"ve her şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • و كل شيء
        
    • وكل شئ
        
    • وكلّ شيء
        
    • و كل شئ
        
    • وسيكون كل شيء
        
    • وكل شيء كان
        
    • وكُلّ شيء
        
    • وكان كل شيء
        
    • وكل شي
        
    • وكل شيءٍ
        
    • كل شيء وكل
        
    • سيبرر كل شي
        
    • وما إلى ذلك
        
    • وسيعود كلّ شيء
        
    • وكله
        
    Dutları yediniz, sonra eşin de yedi ve her şey düzeldi, öyle mi? Open Subtitles . .. أنت أكلت التوت و كذلك زوجتك و كل شيء كان جميلا
    Bn Weiner şu anda dairenizdeyim ve her şey yolunda gözüküyor. Open Subtitles سيدة وينر, أنا في الشقة الآن و كل شيء يبدو جيد
    Tek bildiğim karşımda olanlar ve her şey berbat halde. Open Subtitles كل ما أعرفه، ما أراه أمامي وكل شئ يبدو سيئاً
    15 dakika gecikti ama kontrol ettim ve her şey oradaydı. Open Subtitles لقد تأخر 15 دقيقة فحسب لكنّي فتشته وكلّ شيء موجود هناك
    Tüm bunlar ona kalacak, bilirsin, ev ve her şey. Open Subtitles إنها ستحصل على كل ذلك، المنزل و كل شئ آخر
    Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor, insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve her şey yolunda olacak. TED ولذلك يعتقدُ اليساريون عامةً أن الطبيعة البشرية هي جيدة: تجمعُ الناس معًا وتهدمُ الجدران وسيكون كل شيء على ما يرام.
    Hatırladığım son şey Atlantis'teydim ve her şey yolundaydı. Open Subtitles آخر شيء أتذكرة أني كنت في أتلانتس وكل شيء كان بخير
    Bay Goodman'ın ve sizin aileniz yaralanmalardan haberdar edildi ve her şey yolunda. Open Subtitles والدا السّيدِ غودمان ووالداك كَانَا قد ابلغا عن إصاباتِكِ وكُلّ شيء قد تم التكفَل به
    Saate bakmayı bıraktım ve her şey hareket etmeye başladı. Open Subtitles وقفت أنظر الى الساعة و كل شيء بدأ يذهب جزئيا
    Dün gece ben seni dinledim ve her şey bombok oldu! Open Subtitles لقد استمعت لك ليلة البارحة و كل شيء قلته كان هراء
    Her şeyin bir açıklaması var ve her şey yoluna girecek. Open Subtitles يمكن تفسير كل شيء و كل شيء سيكون على ما يرام
    ve her şey yolunda gittiğinde, o zaman sinir sistemi de iyi çalışır ve böylece her şey işlevini yerine getirir. TED و عندما تكون الأمور على ما يرام، يعمل الجهاز العصبي بشكل جيد، و كل شيء يقوم بدوره
    Merak etme, anneciğin burada ve her şey yoluna girecek. Open Subtitles لكن لا تقلقى، والدتكِ هنا وكل شئ سيكون على مايرام
    Çok hoş vakit geçirebiliriz. Ay ışığı var ve her şey çok güzel. Open Subtitles يمكننا أن نستمتع فى ضوء القمر وكل شئ جميل حولنا
    Ve herkes gerçekten üzgünken ve her şey inanılmayacak kadar kötüyken ve herkes senin için üzülürken. Open Subtitles كلّشخص رحيمبحق. وكلّ شيء حزين جدا جدا، وكلّ شخص يشعر بالأسى عليك.
    Çok güzel bir gece ve her şey huzur içinde tek düşüncemiz de aşka kapılmak olmalı. Open Subtitles إنها ليلة جميلة وكلّ شيء سلمي و يجب أن نفكّر بالوقوع في الحبّ
    O dik, beyaz sokaklar ve güneş ve her şey cayır cayır sıcak ve boştu. Open Subtitles هذه الشوارع المنحدرة البيضاء و الشمس و كل شئ كان محترق و أبيض و فارغ
    Yakında yumurtalarını bırakacak. Çatlayacaklar ve her şey yoluna girecek. Open Subtitles عما قريب ستضع بيضها وسيفقس وسيكون كل شيء كما يرام.
    Üç hafta kalmıştı ve her şey planlandığı gibi gidiyordu. Open Subtitles كنا على بعد ثلاثة أسابيع وكل شيء كان يسير وفق الخطّة
    Sen hamile kalmasaydın ve her şey planlandığı gibi gitseydi de ben asla Princeton'a girmeyecektim. Open Subtitles حتى حينما حَبلتَ وكُلّ شيء سارَ وفقَ الخطّةِ أنا لم ألومك على عدم دخولى برينستون
    Sonra başka bir tane buldu ve her şey düzeldi. Open Subtitles ومن ثم حصل على واحده أخرى وكان كل شيء على ما يرام؟
    Bunca yıldır hiçbir eksiği olmadı ve her şey zamanında ödeniyor. Open Subtitles هي لم تكن محتاجة للراحة كل هذه السنوات وكل شي تم دفعه مسبقا وبانتظام
    Saldırılar bitti ve her şey normale dönüyor. Open Subtitles وأن الهجمات خلفنا وكل شيءٍ سيعود على ما كان عليه
    Bazı insanlar hep beraberdir ve her şey iyidir ama biz o insanlardan değiliz. Open Subtitles هناك أشخاص لديهم كل شيء وكل شيء يسلك معهم , لكننا لسنا هؤلاء الأشخاص .
    Soruşturma bekliyordum ve her şey garanti. Open Subtitles الأستجواب سيبرر كل شي
    Oğul ve her şey olduğum için, bir miktar indirimim var. Open Subtitles ولكني أحصل على خصومات كَوني الإبن وما إلى ذلك.
    Medeniyete geri dönebiliriz ve her şey eskiden olduğu gibi olur. Open Subtitles يمكننا أن نعود للحضارة وسيعود كلّ شيء كما كان تماماً
    Mendez, dünyaya sunduğu her şeyin tamamen aksine yaşıyordu, Gibbs, ve her şey kâr amaçlıydı. Open Subtitles لقد عاش مينديز معتمدا على كل شئ يقدمه للعالم ، جيبز وكله من اجل الربح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more