Başka bir ülkedeki iş için şu an uygun zaman, mesela o staj için, denemek istediğiniz yeni bir iş için. | TED | لذا الآن هو الوقت المناسب لذلك العمل في الجهة الأخرى من البلد، لذلك التدريب، لهذه البداية التي تودين تجربتها. |
Düşman için en uygun zaman şafak vakti olacaktır. | Open Subtitles | بدون تحذير مسبق . من دائرة مخابراتنا الوقت المناسب للعدو . سيكون الفجر |
Bizim için uygun zaman mı bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كان هذا هو الوقت المناسب لكلينا |
Aile kurmak için uygun zaman değil diyorsun. | Open Subtitles | أنه ليس الوقت المثالي لتأسيس عائلة. |
Aradım, mesaj attım, anlık ileti gönderdim ve uygun zaman gibi görünmüyor. | Open Subtitles | حسناً، لقد إتّصلت بك وأرسلت إليك برسالة نصية وإلكترونية. ولم يبدو أن الوقت مناسب. لذا... |
Onu sıkıştırmak için uygun zaman değildi. | Open Subtitles | لم يكن الوقت مناسباً للضغط واتخاذ قرار |
Konuşmak için uygun zaman olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل قلت ان هذا وقت مناسب للتحدث؟ |
Soluklaştırıp sahneden çıkmak için en uygun zaman nedir? | Open Subtitles | ما هو الوقت المناسب كي تبدأ الصورة في التلاشي؟ |
Bu, bütün satıcılarımıza mesaj iletmek için uygun zaman olabilir. Kesin bir son olmalı. | Open Subtitles | قد يكون هذا هو الوقت المناسب لإيصال الرسالة إلى عُملائنا نريد حسم الأمر |
Baba, uygun zaman gelince bebeğimiz olacak. | Open Subtitles | أبي، سوف ننجب الأطفال عندما يحين الوقت المناسب |
Onlara söylemek için uygun zaman olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أن هذا هو الوقت المناسب لأخبارهم ؟ |
Tanrı aşkına Jack, ben Pete i sevdim iyi biri o ama şu an uygun zaman değil | Open Subtitles | بالله عليك يا جاك إن بيت يروقني لطالما كان يروقني لكن الآن، ليس هذا هو الوقت المناسب |
Ama belki de, şu an çocuklarının yanında olman için en uygun zaman değildir. | Open Subtitles | ربما ليس الوقت المناسب لتكون بين الأولاد |
Bu soru için en uygun zaman değil, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ، هذا ليس الوقت المناسب لأطرح السؤال |
Sanırım sağdıcın kadeh kaldırması için uygun zaman şimdi Daha önce böyle bişey yapmadım bu yüzden katlanın bana Biri bana bi keresinde, bir ilişkide en az umursayanın elindedir ipler demişti | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الوقت المناسب لأقدم نخب إشبين العريس |
En uygun zaman. Seni hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | إنه بالضبط الوقت المناسب لم أرك هكذا من قبل |
Güneş doğdu..burdan kaçmanız için en uygun zaman şu an | Open Subtitles | الشمس مشرقة هذا هو الوقت المناسب لكم لتذهبو بعيدا عن هنا بقدر الامكان |
Fıkralarımı anlatmak için tam da uygun zaman geldi. | Open Subtitles | و الذي هو الوقت المناسب لي لإلقاء المُزح |
- Sence bu uygun zaman mı? | Open Subtitles | هل أنت واثق أن هذا هو الوقت المثالي ؟ |
Gerçekten Jesse'den sonra, bunu da araştırmak için uygun zaman mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذا الوقت مناسب حقاً لملاحقة (جيسي)؟ |
Bunun için en uygun zaman hangisi olur dersin? | Open Subtitles | متى سيكون الوقت مناسباً لجدولة الأمر؟ |
uygun zaman değil mi? | Open Subtitles | ليس وقت مناسب ؟ |
Şimdi bu konuyu görüşmek için uygun zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعتقد ان هذا وقت ملائم لتسوية المسألة |
Şu Suudi Arabistan ziyareti için neden uygun zaman değil? | Open Subtitles | على تلك الرحله الى المملكه العربيه السعوديه لماذا لا يكون ذلك هو الوقت الملائم |
uygun zaman gittikçe yaklaşıyor. Hey, bir içkiye ne dersin? | Open Subtitles | بعضا من الوقت سيكون كافيا هل ستأتي لنتناول بعض الشراب؟ |