"ve yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومكان
        
    • و المكان
        
    • والجاذبية
        
    • وحبة
        
    • وموقع
        
    • تلك العاصفه
        
    Kurban ve katilin yolları, zaman ve yer açısından, uygun bir ortamda kesişmeli. Open Subtitles مسارات الضحية و مطلق النار ويجب أن تتقاطع في كل زمان ومكان ضمن بيئة مناسبة
    - Zaman ve yer. Sen baksana! Open Subtitles ـ وقت ومكان ـ أنت يا صاحب الشارة
    Barış gücü çiftinin ölüp bir oğul bıraktıkları aynı zaman ve yer. Open Subtitles في نفس الوقت و المكان الذي تركا فيه الزوجان في قوات السلام إبنا
    O halde bundan daha uygun bir zaman ve yer yoktur diyebilir miyim? Open Subtitles هلليأن اعيدفتح الموضوع... في الوقت و المكان المناسب؟
    Zincir şıngırdamadan önce asılabildiğiniz noktaya kadar asılıp duruyorsunuz ve yer çekimi size geri yere çekiyor. Open Subtitles حتة تصل لتلك النقطة البعيدة للحظة, قبل أن تسحبها السلاسل والجاذبية مرةً أخرى
    Önümüzdeki hafta için siz ve yer fıstığı yanaşık bir düzende olacaksınız. Open Subtitles وخلال الأسابيع الـ35 المقبلة، ستكونين أنتِ وحبة الفول السوداني متقاربين جدّاً.
    -hayır yok tamam o haLde bize 777 nin hız ve yerini biLdirmen gerek hız ve yer tamam mı ? Open Subtitles -أجل, لقد ذهب حسناً, إسمعي أسدي لي خدمة, اريدك أن تعلميني بسرعة وموقع القطار 777
    Ey ahâli ayağa kalk ve yer yerinden oynasın! Open Subtitles "إنهض الأن أيها الشعب العظيم" "وبــدد تلك العاصفه"
    Zaman ve yer vardır, Will. Open Subtitles (كان ذلك وقت ومكان سابق يا (ويل
    Bizim için zaman ve yer var Open Subtitles وقت ومكان لنا
    Unutma, zaman ve yer. Open Subtitles -تذكر... وقت ومكان
    Zaman ve yer. Open Subtitles -وقت ومكان
    Tarih, saat ve yer. Open Subtitles التاريخ، الوقت و المكان
    Proxima Centauri'nin bu kadar yavaş yanmasının sebebi büyüklüğünün ve yer çekiminin az olmasından kaynaklanır. Open Subtitles والسبب في احتراق "بروكسيما سنتوري" البطيء هو الحجم الصغير، والجاذبية المنخفضة
    Önümüzdeki hafta için siz ve yer fıstığı yanaşık bir düzende olacaksınız. Open Subtitles وخلال الأسابيع الـ35 المقبلة، ستكونين أنتِ وحبة الفول السوداني متقاربين جدّاً.
    İsim ve yer istiyorum. Şimdi! Elimde bir isim yok. Open Subtitles أريد الحصول على إسم وموقع الآن
    "Ey ahâli ayağa kalk ve yer yerinden oynasın." Open Subtitles "أنهض ايها الشعب العظيم وبدد تلك العاصفه"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more