| Ve sonra düşündüm ki ya aslında bütün bu kum taneleri aslında bebekse? | Open Subtitles | ثم خطرتَ ليّ فكرة ماذا لو كانت كل حبيبات الرمال تلك، أطفالاً حقيقين؟ |
| Bu kum yığınında olan kum taneleri yaklaşık olarak bu kumdan kalede de vardır. | Open Subtitles | الآن، هناك العديد من حبيبات الرمل في قلعة الرمال هذه مثل ما تكون في كثيب الرمل |
| Tanrıların gece bitkilere çiğ taneleri koyduklarını bilirlerdi. | Open Subtitles | كانا يعرفان أن الرب يضع قطرات الندى على النبات ليلاً |
| Daha büyük yağmur taneleri kabarabilir ve patlayana kadar şişebilirler, daha küçük ve daha da küçük tanelere dönüşürler. | Open Subtitles | قد تتورم وتنتفخ قطرات المطر الكبيرة كالبالونات حتى تتفرقع، منفجرة إلى قطرات أصغر فأصغر. |
| Kar taneleri yapabilirsiniz. Bu iyi fikir. | Open Subtitles | يمكنك عمل رقاقات الثلج أيضاً هذه فكرة جيدة |
| Kar taneleri köhne binaların üzerine diğer kasabalardaki gibi düşüyordu. | Open Subtitles | رقاقات الثلج قد غبّرت المباني القديمة كما لو كانت مثل أيّ بلدة قديمة. |
| Tıpkı kar taneleri gibi dünyanın hiçbir yerinde iki tahta parçası birbirinin aynısı olamaz. | TED | ومثل ندفات الثلج، لا يوجد قطعتين من الخشب متشابهتين أبداً على الأرض. |
| İnternetten almak, bebek bezindeki minicik taneleri ayıklamaktan çok daha kolay. | TED | إنه ومن الأسهل بكثير شراؤها عبر الأنترنت عوض استخراج الحبيبات القليلة التي تحدث في الواقع في هذه الحفاظات. |
| Kum taneleri bu açılarda birbirlerine bağlı kalır. | Open Subtitles | و تلك الزاوية التي تمسك حبيبات الرمل بها بعضها البعض |
| Bir dahaki sefere ayak parmaklarınız arasında kum çatırtısı hissine sevinirseniz şunu düşünün: Bu kum taneleri bir noktada, kıçından nefes alan bir turşu tarafından atılmış olabilir. | TED | لذا في المرة القادمة وأنت تستمتع بملمس وصوت ذرات الرمال بين أصابع قدميك، خذ بعين الاعتبار: أن حبيبات الرمل هذه في فترة ما، كانت قد طُرحت من مخلوق كالمخلل يتنفس من مؤخرته. |
| Evet, şekerin taneleri daha büyük. | Open Subtitles | نعم ، حبيبات السكر أكبر |
| "...boncuk boncuk çiy taneleri oluşuyordu. | Open Subtitles | تكثفت قطرات الندى كحبات الخرز |
| Konuşmasını bitirdiğinde, kar taneleri de birden durmuştu. | Open Subtitles | و قد أنهت قصتها و كل رقاقات الثلج قد توقفت عن السقوط، |
| Davetiyelerimize gümüş rengi çanlar mı koysak yoksa kar taneleri mi? | Open Subtitles | هل نضع أجراسًا فضية أم رقاقات جليدية في بطاقة الدعوة؟ |
| Kar taneleri... | Open Subtitles | ندفات ثلج |
| Bazı kum taneleri Orta Doğu'dandı ve diğerleri Sonora Çölü'ndendi. | Open Subtitles | بعض الحبيبات كانت من الشرق الأوسط والبعض الاخر كان من صحراء سونوران |