"tezgahın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطاولة
        
    • المنضدة
        
    • العداد
        
    • العدّادِ
        
    • الكاونتر
        
    • البار
        
    • الطاوله
        
    • المنضده
        
    • طاولة الحساب
        
    • العدّاد
        
    • يدة على
        
    • هذه الخزينة
        
    • طاولة المطبخ
        
    Ve tavsiyesi üzerine, Bayan Nelson'un 29 Eylül akşamı John Waldron'u gördüğünü söylediği noktada, tam tezgahın arkasında durdum. Open Subtitles وبناء على نصيحتها، وقفت خلف الطاولة في نفس الموضع حيث اعلنت الانسة نلسن انها رأت جون والدرون في مساء 29 سبتمبر
    Tuvalet kitabını buradan götür ve bende bu tezgahın üzerinden atlayıp senin beynini dağıtmayacağım. Open Subtitles خذ كتابك القذر من هنا ولن أقفز فوق هذه الطاولة وألكمك في وجهك.
    dersin. tezgahın arkasından çıkar ve pantolonu üstünde yoktur. TED فيتحركون من خلف المنضدة ويتضح انهم لا يلبسون بناطيل
    Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. Open Subtitles رائع ،و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك
    tezgahın arkasında güvenlik kameraları var ama hiçbiri burayı görmüyor. Open Subtitles كانت هناك كاميرات مراقبة خلف العداد و لكن أية منها لم تكن موجهة هنا
    Sonra kafesi tezgahın üstüne bırakıp arazi oldu. Open Subtitles وانتظرت رجل المبيعات خلف الطاولة ثم أطلقته على مكينة الحساب والمزاليج
    Madem çıkıyorsun, anahtarları da tezgahın üstüne bıraksana. Open Subtitles وبينما تخرجين لماذا تركتي مفاتيحك عل الطاولة
    Domatesler tezgahın üstünde, konserveyi aç ve bir kaba boşalt. Open Subtitles الطماطم موجودة على الطاولة ، اذا أفتح العلب وضعهم في قدر
    Bebeğim, bana ihtiyacın olursa, tezgahın arkasında olacağım. Open Subtitles حبيبي سأكون قريب من الطاولة إن إحتجت إلي
    Ben tezgahın altında silah bulundururdum. Open Subtitles كنت أحتفظ بسلاح تحت الطاولة حين كنت أعمل بالتجزئه
    tezgahın üzerine koyabilirsin. Open Subtitles تستطيع وضعها على الطاولة 407 00: 17: 03,138
    Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. Open Subtitles رائع، و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك
    Size göstermemem gerekiyor, ama bu tezgahın arkasında, yapmamam gereken çok fazla şey yaptım. Open Subtitles لا أظن أنه من المفترض أن أعرضه لك لكن لكني أقوم بالكثير من الأشياء خلف هذه المنضدة ليس من المفترض أن أفعلها
    tezgahın arkasında diğer moda dergilerim var. Open Subtitles لدي بعض مجلات الموضة الأخرى للبيع خلف المنضدة
    tezgahın arkasında satılık başka moda dergileri de var. Open Subtitles لدي بعض مجلات الموضة الأخرى للبيع خلف المنضدة
    Dışarı çıkacağım, ve 20'ye kadar sayacağım, ...ve geri döndüğümde, tezgahın üzerinde iki binlik olacak. Open Subtitles سوف أخرج ، وأعد إلى 20 وعندما أعٌود سوف يكون هناك ألفى دولار على هذه المنضدة
    Aşağı indiğimde tezgahın üzerine oturmuş, sandviçten kalan peynir artıklarını yiyordu. Open Subtitles لا أستطيع الفهم كان يجلس هناك على العداد يأكل بقايا سندويش مشوي الجبن
    Kabuklarından sıçradılar ve tezgahın üzerinde piştiler. Open Subtitles أنا كُنْتُ هناك، وهذه البيضِ قَفزَ من قذائفِهم... وبَدأَ الطَبْخ على العدّادِ.
    Ama önce onları kopyalarız. Ve tezgahın altındaki ikinci çekmeceye koyarız. Open Subtitles ولكن أولاً نعمل منهم نسخة أخرى ونضعهم أسفل الكاونتر
    tezgahın arasında hrika bir takım olduk. Ne düşündüğünü biiyorum. Open Subtitles لقد كنّا فريقاً رائعاً خلف البار . أعم بماذا تفكّر
    Ellerini şu tezgahın üstüne koyup konuşuyormuşuz gibi öne eğil. Open Subtitles ضع يدك على الطاوله و انحنى كأننا نتحدث
    Not: yemeğin buzdolabında ve sana en sevdiğin pastadan aldım tezgahın üstünde. Open Subtitles العشاء بالثلاجة ولقد احضرت لك كعك المفضل إنها على المنضده
    tezgahın yanında bir masaya oturabilir. Open Subtitles يمكنه الجلوس على طاولة بجانب طاولة الحساب
    Sizi beklerken, bir kadın tezgâhın önünde oturuyordu. Open Subtitles كنت أنتظركما، وكانت تلك المرأة تجلس بجانب العدّاد
    Şimdi tezgahın altında silah arıyor. Değil mi? Open Subtitles ومتأكد تمام التأكد أن يدة على سلاحة أوليس كذلك سيد ساتش بلبن
    Bak tezgahın üzerinde ne buldum. Çok güzel. Open Subtitles انظري ما وجدت على طاولة المطبخ إنها جميلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more