"ve her şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • وكل شيء
        
    • و كل شيء
        
    • وكل شئ
        
    • وكُلّ شيء
        
    • وكل شيئ
        
    • وأخبرني بكل شي
        
    • كلّ ماتملك وهذا
        
    • شيء وكل
        
    Ölmeden önce herkesi ve her şeyi kontrolün altında tutabileceğine inanmakla kalmıyor ne zaman öleceğini de mi kontrol edebileceğini düşünüyorsun? Open Subtitles ليس وحسب إعتقادُكِ أنك تستطيعين جعل كل شخص وكل شيء تحت سيطرتك قبل أن تموتي، ولكنكِ إعتقدتِ فعلاً أن بوسعكِ إختيار
    Kocamı bulduğunuzda karşılığını alacaksınız. Paranız, ekstra ve her şeyi. Open Subtitles لذا، جد زوجي وسأرى ما يمكنني تدبره بأن تحصل على مالك وعلاوتك وكل شيء
    - Altyapı işlerini hallettikten ve her şeyi yoluna koyduktan sonra büyük çıkışımızı yapacağız. Open Subtitles وحالما نحصل على بنية تحتيه وكل شيء متاح علينا صنع أول ضربة أولية
    Yeni bir nişan kolyesi yaptım ve her şeyi yoluna koydum. Open Subtitles لقد صنعت لها قلادة خطبة جديدة و كل شيء مرحباً بك في العائلة يا جدي
    Git getir onu. Herkesi ve her şeyi hemen buraya getir. Open Subtitles اذهب وأحضره , احضر كل واحد وكل شئ هنا على وجه السرعة
    Robert, ofise dön ve her şeyi oradan takip et. Open Subtitles روبرت، يَعُودُ إلى المكتبَ وكُلّ شيء مراقبِ مِنْ هناك.
    Çıkıyorlar. Fransız öpücüğü ve her şeyi yapıyorlar. Open Subtitles هما يخرجان الان كانا يقبلان بعضهما قبلة فرنسية وكل شيئ
    Onunla bu sabah konuştum ve her şeyi açık etti. Open Subtitles لقد تحدثت معه هذا الصباح وأخبرني بكل شي
    O zaman kadar resmi mühürleri ve her şeyi iade et. Open Subtitles أعطنا الأختام الرسمية وكل شيء بذلك الوقت
    Ama hiç kimse dokunamaz. 24 saat güvenlik kameraları devrede, ve her şeyi kaydediyor. Open Subtitles حراس الأمن موجودن طوال الوقت وكل شيء تسجله كاميرات مراقبه.
    Herkesi ve her şeyi kontrol edebileceğini sanıyorsun. Open Subtitles تعتقد بأنك تستطيع السيطرة على كل شخص وكل شيء
    Her şeyi anlattı ve yanlış teşhislerinizi sahtekarlığınızı ve her şeyi doğruladı. Open Subtitles لقد أعترفت وأكدت الفحص الخاطيء والخداع وكل شيء
    Adam koca bir hayat yaşıyor ve her şeyi lanet olası bir kutuya sığıyor. Open Subtitles الرجل عاش حياته وكل شيء فعله لم يمنعه ان ينتهي في تابوت
    Adam koca bir hayat yaşıyor ve her şeyi lanet olası bir kutuya sığıyor. Open Subtitles الرجل عاش حياته وكل شيء فعله لم يمنعه ان ينتهي في تابوت
    Cumhuriyet'i ve her şeyi, ama bu şekilde değil. Open Subtitles الجمهورية, و كل شيء, و لكن ليس بهذه الطريقة
    11 Eylül'den sonra hükümet herkesi ve her şeyi izleyebilecek bir sistem istedi. Open Subtitles بعد أحداث 9/11 الحكومة أرادت نظام يمكنه مراقبة كل شخص و كل شيء
    Herkesi seviyorum ve her şeyi kabulleniyorum. Open Subtitles أحب الجميع و كل شيء أنا أقبل كل شيء.
    Her şeyi birdenbire çözmek zorunda değilsin. İşleri ve her şeyi. Open Subtitles ليس عليكِ أن تكتشفي كل شئ دفعة واحدة تعرفين بخصوص الوظيفة وكل شئ
    Polisi aramış adresi ve her şeyi söylemiş. Open Subtitles نعم لقد اتصل بالشرطة. واعطى العنوان وكل شئ.
    Uyuduğun yatağa dön ve her şeyi düzene sok. Open Subtitles إذهب الى الفراش حيث تنام. وكل شئ سوف يكون جيد.
    Biliyorum kasabayı ve her şeyi tahrip etmeleri berbat bir şey fakat bu, tüm hayatım boyunca içtiğim en iyi vanilya sütü. Open Subtitles أَعْرفُه مصّاتَ... بأنّهم يُخرّبونَ البلدة وكُلّ شيء... لكن هذه أفضل قهوة بحليبِ فانيلا...
    - ...ve her şeyi daha iyi yapmıştı. Open Subtitles وكل شيئ أصبح على مايرام. صحيح,
    Onunla bu sabah konuştum ve her şeyi açık etti. Open Subtitles لقد تحدثت معه هذا الصباح وأخبرني بكل شي
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    Bu avukatlar herkesi ve her şeyi av olarak görüyor. Open Subtitles هؤلاء المحامون المدنيون يعتبرون كل شيء وكل شخص لعبة عادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more