Soo Hyuk ile tanışmam için ısrar edip duruyordu, ben de tanıştım. | Open Subtitles | كان يلح عليّ بأن أقابل سو هيوك , ولذلك قابلته |
Sevgilin Mr. Plumptre'yle mümkün olduğunca çabuk tanışmam lazım. | Open Subtitles | علي أن أقابل عزيزك السيد بلمتري بأسرع وقت ممكن |
Çok sık kadınlarla tanışmam. Yılda yaklaşık 3 kadınla. | Open Subtitles | لا ألتقي نساءاً كثيرات، ألتقي حوالي ثلاث سيدات في السنة |
Onunla tanışmam gerekiyormuş ama babanla evlenmem lazımmış. | Open Subtitles | لقد قٌدِرَ لي مقابلته لكن قُدِرَ لي الزواج من والدك |
Anne ve babasıyla tanışmam için evine götürdü. | Open Subtitles | أخذتني الى المنزل للقاء أمها و والدها. حسنا، تلك النهاية. |
Onu görmem, seninle tanışmam gibi, kaderimde vardı. | Open Subtitles | أدركت أن قدري أن أراه، كما كان قدري أن أقابلك |
Kafaları incelemek. Onunla New York'tan ayrılmadan önce tanışmam gerekirmiş. | Open Subtitles | يفحص الرؤوس كان يجب أن أقابله قبل أن أغادر نيويورك |
Evet. Düğününde onunla tanışmam şans işiydi. - Biraz senin de payın var. | Open Subtitles | نعم , ضربة حظ مقابلتها في حفل زفافك , بــإمكانك أن تأخذ بعض الفضل على ذلك |
Yani, beni buraya getirip bütün ailenle tanışmam izin verdin, dostum. | Open Subtitles | أحضرتني إلى هنا وجعلتني أقابل عائلتك كلها |
Evet. Sonunda bunları anlayan biriyle tanışmam gerçekten çok ama çok iyi oldu. Ve beni anlayan. | Open Subtitles | أجل. أتعلمي إنه حقاً لمن الرائع أن أقابل أحداً يفهم ذلك. شخص يفهمني. |
Teknoloji konferanslarında genellikle senin kadar güzel kadınlarla tanışmam. | Open Subtitles | عادةً لا أقابل نساءً بمثل جمالك في معارض التكنولوجيات. |
"...birçok ateşli erkekle tanışmam." | Open Subtitles | أنني أقابل الكثير من الرجال المُغرين |
- Asla öyle biriyle tanışmam, asla. | Open Subtitles | أنا لن أقابل شخصا من أولئك الناس , ابدا |
Kadınlarla tanışmam o kadar kolay olmuyor. Hiç olmadı zaten. | Open Subtitles | ليس من السهل لي أن ألتقي النساء، لم يكن كذلك أبداً. |
Vaktim yok, 83 günüm kaldı. Hem önce bir kızla tanışmam gerekir. | Open Subtitles | أنا لا أملك وقتاً كافياً ليس في 83 يوماً وأولاً عليّ أن ألتقي بفتاة |
- Artık onunla tanışmam imkânsız. - Ne? Neden? | Open Subtitles | لا محالة لن أستطيع مقابلته ماذا ؟ |
İş bitmek üzere. Onunla tanışmam lazım. | Open Subtitles | إقتربت من إنهاء عملي، عليّ مقابلته. |
Andy beni yönetmemle tanışmam için sete çağırdı ve karavanına gitti, sonra... | Open Subtitles | لقد دعاني للقاء المسؤل عن تجارب الاداء . . ذهبت الى مقطورته ثم |
Evet! Film çekimi süresince bir sürü --etkileyici, dünyanın en iyilerinden-- hip-hop dansçısıyla tanışmam gerekti ve bu dansçılar, beni çok etkileyen bir toplulukla, bir tür yeraltı sokak kültürüyle tanıştırdılar. | TED | خلال هذا الفيلم حصلت على الفرصة للقاء العديد من الراقصين مذهلين, وأفضلهم في العالم ونقلوني الى مجتمع, نوعا ما مثل تحت الأرض ثقافة الشارع التي أذهلتني تماما |
Anlamıyorsun, seninle tanışmam lazım. | Open Subtitles | أنت ِ لاتفهمين , أنا يجب أن أقابلك |
Sonunda seninle tanışmam iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أقابلك أخيراً. |
Eğer verandamda kızımı sekiz buçuk dakika boyunca öpecekse onunla tanışmam gerek. | Open Subtitles | إذا كان سيقوم بتقبيل ابنتي لما يقارب الثمانية دقائق ونصف, فيجب أن أقابله. |
Ama curandera 'nın söylediklerinden ve büyükannemi bulduktan sonra onunla tanışmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | لكن بعد ما قالته الروحانية، وإكتشاف أمر جدتي، -أعتقد أن علي مقابلتها |