الدفاع يطلب دقيقةِ واحدة للتَشَاوُر |
Biz konuşurken, CIA'in elde edebildiği kadar bilgi edinmesini talep ediyor. | Open Subtitles | ونحن نتكلم ، انه يطلب من كالة الاستخبارات المركزية انتل جمع كل ما يمكنهم |
Savunma, jürisiz karar vermenizi talep ediyor çünkü savcılık, müvekkilime karşı davalarını kanıtlayamadı. | Open Subtitles | الدفاع يطلب ملخص الحكم القضائي، لأنّ الإدّعاء العام فشل تماماً في إثبات دعواهم ضدّ موكّلي |
Sayın yargıç, savunma, tüm suçlamaların düşürülmesini talep ediyor. | Open Subtitles | حضرة المحترم، الدفاع يطلب إلغاء كلّ التهم |
Müslüman toplum, ordunun camilerdeki işgalinin sonlandırılmasını talep ediyor. | Open Subtitles | المجتمع المسلم يطالب بإيقاف غزو الجيش للمساجد |
Benden "Adalet ve Özgürlük" tarafında bulunmamı talep ediyor. | Open Subtitles | بل يطالب بأن أرى أن يحصل على الحرية والعدالة |
Harrenhal'ı ve ona bağlı tüm toprakları talep ediyor. | Open Subtitles | يطالب بالحصول على هارينهال والأراضي التابعة لها |
Harrenhal'ı ve ona bağlı tüm toprakları talep ediyor. | Open Subtitles | يطالب بالحصول على هارينهال والأراضي التابعة لها |
Onun yerine kabile maymununun babası benimle konuşma talep ediyor. | Open Subtitles | يتحدث معي, و بدلاً من ذلك يطالب أبو القرد القبائلي التحدث معي |
Bir suçun kurbanları suçluyla uygun şekilde ilgilenilmesini talep ediyor. | Open Subtitles | . ضحايا الجريمة تطالب المرتكب التعامل بشكل ملائم |
Francis'i görmeyi talep ediyor ve kabul edilmediğinde kendisine daha fazla zarar vermekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | تطالب برؤية فرانسس وتهدد بأنها لو لم تراه فستؤذي نفسها أكثر. |
Adı ekli bir bilgisayar dizini ve dünyanın her yerindeki mudilerimiz bizden 3 şey talep ediyor. | Open Subtitles | بل هو عبارة على أرقام على حواسيب مرتبطة بأسماء صاحبها و زبناؤنا من العالم أسره يطلبون منا 3 أشياء فقط |
Panik içindeki vatandaşlar mikrobun hızı ve gücünden etkilenen yetkililerden açıklama talep ediyor. | Open Subtitles | المواطنون المذعورين يطالبون بأجوبة من السلطات.. التي فاجآها كما هو واضح سرعة ونطاق انتشار الفيروس |
Alman parlamentosunda kontrolü ele geçiren Yeşiller Partisi nükleer silahların Avrupa topraklarından kaldırılmasını talep ediyor. | Open Subtitles | الحزب الاخضر سيطر على برلمان المانيا الغربية ويطالب بسحب الاسلحة النووية من اوروبا |
Müvekkilim kendisini 24 saat izlemeyi bırakmanızı talep ediyor. | Open Subtitles | يطلب موكّلي أن تكفّوا وتمتنعوا عن مراقبته على مدار الساعة |
Gavel'i devrim sonrasında başa geçen yöneticiler mali destek talep ediyor. Sözde iyileştirme için. | Open Subtitles | النظام الذي استولى على قافل بعد الثورة يُطالب بالمُساعدات الماليّة، لإعادة التطوير، |
Kumar, içki ve hatta kadın işine benzemez, ki, Kilise tarafından yasaklanmasına rağmen, çok insan bunları talep ediyor. | Open Subtitles | فهى ليست مثل القمار أو الخمر أو حتى الدعارة و هى أشياء يريدها معظم الناس هذة الأيام و تحظرها عليهم الكنائس |
Salon kuralları bunu yerine getirmeni talep ediyor. | Open Subtitles | قوانين النزل تطالبك بأن تلتزم بذلك |