| O akşam uçağımı tamir etmiş ve Küçük Prens'i bulmaya çıkmıştım. | Open Subtitles | تلك العشية، انتهيت من إصلاح طائرتي وذهبت للبحث عن "الأمير الصغير". |
| - Buna uçağımı vurmak dahil değil. - O da dahil olabilir. | Open Subtitles | . ـ التي لا تتضمن إسقاط طائرتي . ـ ربما أفعل, ربما لا أفعل |
| uçağımı kaçırdım ve havaalanının otelinde kalmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد فوتت طائرتي كنت ملزمة بأن أبقى في فندق المطار |
| Raleigh'da olmam gerekiyordu. uçağımı kaçırdığım için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أكون في راليف بفضلك فوتت رحلتي |
| Sizi böyle hazırlıksız çağırdığım için üzgünüm ama uçağımı kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | أعتذرُ ثانيةً لإضطراري أن أقابلكِ على عجالةٍ ،، مثلما يقولونَ لكنني لا أريدُ أن افوتَ رحلتي |
| Benim uçağımı da takip edebilecekleri geldi aklıma. | Open Subtitles | وأعتقد ان بامكانهم أن يتبعوا طائرتى كذلك |
| Kaybolup uçağımı kaçırdığımı söyleyebilir onlara. | Open Subtitles | تستطيعين إخبارهم أنني تهت ولم ألحق بطائرتي |
| Bütün yolcularımız, lütfen girişlere... - Jane. - Zaten uçağımı bir kere kaçırdım. | Open Subtitles | ــ أنا بالفعل فوتت طائرتي مرة ــ أعلم ذلك ، أصغي إلي |
| Benim anladığım şu, eğer uçağımı hazırlamazsanız... - ...buraya bir cenaze arabası gönderirsiniz. - Lütfen. | Open Subtitles | أنا أفهم أنه إذا لم تحضر طائرتي عندئذ ربما سترسل تعازي |
| uçağımı geri alırlarsa, saldırıyı durdururum. | Open Subtitles | إذا استعادوا طائرتي , أنا سَأَلغي الهجوم. |
| uçağımı kurtardığınız için size teşekkür etmek istiyorum. - Elbette. | Open Subtitles | أريد أن أشكركم على إنقاذ طائرتي بالتأكيد |
| uçağımı kaçırmasam iyi olur. Vedalaşma zamanı. | Open Subtitles | يجب ألا افوت طائرتي حان الوقت لقول وداعاً |
| Gerçekten de ben bilmeden uçağımı kaçırabileceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | أظننت حقاً أنك تستطيع أخذ طائرتي دون علمي؟ |
| Bir kere de uçağımı hurdaya çevirmeden getirsen nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك بأن تحضر طائرتي مرة واحدة إلى المنزل بدون تحطيمها؟ |
| Cephanem tükense bile onları uçağımı kullanarak düşürecektim! | Open Subtitles | حتى و إن إنتهت رصاصاتي، سوف أستخدم طائرتي لأطيح بهم |
| İyi bir kız gibisin ama gidip uçağımı bulmak zorundayım. | Open Subtitles | أنتِ تبدين لطيفة جداً ولكن يجب أن أذهب للحصول على طائرتي |
| Joel, uçağımı kaçırmayacağım konusunda emin olabilirsin. | Open Subtitles | جويل استطيع التاكيد لك بانني لن اتاخر عن رحلتي |
| Earl, Wade'in oyununa gelip uçağımı kaçırmayacağım. | Open Subtitles | ايرل انا لن اقع في محاولات وايد لكي يجعلني افوت رحلتي للعوده الى المنزل |
| Uyuyakaldım, telefonumu kaybettim, uçağımı kaçırdım. | Open Subtitles | أفرطت في النوم، وفقدت هاتفي، وفوّت رحلتي. |
| Bu adam bana kişisel bir kin güdüyor ve uçağımı kaçırmamı istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجلُ لديهِ ثأرٌ شخصيٌّ ضدي، ويريدُ أن أفقد رحلتي. |
| Buraya geldim, uçağımı aldım asla geriye bakmadım. | Open Subtitles | أتيت إلي هنا, وحصلت على طائرتى لم أنظر للوراء مطلقا أفضل شيء حدث لي على الاطلاق |
| Eğer uçağımı kontrol etmek istersem diye, ele geçirme protokü yükledik. | Open Subtitles | لقد ركبنا جهاز تجاوز للطوارئ في حال احتجت إلى التحكم بطائرتي عن بعد |