| 50 dolar verdin, kay kay senin çünkü parası var! | Open Subtitles | أعطيتني 50 ظبي، أنت ستحصل على اللوحة لأن عنده المال |
| Dostum Mac'e iç ticaret tavsiyesi verdin değil mi Trevor? | Open Subtitles | عندما أعطيت لماك معلومة تداول سرية يا تريفر، الم تفعل؟ |
| - Bana kibrit verdi. - Ona kibrit mi verdin? | Open Subtitles | لقد اعطاني هذا الرجل عود ثقاب أعطيته عود ثقاب ؟ |
| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا |
| Bizlere büyük bir hizmet verdin. Bu gece bunu kutlayacağız. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا جميعا خدمه عظيمه الليله لابد ان نحتفل |
| Sonrasında da, 45 yıl önce, çocuklar için bir ulusal savunma kampanyası yapmaya karar verdin. | TED | وبعد ذلك اتخذت قبل 45 سنة قرار إنشاء حملة وطنية لمساندة الأطفال. |
| Sen bana ceza verdin ve bir daha asla orama dokunmamamı söyledin. | Open Subtitles | ثم أعطيتني مهلة أسبوعين. و أخبرتني بأن لا ألمس أجراسكِ مرة أخرى. |
| Madem o kadar önemliysem, niye o kadar berbat bir iş verdin peki? | Open Subtitles | حسنا ، إذا كنت في غاية الأهمية لم أعطيتني عملا رهيبا كهذا ؟ |
| Bana ilaç ve bir bardak su verdin, bir de doktor olduğunu söyledin. | Open Subtitles | حسناً، لقد أعطيتني حبة علاج و كوب ماء، وقد قلت لي بأنك دكتور. |
| Bu sabah üniformalı bir polis olan Jenkins'e para verdin. | Open Subtitles | وفي وقت سابق اليوم أعطيت بعض النقود لشرطي النظام جنكينز |
| Sonuçta, yeni bir çocuğun var ve en güzel yıllarını teşkilata verdin. | Open Subtitles | أنا أعني، عندك طفل جديد و أعطيت الكثير من السنوات الجيدة للوكالة |
| O çocuğa bütün paranı mı verdin? | Open Subtitles | هل أعطيت ذلك الطفل كل المال الذى كان معك ؟ |
| Uyuşturucuyu sen verdin, o aptal masalı sen onun aklına soktun. | Open Subtitles | ، أنت الذى أعطيته المخدرات . و أخبرته قصص الشوارع اللعينة |
| Zavallının konsantrasyonu bir saatten uzun sürmezdi. Ama sen ona dört saatlik bir eser verdin. | Open Subtitles | المسكين لا يمكنه التركيز لساعة واحدة وأنت أعطيته أربعة. |
| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا |
| Bana müthiş bir hikaye verdin, gizli tutulan bir şeyin tanıtımını yapamam dostum! | Open Subtitles | انت قدمت لي فحسب قصةً لعينةً هائلة ولا أستيطع الترويج لسرٍ لعين يارجل |
| - Sen de kendi kararlarını verdin. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | ـ لقد اتخذت أنتِ قرارتك الخاصة أيضا ـ ماذا تعني؟ |
| Erkek arkadaşına Çıplak Mil için sorumsuzluk izni mi verdin? | Open Subtitles | هل اعطيت صديقك إذن مفتوح للخطيئة في سباق المسافة العارية؟ |
| Bu bilgiyle hiçbir şey yapmamı istemiyorduysan neden onu bana verdin? | Open Subtitles | ان كنت تريدني الا أفعل شيئا بتلك المعلومة فلماذا منحتني إياها؟ |
| Sadece meraktan soruyorum, şimdiye kadar kaç kişiye ZH verdin? | Open Subtitles | فقط بدافع الفضول كم من الناس أعطيتهم أمراض منقولة جنسياً؟ |
| Çok mu para verdin? | Open Subtitles | إني واثق أنك دفعت ثمناً باهظاً مقابله، أليس كذلك؟ |
| Doğum esnasında bana çok fazla pitosin verdin, bu nedenle DNA'ları bozuldu. | Open Subtitles | لقد اعطيتني الكثير من البيتوسين اثناء حملي , وارتبط ذلك باحماضهم النووية |
| Yani Roper'a hazır dedin ve ona karaborsa böbrek verdin? | Open Subtitles | فأخبرتَ روبر انها جاهزه وبعدها اعطيته كلية من السوق السوداء؟ |
| Hiç ücretini ödemeyen birine kendini verdin mi? | Open Subtitles | هل أعطيتي نفسك قط لرجل لم يستطع دفع الأتعاب؟ |
| Kızıma da, göç etmeye teşvik etmek için, dairenin anahtarını tesadüfen mi verdin? | Open Subtitles | وبالصدفة تعطي بنتي شقتك وتشجعها على الهجرة |
| Dışarı çıkardığın herkes tehlikeli olabilir, diğer yüzlercesine de gerçek hayatta yaşama şansı verdin. | Open Subtitles | كل شخص تركتيه يخرج من المحتمل أن يكون خطِر لقد أعطيتِ المئات من الآخرين الفرصة ليعيشوا حياة حقيقية |