"tek kadın" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرأة الوحيدة
        
    • الفتاة الوحيدة
        
    • الإمرأة الوحيدة التي
        
    • امرأة واحدة
        
    • النساء الوحيدات
        
    • المرأة الأولى التي
        
    • المرأه الوحيده
        
    • إمرأة واحدة
        
    • الوحيدة في
        
    • الوحيدتين
        
    Amelia Earhart, Atlantik'i uçarak geçen tek kadın ayağını yerde tutamıyor. Open Subtitles أميليا أيرهارت. المرأة الوحيدة التي عبرت المحيط.. ولامست بقدميها على الأرض..
    Bu gazetenin serbest kürsü kısmında yazan tek kadın benim. Open Subtitles أنا المرأة الوحيدة بعامود في الصفحة الأولى في هذه الجريدة
    Erkeklerin aklını başından alan tek kadın Queen Bee değil. Open Subtitles الملكة النحلة ليست المرأة الوحيدة التي يمكنها التلاعب بعقل الرجل
    Neyse ki ekipteki ve gemideki tek kadın olduğum için yerde uyumaktan yırttım. TED وكنت أنا الفتاة الوحيدة في الفريق وعلى متن السفينة، فتمكنت من تجنب النوم على مسطح السفينة.
    Yeryüzünde beş farklı yüzyıldan gelinlik koleksiyonu yapan tek kadın benim. Open Subtitles إني المرأة الوحيدة على قيد الحياة التي عملت متعهدة فساتين زفاف
    Benim için bir şeyler ifade eden tek kadın olduğunu söylemiştim. Open Subtitles قلت لك، كنت المرأة الوحيدة الذي فعل أي شيء بالنسبة لي.
    Ama böyle değildi. Çünkü yıllar geçtikçe, birer birer eksildik ve şimdi genellikle odadaki tek kadın ben oluyorum. TED لأنني سنة بعد سنة، كنت ضمن القلة القليلة، والآن ، غالبا ما أكون المرأة الوحيدة في غرفة الاجتماعات .
    Endişelenmemem gereken tek kadın. Tucker bana iki bilet verdi. Open Subtitles إنها المرأة الوحيدة التي لم أكن أخشى منها
    Benim için tek kadın olduğuna, seni Twelve Oaks'da ilk gördüğüm gün karar verdim. Open Subtitles لقد حزمت أمري يا سكارليت، بأنكِ المرأة الوحيدة التي تناسبني منذ أول يوم رأيتك فيه
    Salak. Bu yaşta ihtiyacın olan tek kadın annendir. Open Subtitles مغفّل، في عمرك، المرأة الوحيدة التي تحتاجها هي أمّك.
    Yatağını bir sardalyeyle paylaşabilecek, tanıdığım tek kadın sensin. Open Subtitles أنت المرأة الوحيدة التى أعرفها التى على استعداد لمشاركة فراشها مع سردينة
    Talihim böyleymiş. Bana bir şey ifade eden tek kadın orospunun teki. Open Subtitles هذا حظي فقط، المرأة الوحيدة التي أحببتها كانت عاهرة
    Sekiz yıl mühendislik okudum. Departmandaki tek kadın bendim. Open Subtitles ثماني سنوات من الدراسات الهندسية المرأة الوحيدة في هذه الخدمة.
    Charlotte, Ned'i hayata döndürmeye çalışan tek kadın olmadığını farketti. Open Subtitles أدركت شارلوت انها اسن وأبوس]؛ ر المرأة الوحيدة إحياء نيد.
    Bak, bu dünya da ki tek kadın o değil, tamam mı? Open Subtitles انظري انها ليست المرأة الوحيدة في العالم, حسنا؟
    Etrafım, evin kalbi olan ve hayatta gördüğüm, ayakta işeyen ve aynı zamanda Tanrıyla konuşan tek kadın olan büyükannem tarafından yönetilen bir oda dolusu mutsuz kadınla sarılmıştı. Open Subtitles اللاتي ترأسهُنّا جدتي, قلبُ المنزل, المرأة الوحيدة التي سبق وأن رأيتُها تتبول واقفةً
    Onu seven tek kadın kendi annesi Open Subtitles نعم، الفتاة الوحيدة التي يمكن أن تحبه هي أمه
    Doktor Miryum hayatı tehlikede olan tek kadın o değil. Open Subtitles الدّكتور ميريم... هي ليست الإمرأة الوحيدة التي الحياة في الخطر.
    Kocamın ruh halini etkileyebilecek lafı edebilecek tek kadın var dünyada. Open Subtitles هنالك امرأة واحدة التى يجب أن يؤثر كلامها فى مزاج زوجى
    Biz "tek kadın" oluruz. Küçük embesilin için savaş. Open Subtitles نحن النساء الوحيدات كافحي من أجل حبيبك الصغير
    Tutkuların kör ettiği tek kadın sen değilsin. Open Subtitles لن تكوني المرأة الأولى التي تعمى برغبته.
    Hayatımdaki tek kadın sensin. Open Subtitles أنتِ المرأه الوحيده في العالم التي هي قدري
    Ama eğer, bu tek kadın olayını yapacaksam bu tek bir kadınla olamaz. Open Subtitles لكن إذا سَأعْمَلُ هذا الشيءِ من إمرأة واحدةِ... هي لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَ مَع فقط إمرأة واحدة.
    "Bunlar bizim elimizdeki tek kadın." Open Subtitles "هاتان هما الأمرأتين الوحيدتين اللتين أعرفهما هنا"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more