Ona uzaktan korkması gereken bir durum olmadığını anlatan bir işaret çakabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن اعطيه إشارة من بعيد لأبين له إنه لا يخاطر بشىء |
- Bir şeyleri uzaktan vurmayı ne kadar sevdiğini bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف كم يحب أن يطلق على الأشياء من بعيد |
Öyle ki inFORM'u kullanarak nesnelere ekrandan erişebilir ve uzaktan manipüle edebilirsiniz. | TED | ولذلك فباستخدام البرمجية المعلوماتية نستطيع الوصول من الشاشة والتلاعب بالأشياء عن بعد. |
uzaktan kumandayı pille aşmaya çalışacağız. | Open Subtitles | نحن سَيكونُ عِنْدَنا للمُحَاوَلَة للتَجَاوُز التيار البعيد بالبطاريةِ. |
Farklı bir açıdan ya da çok uzaktan bakarsan belki. | Open Subtitles | لرُبّما نظرتِ إليه من زاوية مختلفة أو من مكان بعيد |
Bu adamı bulun. Size güveniyorum. Onu almaya çok uzaktan geldim. | Open Subtitles | وأعتمد عليك لإيجاد هذا الرجل جئت من مسافة بعيدة للحصول عليه |
uzaktan, bazen imrenerek baktığımız diğerleri de var ama onları destekleyenlerin biz olduğumuzu biliyoruz. | TED | وهناك علوم أخرى ننظر لها من بعد بغيرة ولكننا نعرف اننا ندعمها |
Pekâlâ, uzaktan kumanda yoksa, yine de kalkabilir ve kanalı değiştirebilirim. | Open Subtitles | حسنا , إذا لم يكن بحوذتى جهاز التحكم سأغير القناه بنفسى |
Beğendiğiniz bir manzaranın içinde mi olmak istersiniz yoksa uzaktan mı izlemek istersiniz? | Open Subtitles | النظر الى سقوط اوراق الشجر من قريب او من بعيد ايهما تفضل ؟ |
Hobbs'u uzaktan takdir mi ediyordu yoksa onunla bağlantı mı kurdu? | Open Subtitles | هل كان معجباً به من بعيد أم أنه وقع في عشقه؟ |
Önce uzaktan sonra da yakından, bir el ateş etti. | Open Subtitles | أولاً اطلق النار من بعيد ثم ذهب اليه وتخلص منه. |
Yanında bir erkek vardı, beni tanıştırmadı ama onları uzaktan gördüm. | Open Subtitles | كانت مع أحدهم.. لم تقم بتقديمه إليّ ولكنّني رأيتهم من بعيد |
Bu buluş her ev ve iş yerindeki prizlerde otomosyon ve uzaktan kontrole izin vererek global enerji tüketimini azaltacak. | TED | سيقلل هذا الإختراع من إستهلاك الطاقة عالمياً بالسماح بالتحكم عن بعد والتشغيل الآلي لكل مقبس في كل بيت ومكان عمل. |
Bugün sizle burada konuşurken, Kenya Hapishane Servisi kapsamında 63 tutuklu ve personel uzaktan öğrenme ile Londra Üniversitesi'nde hukuk okuyorlar. | TED | وبينما أتحدث إليكم اليوم، هناك 63 سجين وموظف في دائرة السجون الكينية يدرسون القانون في جامعة لندن عبر التعلم عن بعد. |
Bedava uzaktan kumandalı araba alacağım... ki sadece birazcık oynadıktan sonra. | Open Subtitles | أحصل على سيارة تحكم عن بعد مجانية والتي كنت سأمنحك إياها |
uzaktan bakınca, burası soğuk, nemli bir bataklık gibidir. | Open Subtitles | من البعيد يبدو هذا المكان كمستنقع رطب بارد |
İnsanlar, uzaktan gelen ve hakkında hiçbir şey bilmedikleri yemeğe, taze, sağlıklı ve güvenebilecekleri yemeği tercih ediyorlar. | TED | يفضل الناس الشيء الصحي والطازج الذي يمكنهم الوثوق به أكثر مما يرغبون في شيء يأتي من مكان بعيد ولا يعلمون عنه شيئاً. |
Sen orada uzanıyordun ve ben de seni uzaktan çiziyordum. | Open Subtitles | لقد كنت متمددة على جانبك وكنت ارسمك من مسافة بعيدة |
Neden? Çünkü buradaki uzaktan kumandayı kullanıyorum. Her zaman uzaktan kumanda kullanın. Üç numara: | TED | لماذا؟ لأني أستخدم جهاز التحكم عن بعد هنا. دائما أستخدم جهاز التحكم من بعد رقم ثلاثة: |
Bu, nükleer güç hizmetini uzaktan kumanda edebilen, donanım ve yazılımın bir birleşimidir. | Open Subtitles | إنه مزيج من البرامج والقطع الالكترونية يمكنها التحكم في المفاعلات النووية عن بعد |
Dillerdeki bu farklılık sadece İngilizce ve Çince gibi çok, çok uzaktan alakalı diller arasında mı mevcut? | TED | هل أنّ هذا الاختلاف في اللّغات موجود فقط في الّلغات البعيدة عن بعضها البعض، مثل الصينيّة و الانجليزية؟ |
Bu gece eve geldiğinde, eğer bir kutu bira eksikse, ve uzaktan kumandayı bulamazsan, onların nerde olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لذا عندما تأتي للمنزل الليلة ووجدت علبة بيرة مفقودة ولا تستطيع أن تجد الريموت كنترول |
Dokunmatik uzaktan kumanda eldiveni; yerleştireceği nanosonda için bir direksiyon simidi gibi. | Open Subtitles | قفازات اللمس عن بُعد مثل عجلة القيادة للمسبار المُصغّر الذي ستدخله الآن. |
Ben burada olurum sen orada olursun, uzaktan da yürütebiliriz çünkü gerçekten en samimi halimle, senin için deli oluyorum. | Open Subtitles | سوف أكون هنا وأنتِ هناك وسوف نكون بعيدين عن بعضنا لأننى متيم بكِ |
Polisin söylediğine göre 7 metreden ateş edilmiş, daha uzaktan değil. | Open Subtitles | , فان الطلقة اطلقت من على بعد 25 قدم لا أكثر |
Evrenine uzaktan kumanda eden evrensel bir uzaktan kumanda istemiştin. | Open Subtitles | أنت أردت ريموت تحكم شامل ذاك الريموت يتحكم بكل شيء |