Peki bütün bu geçersiz sayılan teoriler bizi nerede bıraktı? | TED | لكن إلى أين تمضي بنا جميع هذه النظريات الفاقدة للمصداقية؟ |
Kesin yanıtını bilmesek de buna neden ihtiyacımız olduğuna dair bazı iyi teoriler var. | TED | وعلى الرغم من أننا قد لا نعرف الإجابة الدقيقة، إلا أن هناك عددًا من النظريات الجيدة حول سبب حاجتنا إليه. |
Sizi, faydacılığın, etik teoriler hakkında düşünmek için doğru bir çerçeve olmadığına ikna etsem, ne kazanırım? Bir tartışmayı kazandığımızda ne kazanırız? | TED | ماذا أكسب إن أقنعتكم أن مذهب المنفعة ليس حقاً الإطار الصحيح للتفكير في النظريات الأخلاقية؟ فما الذي نجنيه عندما نكسب جدال ما؟ |
Kasılmalar yeni bir semptom olabilir. Yeni bilgiler, yeni teoriler verir. | Open Subtitles | المخاض المبكر ربما يكون عرضاً جديداً معلومة جديدة تعطينا نظريات جديدة |
Çok heyecanlıydı, Dedikoducu Kız'ın kim olduğuyla ilgili teoriler üretiyordu. | Open Subtitles | فأصابها الجنون تجهز نظريات حول من تكون هي فتاة النميمة؟ |
Eğer iyi teoriler üretirsen bana da haber ver, Yüzbaşı. | Open Subtitles | حسنا قم باخباري لو توصلت الى نظريات جيده ايها الرائد |
Evet, bu olasılık aslında son çalışmalarla öngörülmekte, birleşik teoriler, bu 18 bağımsız değişkeni tek bir çatı altında toparlamaya çalışıyor biz de hepsini tatmin edici bir şekilde bir araya getirebileceğimizi umuyoruz. | TED | حسنا , هذا الاحتمال مقترحٌ فعلا من خلال النظريات الأحدث , النظريات الموحدة و التي تحاول شرح هذه العوامل الحرة الثماني عشرة في إطار واحد , و الذي نأمل أن يتنبأ بهم جمعيا |
Bu teoriler, tüm evrenin harika çeşitliliğinin tek bir unsurdan geldiğini öngörmektedir: Titreşen bir ip. | TED | تلك النظريات تفترض أن هناك عنصرًا وحيدًا تخرج منه كل تنوعات الكون المختلفة ، كاهتزاز الوتر. |
Ancak tarih boyunca, çok itibar edilen bazı filozoflarımız bazı ilginç teoriler ortaya atmıştır. | TED | ولكن على مجرى التاريخ، طرح بعض فلاسفتنا الأكثر تبجيلًا بعض النظريات المثيرة للاهتمام. |
Diğer teoriler beynin büyüklüğünü, konuşma yetimizi ve alet kullanımını genlerimizden köken alan ve bizi benzersiz kılan diğer özelliklerimizi açıklıyor. | TED | كل النظريات الأخرى تشرح الدماغ الكبير واللغة واستخدام أداة وكل هذه الأشياء تجعلنا مختلفين تقوم على الجينات |
Bununla ilgili çok ilginç teoriler var. Zamanım olsaydı size bunları anlatmak isterdim. | TED | هناك بعض النظريات المثيرة للاهتمام التي ساُخبركم عنها، إذا كان لدي متسع من الوقت. |
Alternatif olarak bazı teoriler bilginin kara deliğin içine geçemediğini öne sürmektedir. | TED | بدلًا من ذلك، فإن بعض النظريات ترجّح أن المعلومات على أية حال لا تنزوي في الثقب الأسود. |
Birincisi iyi bilinir: test edilemeyen teoriler. | TED | الأول معروف جيداً: وهو النظريات الغير قابلة للاختبار |
Bunlar sadece teori ve teoriler kanıt değildir. | Open Subtitles | اذا كنت تسمح لى ، اٍنها نظريات و النظريات ليست أدلة |
Ürettiğin teoriler gibi... bu komploların ne kadar sıkıntılı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا يعرف كم المشاكل التي قد يسببها أصحاب نظريات المؤامرة مثلك |
Çılgınca teoriler ortaya atabilirsin, herhangi bir bilgiyle veya grafikle veya araştırmayla desteklemene gerek bile yok. | TED | يمكنهم ابتكار نظريات مجنونة وليس عليهم دعمها بالبيانات او الرسومات او الابحاث. |
Biz ilaç bulmak için yola çıktık, ama işin sonunda yeni teoriler bulduk. | TED | و بدأنا بالبحث عن الحبوب الدوائية لكننا انتهينا بإيجاد نظريات. |
Geçen yüzyıldan kalma, erkeklerin matematikte kadınlardan daha iyi olma nedeninin daha büyük beyinlere sahip olmaları olduğunu iddia eden teoriler duymuş olabilirsiniz. | TED | ربما سمعتم نظريات من القرن الماضي تتحدث عن أن الرجال أفضل من النساء في الرياضيات لأن لديهم دماغاً أكبر. |
Tam olarak bilmiyoruz ama bazı teoriler var. | TED | نحن لا نعلم بشكل مؤكد، ولكن هناك نظريات. |
Ben profesörüm. Uçuk teoriler üreteyim diye bana para ödüyorlar. | TED | أنا بروفيسور، أتقاضى أموالا لكي أقوم بنظريات خياليّة. |