Ama Uluslar arası alanda balıkçılık ve aşırı balık avlanma iyice çılgınlaştı. Bu yerlerde umut noktaları oluşturmalıyız. | TED | ولكن في المملكة الدولية حيث يصبح الصيد و المبالغة فيه حقاً عنيفاً هذه هي المواقع التي يجب أن تضع فيها بقع الأمل |
Uluslar Arası Akaçlama Komitesi'nden gelen acil bir görüşmeydi. | Open Subtitles | ..لقد كان حالة طارئة من لجنة المجاري الدولية في سبرنقفيلد |
Uluslar arası iş operasyonlarını düzenlemek için alırsın. | Open Subtitles | لا، تشتريه للتنسيق عمليات العمل الدولية. |
(Video: Hava trafik kontrolörü trafiği yönlendirir) Bu bizim hava trafik kontrolörümüz Kigali Uluslar Arası Hava Alanına çağrı yapıyor. | TED | وحدة تحكم الحركة الجوية توجه حركة المرور هذه هي وحدة تحكم حركة الطيران لدينا تدعوها إلى مطار كيغالي الدولي |
Geldiniz, onları öldürdünüz ve topraklarını aldınız. İşgalci Uluslar böyle yapar. | Open Subtitles | أنتم أتيتم، قتلتموهم و أخذتم أرضهم، هذا ما تفعله أمم الاحتلال |
Çoktan diğer Uluslar kendilerini savaşa hazırlayıp ninjalarını üstümüze salmışlar. | Open Subtitles | الدول الأخرى إستعدت للحرب و نينجا هذه الدول يتجهون نحونا |
Yarın sabah 7 'de Adaya Uluslar Arası Memurlar geldiğinde.. | Open Subtitles | وعندما يصل فريق الضباط الدوليين إلى الجزيرة غداً في تمام السابعة صباحاً... |
Eğer Uluslar farklılıklarını futbol sahasında çözselerdi bu düello olmaz mıydı? | Open Subtitles | لو ان كل الامم وضعت كل نزاعاتها على ارض كرة القدم ... لن يكون ذلك هو التحدى ؟ |
Uluslar arası ilişkileri idare etmek güzel bir şey. | Open Subtitles | يا، إنه لأمر جيد أَنْ تكوني على قمةِ العلاقاتِ الدوليةِ. |
Umarız ki yayılmış hırçın ulusal ve Uluslar arası koşullar patlamadan önlenir. | Open Subtitles | يجب ان نتفهم القوميات المتغيره و الشروط الدوليه قبل ان تتحول هذه الاشياء الي قنابل موقوته |
Bu düşler ülkesinde savaş sırasında yaralananlar yenilenerek sayborg haline geldiler. Uluslar arası sürtüşmeler genetik mühendislik yöntemiyle karıştırılan ırklar vasıtasıyla tamponlanmış oldu. | Open Subtitles | في حين إنتهت المناقشات الدولية بخصوص تصميم ..سلالة جديدة من البشر تمت هندستهم جينياً بألا يشعروا |
Uluslar arası bir sürü talipli var ama kendini pisliğe sokmuyor. | Open Subtitles | العديد من المقتنيات الدولية ولكنه يبقي نفسه بعيداً عن الوحل |
Avukatın olarak, Uluslar arası Ceza mahkemesinin yetki alanındaki herhangi bir ülkeye gitmemeni şiddetle tavsiye ederim. | Open Subtitles | بصفتي محاميك، فأنا أنصحك بشدة ألا تسافر إلى أي بلد، يخضع للسلطة القضائية لمحكمة الجرائم الدولية. |
Uluslar arası güvenlik şirketlerinde paralı asker işine girerek hayli para kazanabiliyorsun. | Open Subtitles | يمكن ان تتغير تغيرا كبيرا بالانسحاب من اعمال المرتزقة من اجل شركات الامن الدولية |
İsrailli yetkililer zaferlerinin, önceki ateşkes anlaşmalarını ve komşularıyla olan Uluslar arası sınırların geçersiz olduğunu duyururlar. | Open Subtitles | مسؤولون اسرائيليون اعلنو ان انتصارهم سيبطل الخلافات السابقة على الهدنة والحدود الدولية مع دول الجوار |
"Brat ve Punk bölümünden Uluslar Arası Protokol Müsteşarı." | Open Subtitles | وكيل وزارة النظام الدولي قسم الأطفال والمومسات |
Bu av İnuitler için kutsal bir tören olduğundan Uluslar arası kanunlar tarafından müsaade almıştır. | Open Subtitles | الصيد تم اقرارهّ بالقانون الدولي انها طقوس مقدسة للانوبيات |
orduların önünde diz çöktüğünü göreceksin. bütün Uluslar senin isminin önünde dize gelecekler. | Open Subtitles | جميع الجيوش سوف تجثوا أمامك أمم بأكملها سوف تنهار على ذكر اسمك. |
Zili bir daha çaldı. Dedi ki, "Biz," -- Zamanın dolmasına sadece 12 saniye vardı -- "Biz bütün Uluslar, fonlarımızı bir havuzda topladık. | TED | فرن الجرس مرة أخرى. و قال، "لدينا" -- و لم يبقى إلا ١٢ ثانية إلى النهاية -- "لقد قامت كل الدول بجمع خزائنهم المالية. |
Yarın sabah 7 'de Adaya Uluslar Arası Memurlar geldiğinde | Open Subtitles | وعندما يصل فريق الضباط الدوليين إلى الجزيرة غداً في تمام السابعة صباحاً... |
Bazen özel bağlılıklar talep eden dinler ve Uluslar var, fakat tek seçenek bu değil. | TED | لديك الديانات، ولديك الأمم التي تتطلب في بعض الأحيان الولاء الحصري. ولكن هذا ليس الخيار الوحيد. |