"varlığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • بوجود
        
    • وجودها
        
    • موجود
        
    • بوجوده
        
    • بوجودها
        
    • موجودة
        
    • بوجودك
        
    • وجود
        
    • وجودك
        
    • الوجود
        
    • حضور
        
    • بحضوره
        
    • وجودهم
        
    • بحضور
        
    • موجوداً
        
    Belki birçok çeşidin varlığını sürdürdüğü, yaşamın serpildiği şekilde tanımlamalıyız. TED ربما يجب علينا تعريفها بوجود أنواع متعددة، بوجود حياة مزدهرة.
    Obama propogandasını yönetenlerin hiç biri grubu gizlemeye, veya girilmesini zorlaştırmaya, veya silmeye, varlığını reddetmeye, siteden kaldırmaya çalışmamıştı. TED أو أن يجعلها صعبة الإنظمام أو تجاهل وجودها ، أو مسحها أو حذفها من الموقع فقد فهمو أنه دورهم
    Zombi virüsü hala varlığını sürdürüyor sinsice bekleyip, stratejisi üzerinde yeniden düşünüyor. Open Subtitles فايروس الزومبي موجود في الخارج هناك ينتظر, يَستريح ويعيد التفكير في خطته
    Ekosistemlerden özellikle belli bir tanesi varlığını And'lara borçludur çünkü And'lar yükseldikçe Güney Amerika'nın nehirleri büyük değişimlerden geçmeye başlamıştır. Open Subtitles نظام بيئي وحيد يُدين بوجوده لجبال الآنديز ، لأن بينما كانت الجبال تتشكل دخلت أمريكا الجنوبية في سلسلة تغيرات جذرية
    Ve bu yüzden, onun varlığını daha derin bir şekilde hissediyorsunuz. TED وبسبب هذا ستشعر بوجودها الإنساني بكل عمق
    O kanala geçmesen de o varlığını dışarıda bir yerde sürdürüyor. Open Subtitles إنها موجودة هناك في الهواء حتى لو لم تكن تستمع لها
    Şey, Sufi... on yıI sonra karşımda oturuyorsun... yanımdasın... ama senin varlığını hissedemiyorum. Open Subtitles بعد عشر سنوات أنت جالسة أمامي و قريبة منى و لا أشعر بوجودك
    Sabah bir inşaatçıyı ararım ve ihtiyarın varlığını bile unuturuz. Open Subtitles سوف نهاتف المقاول في الصباح وسننسى أن العجوز له وجود.
    Odama gidip Küba puromu içeceğim ve senin varlığını unutmaya çalışacağım. Open Subtitles و أدخن سيجار كوبي فاخر و أحاول أن أنسى وجودك أصلاً.
    Bu birleşim modeli zayıf, sadece daha zayıf kuvvet bulunduran bu iki yeni parçacıkların varlığını tahmin etmede yardımcı oluyor. TED هذه النظرية تمكننا من التنبأ بوجود زوجين .. من جسيمات القوى الجديدة والتي تتصف بمثل القوي الضعيفة.. ولكنها أضعف منها.
    Çocuklarımızın bir babanın varlığını hissetmeleri için onlarla daha fazla zaman geçirmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نقضي معهم وقتا أطول لأن على الأولاد الشعور بوجود الأب
    Bu çok normal, ben de NSS'in varlığını yeni öğrendim. Open Subtitles أنا متأكد بأنها حقيقية لقد عرفت مؤخراً بوجود هذه المنظمة
    Sanırım bu, çocuğunun varlığını onaylamak için kullandığı acınası yollardan biri. Open Subtitles أعتقد أنها طريقة حزينة لكى تستعمل طفلاً ما لكى تثبت وجودها
    O gün, kendi vücudumda onun varlığını somutlaştırdım; kızgın güneşte neredeyse dört saat boyunca dikildim. TED في ذلك اليوم، لقد جسدت وجودها بإستخدام جسدي، بينما أقف في الشمس الحارقة لمدة أربع ساعات تقريبا.
    Fakat gerçekte, çocuk felci hala varlığını sürdürüyor. TED و لكن الحقيقة هي أن مرض شلل الأطفال موجود حتى هذا اليوم
    O kadar büyükki o evren varlığını bile bilmiyoruz. Open Subtitles ذلك الشئ الضخم الذي لا نعرف حتي انه موجود
    Şimdi sakın unutma;bir tuzaktan uzak durmanın tek yolu... onun varlığını bilmektir. Open Subtitles تذكر الآن أن أول خطوة لتفادي الكمين أن تعلم بوجوده
    Bu gezegendeki biyomların en büyüklerinden biri ve birkaç on yıl öncesine kadar varlığını bile bilmiyorduk. TED وهذه أحد أكبر الكتل الحيوية على الكوكب. إلا أننا لم نكن نعلم بوجودها سوى قبل عقود قليلة من الزمان.
    Bugün, geriye kalan korunmuş bu zengin ormanlar hala varlığını sürdürüyorlar. Open Subtitles اليوم ، بقايا معزولة من تلك الغابات المتمددة لا تزال موجودة
    Dünya varlığını kabul edecek kimsenin kalmadığı bir dünyaya dönüşecek! Open Subtitles وحينها لن يبقى أحد كي يعترف بوجودك في هذا العالم.
    Bırakın bunu geliştirdiklerini itiraf etmeyi, varlığını bildiklerini bile reddediyorlar. Open Subtitles يرفضون الإعتراف وجود المادة، أقل بكثير يعترف بأنّهم يطوّرون واحد،
    Etkileyici varlığını nasıl sikip attığın herkes için fazlasıyla açık, değil mi? Open Subtitles السبب اللى خلاك تخرب وجودك في الحياة هادا واضح للجميع وللا كيف؟
    Ve bana derdi ki en güçlü adamlar kimsenin varlığını bilmediği adamlardır. Open Subtitles وقال لي أن أقوى الرجال هي تلك التي لا أحد يعرف الوجود.
    Kraliyet standartlarına göre, o bayrak yalnızca monarşinin varlığını göstermek için dalgalanır. Open Subtitles هناك العلم الملكي، الذي يرفرف لسبب واحد فقط للدلالة على حضور الملكة
    Hayır, onu kastetmemiştim. varlığını hissettim. Open Subtitles لا ليس ذلك ما أعني أحسست بحضوره
    Füzelerin varlığını inkar ettiniz, ben sizi doğru anlamış mıyım onu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أنت أنكرت وجودهم وأريد أن أعرف "ما إذا كنت قد فهمتك بشكل صحيح
    Tanrının varlığını hissedince yanıyor. Open Subtitles إنها تخرج نيران بحضور صاحب القوة المطلقة.
    X katı bizden uzun süre önce vardı, bizden sonra da varlığını sürdürecek. Open Subtitles كان الطابق "س" موجوداً قبلنا بفترة طويلة -و سيبقى بعد هلاكنا لفترة طويلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more