Clare Wedding'i teyit etti, doğru yoldasınız. | Open Subtitles | أكدت كلير لويدينق، لذلك أنت على الطريق الصحيح |
fakat, dün, karınız Bayan Caldwell'in başka erkeklerle görüştüğünü bana teyit etti. | Open Subtitles | لكن بالأمس أكدت لي زوجتك أن السيدة " كودويل " كانت تواعد شخصاً آخر |
Bir uzman bunların gerçekten insan kemiği olduğunu teyit etti. | Open Subtitles | هناك خبير قد أكد بأن هذه بالفعل هي عظام بشرية |
Bu emrin aynını bana teyit etti. Ama nerede gördüm onu? | Open Subtitles | وأكد لى هذه الأوامر نفسها لكن أين رأيته؟ |
Göçmen Bürosı Ekim 2008'de ailesini ziyarete gittiğini teyit etti. | Open Subtitles | ادارة الجمارك و الهجرة اكدت انها كانت في مومباي تزور عائلتها خلال شهر اكتوبر 2008 |
Savunma Bakanlığı teyit etti. Başlıklar 6 ay önce kaybolmuş. | Open Subtitles | الذي الأوزبكيون إعترفوا وإستخبارات دفاع أكّد ضاع قبل ستّة شهور. |
Demek o deponun içinde dönen oyun buymuş. ...fiber optik hat çekildiğini teyit etti. | Open Subtitles | موقع على لعب القمار على الانترنت؟ وهذا هو ما يجري داخل مستودع لدينا. وأكدت شركة الاتصالات أن سرعة عالية تم تركيب خطوط الألياف البصرية في المستودع. |
Uydular havada kuşların olduğunu teyit etti - birkaç füze fırlatılmış. | Open Subtitles | تؤكّد الأقمار الصناعيةأن هناك عددا من الصواريخ |
NSA bombalamayı onların planladığını teyit etti efendim. | Open Subtitles | أكدت "وكالة الأمن القومي" أن الليبيون من خططوا للتفجير. |
Bak dostum, Organize Suçlar teyit etti, bu Nicky Petrovich. | Open Subtitles | أنظر يا رجل , الجريمة المنظمة" أكدت أنه هو "نيكى بتروفيش |
Hemen sonra, İsrail istihbaratı teyit etti ki | Open Subtitles | "بعد وقت قصير، أكدت "المخابرات الإسرائيلية |
Merhumun ailesi şu an konuşmak istemiyor ama aile sözcüsü çardakta, 15 yaşındaki Alison Dilaurentis'in kaybolduğu sıralarda, tamirat yapıldığını teyit etti. | Open Subtitles | والدي المتوفاة كانا في حالة لا تسمح لهم بالتعليق. ولكن أكد المتحدث باسم الأسرة ان كشك الحديقة كان تحت عملية الإنشاء |
Yüzbaş Gregson 30'dan fazla silahın sahteleriyle değiştirildiğini teyit etti. | Open Subtitles | كابتن جريجسون أكد أن لا يقل عن ثلاثين سلاحاً. تم استبدالهم بالمزيفين. |
Ayrıca güvenlik de herhangi bir hassas bölgeye girilmediğini teyit etti. | Open Subtitles | والأمن أكد انه لا توجد اي منطقة حساسة تم اختراقها |
Stalin, birliklerinin Japonya'yla savaşa hazır olduğunu teyit etti. | Open Subtitles | وأكد ستالين على أن قواته كانت مستعدة للحرب مع اليابان |
Maktulün üzerinde bir tırnak parçası bulundu. DNA testi, size ait olduğunu teyit etti. | Open Subtitles | وُجد جزء من ظفر على الضحية، وأكد إختبار الحمض النووي أنّه يخصكِ. |
Edvard'ın söylediklerini o da teyit etti. | Open Subtitles | وأكد ما قاله (إيدفارد |
ISI seyahati teyit etti, değil mi? | Open Subtitles | الاستخبارات الافغانية اكدت سفرهم ,صحيح ؟ |
Lauren yarınki randevuyu teyit etti. | Open Subtitles | اسمعوا لهذا, لورين اكدت على موعدنا غدا |
"Yargıç eroine karşı verdiği amansız savaşı sürdüreceğini teyit etti." | Open Subtitles | النائب أكّد أنه سيسعى بلا توقف بأن يحارب الهيروين |
Kanseri rutin bir mamogram sırasında erken fark ettiğimiz için, öncelikli olarak lokal tümör için tedavi opsiyonlarına odaklanabildik. Bu durum erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu bana teyit etti. | TED | وبسبب أننا وجدناه مبكرًا خلال فحص الثدي الشعاعي الروتيني، استطعنا التركير في الأساس على خيارات العلاج لتقليص الورم، ما أكّد لي من جديد أهمية تشخيص المرض في مرحلة مبكرة. |
Evet. Karısının anlattıklarını teyit etti. | Open Subtitles | أجل، وأكدت روايتها |
Kaptan, Moskova deneme füzesini ateşleme iznini teyit etti. | Open Subtitles | الرّفيق الكابتن , موسكو تؤكّد إصدار سلطة اطلاق صاروخ الاختبار |