| Sana bunu anlatmamalıydım ama devrim yapacak, yükleme yapma yazılımı geliştirdim. | Open Subtitles | أتعرف, لميكنعليّإخباركبهذا.. لقد قمت بتطوير البرنامج الذي سيحدث إثارة في التحميل |
| yükleme alanında daha fazla var. Oraya gitsen iyi edersin. | Open Subtitles | هنالك المزيد في منطقة التحميل حبذا لو تنطلق بسرعة لهناك. |
| - yükleme alanını oluşturacağız. - Şoförün bilmesine izin vereceğim. | Open Subtitles | ـ سنعيد التشكيل في منطقةِ التحميل ـ سأُعلم السائقَ بذلك |
| Savunma Bakanlığı bölüm dörtte makinemizi güvenli bir yükleme kolisine koymuş. | Open Subtitles | لقد وضعت وزارة الدفاع آلتنا في رصيف تحميل آمن بالقسم الرابع. |
| Böylece zekasını koz olarak kullanarak insan değerleri yükleme işlemini çözebiliriz. | TED | وبالتالي فإننا نعزز من ذكاءه بأكبر قدر ممكن لحل مشكلة تحميل القيم. |
| Yan kapıdan veya yükleme bölümünden çıkmış olmalı. yükleme bölümü mü? | Open Subtitles | ربما انه غادر من الباب الجانبي او من خلال ارصفة الشحن |
| Snyder'ı yükleme rıhtımının diğer tarafındaki bir depodan çıkarken gördüm. | Open Subtitles | رأيت سنايدر يخرج من المستودع من الجانب الأخر لرصيف التحميل |
| Yüzbaşı, dün gece geldiğimize yükleme rampasında meydana gelen bir olayı bildirmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أبلغ عن حادثة حدثت على رصيف التحميل |
| Kramer, sen yükleme alanına güvenlik şeridini çekeceksin. | Open Subtitles | كرايمر، أنت مسؤول عن وضع شريط حول منطقة التحميل. |
| Aşırı yükleme oldukça büyük bir patlamaya yol açar. | Open Subtitles | زيادة في التحميل يمكنها ان تخلق تفجير ضخم |
| - yükleme işlemi bitene kadar hiçbir şey okuyamam. | Open Subtitles | لن نستطيع قراءة أى شىء إلا عندما ينتهى التحميل |
| Devrim yapacak, yükleme yapma yazılımı geliştirdim. | Open Subtitles | لقد قمت بتطوير البرنامج الذي سيحدث إثارة في التحميل |
| Değiştirdiğimiz hat sistemine aşırı yükleme oldu gibi. | Open Subtitles | يبدوا ان التحميل زائد على الدائره الجديده |
| Zim yükleme limanında çalındı bu. | Open Subtitles | شاحنة تحميل أسقطت بعضاً من حمولتها عند زيمز البارحة |
| Eğer kasıtlı olarak aşırı yükleme yapmak istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا إن كنت تحاول متعمداً أن تخلق تحميل زائد |
| İki kod da düzgün bir şekilde girilirse, naquadah jeneratörü aşırı yükleme yapacak. 30 saniye sürecek. | Open Subtitles | عند إدخال كلا من الشفرتين ،سيتعرض مولد الناكواداه إلى تحميل زائد خلال ثلاثين ثانية |
| - Onbaşı, yükleme kilidi kapansın. | Open Subtitles | تلك السجائر ستسبب لك سرطان الشفه أريد أغلاق غرفه الشحن حالآ |
| yükleme alanında bekleyen Phil'i hemen arayacağım. | Open Subtitles | حسنا.. سوف اتصل على فيل في رصيف الشحن الان |
| Ve bazı nedenlerden ötürü Gilbert ve Sullivan'a dair bir yükleme. | Open Subtitles | ولسبب ما , حمولة فوضوية من جلبرت وسوليفان |
| Şimdiki günlerde telefonların ve dijital kameraların çoğu anında yükleme yazılımını kullanıyor. | Open Subtitles | والآن أغلبية الهواتف الذكية والكاميرات الرقمية هذه الأيام تستخدم نفس الإصدار من برنامج الرفع الحي |
| Sanki aldığında, aşırı yükleme gibi bir şey oluyor. | Open Subtitles | إنها أشبه بـ .. عندما تكون بهذه الحالة ، إنها مثل الحمولة الزائدة |
| Ayrıca limandaki kargo yükleme sistemine sızmam gerek. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنني في حاجة إلى إختراق نظام شحن البضائع في الأحواض |
| yükleme tamamlandı. Taşıyıcıya iletiliyor. | Open Subtitles | *إنتهاء رفع البيانات* *تم نقلها إلى المُضيف* |
| Eğer böyle bir beyin çipiniz olsaydı internetten indirme ve yükleme işlemlerinizi düşünce hızında yapabilirdiniz. | TED | لو كان لديكم هذا النوع من الرقاقة الدماغية ستكونوا قادرين للتحميل والتنزيل إلى ومن الانترنت بسرعة التفكير. |
| Vücudunun duyu ve sinir sistemlerinde bir aşırı yükleme oluştu... | Open Subtitles | لقد تعرض جسدك لتحميل زائد على مشاعرك و جهازك العصبى |
| Sen farklısın. Sana yükleme yapmama karşı koydun. | Open Subtitles | أنت مختلف قاومت محاولتي لطباعتك |
| Kendi topladıkları hatıralarla sana yükleme yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون أن يطبعوك مع ذاكرتهم الجماعية الخاصة |