"tanıkların" - Translation from Turkish to Arabic

• الشهود
• شهود
• شهودك
• للشهود
• لشهود
• الشهودَ

Olay sırasında köprü havadaymış. Kurbanların, mekanların ve tanıkların arasında ilişki kurmaya çalıştık ama elimizde bir şey yok.
الجسر كان خارج نطاق العدسة، حاولنا إيجاد رابط بين الضحايا و الأماكن و الشهود ، لكننا لم نجد شيئاً

3 kurban var, ancak tanıkların anlattığına göre 7'den fazla ateş duyulmuş.
هناك 3 ضحايا,لكن أحد الشهود قال أنه سمع أكثر من 7 رصاصات

Kendimize sorduk, o yayını izleyen tanıkların gücüne sahip olsak ne olurdu?
وهكذا بدأنا نفكر، ماذا لو استطعنا الاستفادة من هذه القوة، قوة الشهود عن بعد؟

Yüzbaşıyı Londra'dan buraya kadar izleyip, tanıkların önünde tehdit etmek, pek zekice sayılmaz.
لقد كان عبقريا فى مطاردة الكابتن من لندن و تهديده له امام شهود

tanıkların ölmeye başladığından beri yönetim seni mercek altında tutuyor.
منذ ان شهودك وجدوا موتى الأوامر تقتضي بوضعك تحت المجهر

tanıkların susturulduğu ve gazetelerin haber diye kırıldığı.
تريد اسكات الشهود والصحف تتشوق للأخبار ؟

Ben tanıkların yanılmış olabileceğini gösterdiysem onlar da kolayca doğrulayabilirlerdi.
لو انني عرضت ان الشهود ربما يكونون مخطئين فإنهم بنفس البساطة ربما يكونون على صواب

Sevgili Bayan Vole, mahkemelerimizde sadece Bulgarca konuşan ve çevirmen bulundurmak zorunda kalan tanıkların ifadeleri bile kabul edilir.
اٍننا نقبل الأدلة من الشهود الذين يتحدثون بالبلغارية فقط و الذين يجب أن يكون معهم مترجما

Bu dolapta tanıkların isimleri, ...bunda biliniyorsa eğer faillerin isimleri, ...kurbanın mesleği, davanın cinsi mesela adam kaçırma, bağımlılık, ..."evlilik"in altında zina, ...yine "evlilik"in altında iki eşlilik, bombalar.
بهذة الخزانة مرتبة بحسب أسماء الشهود و هذة الخزانة بحسب أسماء المجرمين .. إن عُرفوا و هذة بحسب مهن الضحايا ..

Bu anahtar tanıkların hepsi de çok emin.
ليس لدى هؤلاء الشهود الرئيسيين أى شك على الإطلاق

Monk, katil parande atıp tanıkların önünde koşarak kaçtı.
، القاتل عمل شقلبة وبعد ذلك هرب أمام الشهود

Pekala. İlk kez, tanıkların hepsi aynı şeyi söylüyor.
حسنا ، للمرة الأولى ، الشهود جميعهم متفقون

Monk, katil parande atıp tanıkların önünde koşarak kaçtı.
مونك القاتل قام بشقلبة بهلوانية ومن ثم هرب على مرأى من الشهود

tanıkların isimlerini hatırlamadım.
لقد كتبها و هو بالحرب لم ألحظ أسماء الشهود

Eğer bütün bu tanıkların söylediklerine... inanıyorsanız ya da iddia makamının... haklı olduğuna inanıyorsanız... sizden yalvarıyorum... lütfen, bunu arkadaşlarımın üstüne yüklemeyin.
اذا صدقتم شيئا من كل ماقاله هؤلاء الشهود او انكم شعرتم ان المدعي العام علي حق

tanıkların söylediğine göre, onları hiç zorlanmadan yere yıkmışsın.
كُنْتُ بالكامل داخل نطاق حقوقِي للإيذاء الشهود يَقُولونَ بأكى أسقطيهم حتى بدون تعرق قليل

tanıkların ifadelerine göre, gizli bir güç onu oda da sağa sola fırlatmış.
وأفاد شهود عيان أنّ قوّة غير مرئيّة كانت تُقذف بها في أرجاء الغرفة.

Göz önüne aldığımız Mr Brimmer'in davranışları, bu gece buraya gelmesi, bu şeyden kurtulmaya çalışması ve bütün bunları tanıkların önünde yapması.
المهم هو تصرفاته المجيء هن الليلة محاولة التخلص منه وفعل هذا كله أمام شهود

tanıkların gözü önünde, bir polisi öldürmeye kalkıştınız.
انت كنت على وشك قتل ظابط شرطه على مرئى عدة شهود

Bazı tanıkların ifadelerini değiştirdi. Diğerleri ortadan kayboldu.
بعض شهودك قد بدّلوا شهادتهم وآخرون قد اختفوا

tanıkların yerleştirildiği bir otelin çatısına korkuluk gibi asılması ise bir uyarı.
حرفيا نعم, علق هنا كالفزاعة على سطح الفندق الذي يستخدم كمنزل للشهود

Eğer tanıkların ifadelerinden ve kurşunlardan yola çıkarak sonunda bir tutuklama yaptım mı diyorsan?
حسناً، إذا كنت تسأل عما إذا كنت أصل لشهود عيان وإقناعهم في النهاية بالقبض على متهم بجريمة قتل؟

tanıkların da izleri var.
إنّ الشهودَ في جميع أنحاء الخريطة، أيضاً.